Meaning of
"GÜZELLİK"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
GÜZELLİK
HANDSOMENESS
GÜZELLİK
COMELINESS
güzellik
comeliness
güzellik
beauteousness
güzellik
beauty
GÜZELLİK
PULCHRITUDE
güzellik
pulchritude
GÜZELLİK
FAIRNESS
güzellik
picturesque
GÜZELLİK
FEMINENE CHARMS
GÜZELLİK
FINENESS
GÜZELLİK
CHARMS
güzellik
goodness
güzellik
fine
güzellik
fineness
güzellik
loveliness
güzellik
grandeur
GÜZELLİK
COSMETIC
GÜZELLİK
PRETTINESS
güzellik
prettiness
GÜZELLİK
NICENESS
Güzellik ameliyatı
Plastic surgery
güzellik kraliçesi
beauty queen
güzellik malzemeleri
cosmetics
güzellik sadece dıştadır
beauty is only skin deep
Güzellik salonu
The beauty salon
güzellik salonu
beauty parlour
güzellik salonu
beauty salon
güzellik salonu
beauty shop
güzellik uykusu
beauty sleep
GÜZELLİK UZMANI
BEAUTICIAN
güzellik uzmanı
beautician
GÜZELLİK UZMANI
COSMETICIAN
Güzellik ürünleri
Beauty products
güzellik yarışması
beauty contest
güzellik, alımlılık
comeliness
Güzellik, makyaj ve cilt bakım ürünleri, bronzlaşma için kullanılanlar dahil (dudak ve göz makyajı, manikür ve pedikür müstahzarları, kozmetik için kullanılan pudralar ve talk pudrası hariç)
Beauty, make-up and skin care preparations including suntan (excluding medicaments, lip and eye make-up, manicure and pedicure preparations, powders for cosmetic use and talcum powder)
güzellik, zarafet
pulchritude