Meaning of
"Hasat"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
Hasat
Harvest
Hasat
Harvesting
HASAT
PICK
HASAT
TAKE
HASAT
INGATHERING
HASAT
CROP
HASAT ETMEK
REAP
HASAT KALDIRMAK
HARVEST
Hasat makineleri (üzüm hasat makineleri dahil) (kombine hasat ve harman makineleri, kök veya yumru hasat makineleri, hayvan yemi hasat makineleri hariç)
Harvesting machines (excluding combine harvester threshers, root or tuber harvesting machines, forage harvesters)
HASAT SONRASI KALAN BAŞAKLARI TOPLAMAK
GLEAN
hasat sonu
harvest home
hasat ürün
harvest
Hasat ve harman makineleri
Harvesting and threshing machinery
Hasat ve harman makineleri
Harvesting machinery
hasatçı
harvester
hasatçı
harvestman
hasatı toplama, hasat, mahsul
ingathering
hasattan sonra (tarladaki) ekinleri toplamak
glean
hasattan sonra başak toplamak
Gleaned
hasattan sonra çıkan otlar
aftermath
hasattan sonra ekin toplamak
glean