Meaning of
"KUSUR"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KUSUR
CULPABILITY
kusur
culpable
KUSUR
STIGMA
kusur
wrong
KUSUR
SHORTCOMING
kusur
shortcoming
KUSUR
GAFF
kusur
imperfect
kusur
imperfection
kusur
imperfectness
kusur
gall
kusur
offence
kusur
offense
kusur
offense , (yng.) offence
kusur
inaccurate
KUSUR
DEFALCATION
KUSUR
DEFAULT
KUSUR
FAILING
KUSUR
FAILURE
Kusur
Defect
kusur
defection
kusur
failing
KUSUR
DEFICIENCY
kusur
deficiency
kusur
incomplete
kusur
hole
kusur
delinquent
KUSUR
CAVIL
KUSUR
DEMERIT
kusur
fault
KUSUR
VICE
Kusur
Fault, negligence, default
kusur
vice
KUSUR
BLAME
KUSUR
BLEMISH
kusur
blemish
kusur
blot
KUSUR
SCAR
kusur
over(sig.)ht
KUSUR
TAINT
kusur
oversight
kusur
weak
KUSUR
IMPERFECTION
KUSUR
FLAW
kusur
foible
KUSUR
INFIRMITY
kusur
remiss
kusur bul
find fault with
kusur bul
finding fault with
KUSUR BULAN
CAPTIOUS
KUSUR BULAN KİMSE
MOMUS
kusur bulgulama
fault detection
KUSUR BULMA
REFLECTION
KUSUR BULMA
REFLEXION
KUSUR BULMAK
REPREHEND
KUSUR BULMAK
CARP
KUSUR BULMAK
PICK AT
KUSUR BULMAK
PICK HOLES IN
KUSUR BULMAK
PICK ON
KUSUR BULMAK
CAST REFLECTION ON SMB.
KUSUR BULMAK
CAVIL
KUSUR BULMAK
ARRAIGN
KUSUR BULMAK
FIND FAULT
KUSUR BULMAK
REFLECT ON
KUSUR BULMAK
REFLECT UPON
KUSUR BULMAK
CRAB
KUSUR BULMAK
CRITICIZE
kusur bulmak
criticize
kusur bulmak, bahane aramak
cavil
kusur bulmak, ince eleyip sık dokumak
pick holes in sth
kusur bulmak, tenkit etmek, özür bulmak
find fault with
Kusur bulucu; Kusur sezici; Kusur dedektörü
Defect detector
kusur bulunamaz
irreproachable
KUSUR BULUP DURAN KİMSE
CRITIC
kusur eksiklik
defect
Kusur etmiş
In fault
kusur hoşgörüsü
fault tolerance
Kusur içerikli yarıiletkeni
Defect semiconductor
kusur maskeleme
fault masking
kusur tanısı
fault diagnosis
Kusur Varsayım Yöntemi
Flaw Hypothesis Methodology
kusur yakma
scarfing
kusur yerseme
fault localization
kusur, arıza, bozukluk
fault
kusur, eksiklik, eksik, noksan
shortcoming
kusura bakma ama
no offences but
kusura bakma ama
with all due respect
kusura bakma ama
sad to say
kusura bakma ama
take no offense but
kusura bakma ama gitmeliyim
sorry I must go
kusura bakma ama gitmeliyim anlamında söylenen bir vedalaşma sözü
I must love you and leave you
kusura bakma ama gitmeliyim anlamında söylenen bir vedalaşma sözü
I’ll love you and leave you
kusura bakma benim alanım değil
sorry not my thing
kusura bakma/bakmayın (ama)
beg pardon
kusura bakma/bakmayın ama
I beg yours
kusura bakma/bakmayın ama (bir şey)
begging your pardon, but (something)
kusura bakma/bakmayın ama (bir şey)
I beg your pardon, but (something)
kusura bakma/bakmayın ama…
begging your pardon, but...
kusura bakma/bakmayın ama…
(I) beg your pardon, but...
kusura bakmayın ama
with all due respect
kusura bakmayın ama ...
with all due respect
kusura bakmayın ama ben böyle düşünüyorum
i’m sorry but that’s what i think
kusura dayanıklı, bozulmaya dayanıklı
fault tolerant
Kusurların Giderilmesi
Defect Repair
KUSURLARINI GİZLEMEK
WHITEWASH
kusurlu
lame
KUSURLU
DEFECTIVE
Kusurlu
Defective
kusurlu
deficient in
kusurlu
sketchy
KUSURLU
FAULTY
kusurlu
vicious
kusurlu
blamable
KUSURLU
TAINTED
KUSURLU
IMPERFECT
kusurlu
flawy
KUSURLU
INACCURATE
KUSURLU
INCOMMENSURATE
KUSURLU
INCOMPLETE
kusurlu
bad
KUSURLU
MALFORMED
kusurlu ağaç
cull tree
kusurlu algoritma
flawed algorithm
kusurlu ateşlenme, ateşlenme hatası
misfire
kusurlu bilgi
imperfect knowledge
Kusurlu çalışma, aksaklık
Malfunction
kusurlu çalışma, arızalı çalışma
malfunction
kusurlu çözümyolu
flawed algorithm
Kusurlu çubuk, hatalıçubuk
Defective bar
Kusurlu evre
Defect phase
Kusurlu görme (tıp)
Ametropia
kusurlu hale getir
make defective
Kusurlu kapanış (diş)
Malocclusion
kusurlu konşimento
foul bill of lading
Kusurlu mal
Defective goods
kusurlu olarak
imperfectly
Kusurlu örütler; Kusurlu kristaller
Imperfect crystals
kusurlu şekilde yaratan kimse
miscreator
kusurlu şekilde yaratan oluşum
miscreator
kusurlu şekilde yaratma
miscreation
kusurlu taraf
faulty party
kusurlu uygulama
flawed implementation
Kusurlu yapı
Defect structure
kusurlu yonga
flawed chip
kusurlu yumurta
abnormal egg
Kusurlu, arızalı
Faulty
kusurlu, ayıp
blameworthy
kusurlu, eksik, hatalı
imperfect
Kusurlu,hasarlı yapı üzerine vurulan yama.
DUTCHMAN
Kusurlu; hatalı; eksik
Imperfect