Meaning of
"ODAK"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
ODAK
PIVOTAL
ODAK
CENTER
ODAK
CENTRE
ODAK
FOCAL
odak
focus
odak beneği
focal spot
odak derinliği
depth of focus
Odak derinliği;Görme derinliği; Netlik derinliği
Depth of focus
Odak düzlemi
Plane of focus
Odak düzlemi
Focal plane
odak düzlemi plakası
focal-plane plate
Odak Grupları
Focus Groups
odak kaçıklığı
astigmatic difference
Odak mekanizması
Focal mechanism
odak menzili
focal range
ODAK NOKTASI
FOCAL POINT
odak noktası
focal point
ODAK NOKTASI
FOCUS
Odak noktası (x-ışınları)
Focal spot
odak oranı
focal ratio
odak ölçer
focimeter
odak uzaklığı
focal distance
odak uzaklığı
focal lenght
odak uzaklığı
focal length
Odak yalpalayıcı
Focus wobbler
Odakaltı
Underfocus
odakla
focus on
odaklama
focalization
Odaklama
Focusing
odaklama
focussing
Odaklama aygıtı(x-ışınları)
Focusing device
Odaklama desteği
Focussing aid
Odaklama ekranı
Focussing screen
odaklama elektrodu
focusing electrode
odaklama mıknatısı
focussing magnet
odaklama sargısı
focusing coil
ODAKLAMAK
FOCUS
odaklamak
focussing
Odaklanmamış
Unfocussed
Odaklanmamış
Out-of-focus
Odaklanmış
In focus
Odaklanmış
Focused
Odaklanmış
Focussed
odaklanmış anlama
focused understanding
Odaklanmış kızılötesi erke kaynağı
Focused infrared energy (FIRE) welding
Odaklanmış yükün demeti
Focussed ion beam
Odaklanmış yükün demeti mikroskobu
Focussed ion beam microscope
Odaklanmış yükün demetli geçirimli elektron mikroskobu
Focussed ion beam transmission electron microscope
Odaklanmış yükün demetli taramalı elektron mikroskobu
Focussed ion beam scanning electron microscope
Odaklanmışyükün demetli işleme
Focussed ion beam milling
Odaklayıcı kamera(x-ışınları)
Focusing camera
odaksal
focal
odaksal olarak
focally
odaktaş konik
confocal conic