Meaning of
"Rafine"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
RAFİNE
REFINED
Rafine
Refine
Rafine
Refined
rafine bakır
dry copper
Rafine bakır ve bakır alaşımları, işlenmemiş; bakırın ön alaşımları
Refined copper and copper alloys, unwrought
Rafine bakır, işlenmemiş, alaşımsız (haddelenmiş, kalıptan çekilmiş veya dövülmüş sinterlenmiş ürünler hariç)
Unwrought unalloyed refined copper (excluding rolled, extruded or forged sintered products)
RAFİNE ETMEK
REFINE
Rafine işlemleri sırasında ortaya çıkan asit yağları
Acid oils from refining
Rafine katı yağlar
Refined fats
Rafine sıvı ve katı yağlar
Refined oils and fats
Rafine sıvı yağlar
Refined oils
Rafine sülfür
Refined sulphur
rafine şeker
refined sugar
rafine tuz
boiled salt
Rafine, beyaz şeker
White sugar
RAFİNERİ
REFINERY
rafineri
refinery
rafineri atığı
refinery waste
Rafineri besleme stoklarında kullanılan fuel - oil (H.V.G.O)
Refinery feedstock (fuel oil used as refinery feedstock)
Rafineri besleme stoklarında kullanılan fuel-oil (H.V.G.O)
Refinery feedstock (fuel oil used as refinery feedstock)
Rafineri gazı
Refinery gas
Rafineri ham maddesi (kalın yağ); rafineri hammaddesi olarak kullanılan yarı işlenmiş kalın damıtıklar
Refinery feedstock (heavy oil); heavy semi-processed distillate used as refinery feedstock
Rafineri hammaddesi (rafineri hammaddesi olarak kullanılan makine yağları)
Refinery feedstock (lubricating oils used as feedstock in refineries)
Rafineri tankları
Refinery tanks
rafineri, petrol rafinerisi
oil refinery
rafineri, tasfiyehane, şeker fabrikası
Refinery