Meaning of
"Sürücü"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
SÜRÜCÜ
DRIVER
SÜRÜCÜ
DRIVING
sürücü
drive
sürücü
driver
sürücü
driver, drive
Sürücü
Operator’s
SÜRÜCÜ
AUTOMOBILIST
SÜRÜCÜ (BİLGİSAYAR)
DRIVE
sürücü adı
drive letter
sürücü adı
drive name
sürücü belgesi
driving licence
sürücü belgesi, ehliyet
driver’s license
sürücü belgesi, ehliyet
driving licence
sürücü bilgisi
driver information
sürücü değişken
driving variable
sürücü destek sistemi
driver-assistance system
sürücü gerilimi
driving potential
sürücü göstergesi
drive designator
sürücü göstergesi
drive designator or indicator
sürücü göstergesi
drive designator, drive designator
sürücü göstergesi
drive indicator
sürücü harfi
drive identifier
sürücü harfi
drive letter
sürücü hatası
driver error
Sürücü kabini tanıtım plakası
cab number plate
sürücü katı
driver stage
Sürücü koltuğu
Driver’s seat
Sürücü mahalli
Driver area
Sürücü mahalli
driver cab
Sürücü mahalli
Driver’s position
Sürücü motor; İtici motor
Driving motor
Sürücü simülatörleri
Driving simulators
sürücü sinyal
driving signal
sürücü var
driver exists
sürücü yardım teknolojisi
driver-assist technology
SÜRÜCÜ YERİ
COCKPIT
sürücü yüz algılama
driver’s face detection
sürücü, arabacı
jehu
Sürücü, şoför
motorist
sürücü, şoför, haydavcı
driver
Sürücüler ve sistem yazılımı paketi
Drivers and system software package
sürücünün tek elle araba kullanırken diğer elini de kız arkadaşının boynuna atmasına izin veren direksiyon topuzu
necking knob
sürücüsüz
driverless
sürücüsüz araba
driverless car
sürücüsüz teslimat
driverless delivery
sürücüsüz teslimat aracı
driverless delivery vehicle
sürücüye alkol muayenesi yapma
breathalyse
sürücüye alkol muayenesi yapmak
breathalyse
sürücüye karışan müşteri
backseat driver
sürücüye müdahale eden kişi
back-seat driver
sürücüye ne yapması gerektiğini söyleyip duran kişi
back-seat driver
sürücüyle yolcu arasında ayırıcı bölme bulunmayan kapalı araba
saloon
sürücüyü aç
open driver