Meaning of
"SIĞ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
sığ
shallow
sığ
shoal
SIĞ
SHOALY
Sığ deniz çökeli
Shallow marine sediment
Sığ deniz fasiyezi
Shallow marine facies
sığ kayalık
barrier reef
SIĞ KAYALIK
REEF
sığ öğrenme
shallow learning
Sığ sertleşen
Shallow hardenable
Sığ sertleşen çelikler
Shallow hardenable steels
Sığ sertleşen çelikler
Shallow hardening steels
Sığ sertleşme; sığsertleşen
Shallow hardening
Sığ sertleşmiş
Shallow hardened
Sığ sertleşmişçelik
Shallow hardened steel
sığ süper
shallow super
sığ teknoloji
shallow tech
sığ teknoloji
shallow technology
sığ yer
shallow
sığ yer
shoal
SIĞ YER
FORD
SIĞ YERDEN YÜRÜYEREK GEÇMEK
FORD
Sığ,düz sığlık.
TABLE SHORE
sığa
capacity
Sığa (Elektriksel)
Capacitance (Electrical)
Sığa Benzerlik İlişkileri
Capacitance Analogies
sığa birimi
farad
sığa ölçer
farad meter
sığa, kapasitans
capacitance
sığa, kapasite
capacity
sığacın yükü
charge of a capacitor
sığaç
capacitor
sığaç grubu
bank of capacitors
sığaç levhası
capacitor plate
sığaç, kapasitör
capacitor
Sığaç; Kondansatör; Kapasitör
Capacitor
sığaçlı bellek
capacitor storage
sığal
capacitive
sığal ayar
capacitive tuning
sığal bağlaşım
capacitive coupling
sığal yük
capacitive load
sığalık
capacitance (elec.)
sığallık
capacitance
sığamsal
peristaltic
sığaölçer
capacimeter
sığdıracak kadar küçült
reduce to fit
SIĞDIRMAK
SQUEEZE
sığım, kapasite
capacity
SIĞINACAK YER
PORT
sığınacak yer
cote
sığınacak yer
refuge
sığınacak yer, sığınak
Refuge
SIĞINAK
BURROW
SIĞINAK
HARBOR
sığınak
harbor, (ing.) harbour
SIĞINAK
HARBOUR
SIĞINAK
HAVEN
SIĞINAK
LAIR
sığınak
retreat
SIĞINAK
SHELTER
SIĞINAK
STRONGHOLD
sığınak
home
SIĞINAK
FASTNESS
SIĞINAK
DEN
SIĞINAK
SANCTUARY
sığınak
asylum
sığınak
bomb shelter
SIĞINAK
TABERNACLE
sığınak
sconee
SIĞINAK
COVE
SIĞINAK
COVER
SIĞINAK
COVERING
SIĞINAK
COVERT
sığınak
refuge
SIĞINAK
CRANNY
SIĞINAK
CREEP
SIĞINAK
AIR-RAID SHELTER
sığınak
air raid shelter
sığınak
air-raid shelter
SIĞINAK
BUNKER
SIĞINAK
REPAIR
sığınak barınak
asylum
sığınak ile ilgili olan
lairy
sığınak, liman, barınak
haven
Sığınak, melce
Bield
Sığınak; barınak; korunak
Shelter
Sığınç; Sığalık
Capacitance
sığınık
refugee
sığınılacak yer
resort
sığınılan ülke
country of asylum
sığınma
shelter
SIĞINMA
SANCTUARY
sığınma
asylum
SIĞINMA
TAKING REFUGE
SIĞINMA
TAKING SHELTER
sığınma hakkı
right of asylum
Sığınma politikası
Asylum policy
sığınma talep etmek
ask for asylum
sığınma yeri, sığınak, melce, tımarhane, akıl hastanesi.
Asylum
sığınmacı
asylum seeker
sığınmacı
refugees
sığınmacı ve vatansız
refugee and heimatlos
Sığınmacı, mülteci
Refugee
SIĞINMAK
HARBOR
SIĞINMAK
HARBOUR
sığınmak
haven
SIĞINMAK
Shelter
SIĞINMAK
DEFECT
SIĞINMAK
FALL BACK UPON A THING
sığınmak
asylum
sığınmak
take refuge
SIĞINMAK
TAKE REFUGE IN
SIĞINMAK
TAKE SANCTUARY
SIĞINMAK
TAKE SHELTER IN
sığınmak
take shelter in
SIĞINMAK
TAKE TO
SIĞINMAK
REFUGE
Sığınmak
REFUGE,TO TAKE
SIĞINMAK
NESTLE
sığınmak, siper almak
take cover
sığır
beef
sığır
beef cattle
sığır
cattle
SIĞIR
NEAT
sığır
buffalo
sığır ayağı yağı
neat’s-foot oil
sığır baldıranı
cowbane
SIĞIR BUDU
AITCHBONE
sığır budu
aitchbone
Sığır cinsi hayvanlardan çıkarılan don yağı,sabun ve mum yapılır.
TALLOW
SIĞIR ÇİÇEK HASTALIĞI
COWPOX
Sığır çitleri için elektrikleme cihazları
Apparatus for electrifying cattle fences
sığır çobanı
stockman
SIĞIR ÇOBANI
HERDSMAN
SIĞIR ÇOBANI
DROVER
SIĞIR ÇOBANI
COW HAND
SIĞIR ÇOBANI
COWBOY
SIĞIR ÇOBANI
COWHERD
SIĞIR ÇOBANI (AMER.)
WRANGLER
SIĞIR DERİSİ
COWHIDE
sığır derisi
cowhide
Sığır dili
Ox tongue
sığır eti
beef
Sığır eti burger köftesi
Beefburgers
Sığır eti kıyması
Minced beef
Sığır eti köftesi
Beef meatballs
sığır eti suyu
beef tea
Sığır eti/dana eti/ kuzu eti/ domuz eti/ pirzola/ biftek/ but/ köfte/ fileto
Beef / veal / lamb / pork / chops / tenderloin / steak / leg / meatballs / fillet
sığır etli sandviç
beefburger
Sığır fileosu
Fillet of beef
SIĞIR FİLETOSU
UNDERCUT