Meaning of
"Tas"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
tas
basin
tas
stoup
TAS
VESSEL
Tas
Bowl
tas
handbasin
tas dolusu
basinful
tas kebabı
goulash
Tas kebabı
Diced lamb with potatoes and rice
tasa
worry
TASA
CARE
TASA
CONCERN
TASA
MOPES
TASA
SORROW
tasalandır
preoccupy
tasalanmak
worry
tasalı
low-spirited
tasalı hayat
dog’s life
tasalı, üzgün
low-spirited
tasarı
project
Tasarı
Project, draft, bill
tasarı
projection
TASARI
PROPOSAL
TASARI
DRAUGHT
TASARI
BILL
tasarı
plan
TASARI
DESIGN
Tasarı
Blueprint for action
tasarı
schema
TASARI
SCHEME
tasarı geometri
descriptive geometry
TASARI HAZIRLAMAK
DRAUGHT
tasarı konsepti raporu (tkr)
design consept review (dcr)
Tasarı, hesap, fatura, senet, poliçe
Bill
tasarı, öneri/teklif
proposal
tasarı, proje
project
Tasarı, şema, plan
Schema
Tasarı; Proje; Plan
Project
TASARIM
PROJECTION
tasarım
notion
TASARIM
PLANNING
Tasarım
Design
Tasarım aşamaları
Design stages
tasarım belirtimleri
design specifications
Tasarım dayanakları
Design parameters
Tasarım değerlendirme
Design evaluation
tasarım değişkeni
design variable
tasarım dil işlemci
design language processor
tasarım dili
design language
tasarım doğrulaması
design verification
Tasarım evresi
Design phase
tasarım güdümlü yenilikçilik
design-driven innovation
Tasarım hakları
Design rights
Tasarım hataları
Design defects
tasarım hatası
design error
Tasarım incelemesi
Design review
tasarım isterleri
design requirements
Tasarım kavramı
Design conception
Tasarım kısıtlamaları
Design limitations
Tasarım kısıtları
Design limits
tasarım kuramı ve yöntemi
design theory and method
tasarım kusuru
design defect
tasarım menüsü
layout menu
Tasarım ofisi
Design office
tasarım olarak bisiklete benzeyen ancak tekerlek yerine kayakları olan araç
ski-bob
tasarım örüntüsü
design pattern
tasarım özellikleri
design features
Tasarım politikası
Design policy
Tasarım seçimi
Design selection
Tasarım süreci
Design process
tasarım ve yapı
design and construction
Tasarım, dizayn
Design
Tasarım; Tasarımlama; Taslak
Design
TASARIMCI
DRAFTSMAN
TASARIMCI
DRAUGHTSMAN
TASARIMCI
PLANNER
TASARIMCI
DESIGNER
tasarımcı
designator
tasarımcı
designer
Tasarımcı, stilist, desinatör, modelist
Designer
tasarımcı, tasarçizimci, dizayncı
designer
tasarımını yapmak
design
tasarımlamak
imagine
tasarımlamak
design, to
Tasarımlanmış gereçler
Engineered materials
Tasarımlanmış nanoyapılar
Engineered nanostructures
Tasarımlanmış plastikler
Engineered plastics
Tasarımlanmış tuğla
Engineered brick
Tasarımların tescil yoluyla korunması
Protect designs by registration
Tasarımmühendisliği
Design engineering
Tasarımsal
Schematic
tasarla
conceive
tasarladım
I have a good mind to
TASARLAMA
HATCHER
TASARLAMA
HATCHING
tasarlama
incubation
tasarlama
contemplation
tasarlama, kurma
premeditation
Tasarlama, semalaştırma
Schematization
Tasarlama; Planlama
Planning
tasarlamak
frame
tasarlamak
resolve
TASARLAMAK
PROJECT
TASARLAMAK
CALCULATE
TASARLAMAK
MEAN
TASARLAMAK
THINK OUT
TASARLAMAK
THINK UP
tasarlamak
think
TASARLAMAK
PROPOSE
TASARLAMAK
MEDITATE
tasarlamak
meditate
tasarlamak
lay
TASARLAMAK
DRAFT
tasarlamak
drafting
TASARLAMAK
DRAUGHT
TASARLAMAK
PURPOSE
tasarlamak
conceive
tasarlamak
cast
TASARLAMAK
CAST ABOUT
TASARLAMAK
CAST AROUND
TASARLAMAK
SKELETONIZE
tasarlamak
skeletonize
TASARLAMAK
ARCHITECT
TASARLAMAK
RUMINATE
TASARLAMAK
PLAN
TASARLAMAK
TRACE
TASARLAMAK
CONTEMPLATE
TASARLAMAK
DESIGN
tasarlamak
design
TASARLAMAK
FIX
TASARLAMAK
BLUE-PRINT
tasarlamak
blueprint
tasarlamak
intend
TASARLAMAK
CONTRIVE
TASARLAMAK
DEVISE
tasarlamak
devise
TASARLAMAK
SCHEME
TASARLAMAK
SPIN
TASARLAMAK
INCUBATE
TASARLAMAK
PREMEDITATE
tasarlamak
premeditate
TASARLAMAK
FORECAST
tasarlamak, plan yapmak
Devise
Tasarlanmak
Contemplated, to be envisaged, to be planned, to be projected
TASARLANMIŞ
INTENDED
TASARLANMIŞ
CONCEIVED
TASARLANMIŞ
DELIBERATE
TASARLANMIŞ
PLANNED
TASARLANMIŞ
DESIGNED
tasarlanmış beton
designed concrete
tasarlayıcı
conceiver