Meaning of
"UZAK"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
UZAK
STANDOFFISH
UZAK
ALOOF
uzak
distant
UZAK
OFF
uzak
Beyond the reach of
uzak
far
UZAK
FAR AWAY
UZAK
FAR OFF
uzak
faraway
UZAK
FAR-OFF
uzak
out of reach
UZAK
OUTLANDISH
uzak
outlandish
UZAK
OUTLYING
uzak
outoftheway
UZAK
OUT-OF-THE-WAY
UZAK
DISTANT
UZAK
RECLUSE
UZAK
AFAR
UZAK
AWAY
uzak
tele
UZAK
BACK
uzak
remote
uzak
wide
uzak
removed
UZAK
INSOFAR
uzak akraba
distant relative
uzak alan
far field
uzak alan bölgesi
far field region
Uzak alan kırınımı
Far-field diffraction (Fraunhofer diffraction)
Uzak alan optiği
Far-field optics
uzak analog geri döngüsü
remote analog loopback
uzak aygıt
remote device
uzak batı
westernmost
uzak batı
westmost
uzak bileşik geri döngü
remote composite loopback
uzak bilgisayar
remote computer
uzak bilgisayar sistemi
remote computer system
uzak bir mesafeden kamera ile fotoğraflanan sahne
long shot
uzak bir olasılık
remote probability
uzak bir yerde
At a distance
Uzak büyüten
Telephoto
Uzak büyüten mercek
Telephoto lens
uzak çapraz-karışma
far end crosstalk, FEXT
uzak denetleyici
remote controller
uzak deniz seferi
deep-sea navigation
uzak deniz yolculuğu
deep-sea voyage
Uzak Doğu
Far East
Uzak Doğu’da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük fayton
rickshaw
uzak doğu’da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük faytonun motorlu versiyonu
auto-rickshaw
uzak doğu’da kullanılan küçük teknelere verilen isim
sampan
Uzak doğuda ve Hindistanda yada diğer doğu ülkelerinde yüklerin konulduğu depo yahut antrepo.
GO DOWN
uzak döngü sınaması
remote loopback
uzak dur benden
get the hell away from me
uzak dur benden!
get off of me
UZAK DURAN
OFFISH
UZAK DURMA
STANDOFF
UZAK DURMA
ALOOFNESS
UZAK DURMA
STAYING AWAY
UZAK DURMA
ABSTENTION
UZAK DURMA
ABSTINENCE
UZAK DURMA
AVOIDANCE
UZAK DURMA
KEEPING ALOOF
UZAK DURMA
KEEPING AWAY
uzak durma, perhiz, geri durma, kaçınma
abstinence
UZAK DURMAK
STAND ALOOF
UZAK DURMAK
STAND APART
UZAK DURMAK
STAY AWAY FROM
UZAK DURMAK
SHORT-CIRCUIT
UZAK DURMAK
SHRINK AWAY
UZAK DURMAK
SHUN
UZAK DURMAK
GIVE A WIDE BERTH TO
UZAK DURMAK
DISSOCIATE ONESELF FROM
UZAK DURMAK
AVOID
UZAK DURMAK
AVOID SMB.
UZAK DURMAK
KEEP ALOOF
UZAK DURMAK
KEEP AWAY
UZAK DURMAK
KEEP AWAY FROM
UZAK DURMAK
KEEP OFF
UZAK DURMAK
KEEP ONE’S DISTANCE
uzak durmak
keep one’s distance
UZAK DURMAK
KEEP OUT
UZAK DURMAK
KEEP OUT OF
uzak durmak, perhiz etmek, kaçınmak, sakınmak, çekinmek
abstain
uzak etmen
distant agent
uzak etmen
remote agent
Uzak farı (taşıt)
High beam
Uzak görebilirlik
Far-sightedness (Hypermetropia)
uzak istasyon
remote station
uzak iş istasyonu
remote station
uzak iş istasyonu
remote workstation
uzak kanal geri döngüsü
remote channel loopback
uzak kırmızıaltı
far infrared
Uzak kızılötesi
Far infrared
uzak manzara
vista
Uzak mesafe
LONG RANGE
Uzak mesafe
Long-distance
uzak mesafe ağları
long-haul networks
uzak mesafe araması arama ücreti
toll call
uzak mesafe bağlantı omurgası
toll connecting trunk
uzak mesafe çağrısı
long distance call
uzak mesafe devresi
toll circuit
uzak mesafe iletişim
long distance communication
uzak mesafe iletişim
long-haul communication
uzak mesafe tanımlama ve izleme sistemi
long range identification and tracking (LRIT)
uzak mesafe taşıma
long haul
uzak mesafe taşıyıcısı
long distance carrier (LDC)
uzak mesafe taşıyıcısı
long-distance carrier
uzak mesafe telefon hizmetleri
long distance telephone services
Uzak mesafeli ısıtma
Long-distance heating
Uzak morötesi(200-300nm)
Far ultraviolet
Uzak noktası (göz odaklaması)
Far point
UZAK OLMA
DISTANCE
uzak sayısal geri döngü
remote digital loopback
uzak sistem
remote host
uzak sistem
remote system
uzak taraf
offside (uk)
uzak tekrarlayıcı
remote repeater
uzak toplayıcı
remote concentrator
uzak tut
keep apart
uzak tut
keep away
uzak tut
kept apart
uzak tut
kept away
uzak tutmak, yüz vermemek
keep at arms length
uzak uçbirim
remote terminal
uzak uçlu çapraz konuşma
far-end crosstalk
uzak uçtaki hata
far-end remote failure (FERF)
uzak uçtaki yankı
far end echo
uzak veya önemsiz yer
Off the map
uzak yazıcı
teletype
uzak yazıcı, uzyazıcı
teletypewriter, teletype
uzak yazılım
telesoftware
Uzak yazısı; Teleprinter
Teletype
uzak yerlerde çalışıp eve sadece yatıp uyumak için gelme
bedroom community
uzak yerleşke
remote site
Uzak, ırak
Remote
Uzak, mesafeli
Distant
uzak, uzakta
afar
uzak, uzaktan
remote
uzakbağlantılı gezerağ sanallaştırması
remote mobile virtualization
uzakbağlantılı sanal kule
remote and virtual tower
Uzakdoğu
the Far East
uzakdoğu, avustralya, yeni zelanda ve pasifik adalarını kapsayan iata bölgesi
area 3
Uzakdoğu’ da soya fasulyesi suyunun fermentasyonundan elde edilen bir tür peynir
Tofu
Uzakgörmez; miyop
Short-sighted
Uzakgörmez; Miyop (tıp)
Myope
Uzakgörmezlik; Miyopluk (tıp)
Myopia (Myopy)
Uzakgörür, yakıngörmez (göz)
Hyperopic
uzaklara git
travel away
uzaklarda
Far away