Meaning of
"UZAY"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
uzay
outer space
uzay
space
UZAY
SPACEBORNE
uzay
aerospace
UZAY ADAMI
SPACEMAN
uzay alan tasarımı
space domain design
uzay aracı
space vehicle
uzay aracı
spacecraft
Uzay aracı fırlatma tertibatları
Spacecraft launchers
Uzay araçları
Space vehicles
Uzay araçları
Spacecraft
Uzay araçları, uydular ve fırlatma araçları
Spacecraft, satellites and launch vehicles
uzay araştırma hizmeti
space research service
uzay araştırması
space probe
uzay boşluğu, boşay
vacuum
Uzay boşluğuyla ilgili
Aerospace
uzay çağı
space age
uzay dalgası
space wave
uzay eğik merkator (projeksiyon)
space oblique mercator
Uzay eğrisi (mat)
Space curve
UZAY ELBİSESİ
SPACESUIT
uzay faktörü
space factor
Uzay gemileri ve bunların teçhizatlarını imal eden sanayi kolu
Aerospace Industry
UZAY GEMİSİ
SPACECRAFT
UZAY GEMİSİ
SPACESHIP
uzay gemisi
spaceship
uzay gemisi kullanma
astronavigation
uzay gemisini uçuran yakıt
propellant
uzay geometri
stereometry
uzay geometri
solid geometry
Uzay giysisi
Spacesuit
uzay grubu
space group
uzay ısıtıcısı
space heater
uzay iletişim bağlantısı
space communication link
uzay iletişimi
space communication
uzay istasyonu
space station
uzay izleme
space tracking
uzay kafesi
space lattice
uzay kapsülü
space capsule
uzay karmaşıklığı
space complexity
uzay koordinatları
space coordinates
uzay kutupsal koordinatları
space polar coordinates
Uzay kümeleri (x-ışınları)
Space groups
uzay laboratuarı
space laboratory
uzay mekiği
space shuttle
uzay mekiği
aerospace
uzay mekiği uzay (aracı)
space craft
Uzay modelleri (denge çizgeleri)
Space models
uzay mühendisi
aerospace engineer
Uzay Mühendisliği Bölümü
Department of Space Engineering
Uzay örgüleri, uzay kafesleri(örüt bilimi)
Space lattices
uzay örgüsü
space lattice
uzay platformu
space platform
uzay radyokomünikasyonu
space radiocommunication
uzay roketinin huni şeklindeki ön kısmı
nose cone
uzay seyrüseferi
celestial navigation
uzay seyrüseferi, uzay gemisi kullanma
astronavigation
uzay tabanlı
space-based
uzay teleskobu
space telescope
uzay uçusu
Spaceflight
uzay uçuş bilgisi, uzaycılık
astronautics
Uzay uçuşu
Space flight
uzay ve frekans dolanık fotonlar
space- and frequency-entangled photons
uzay ve zaman
space and time
uzay yolculuğu
space travel
uzay yükü
space charge
Uzay yükü (fiz)
Space charge
Uzay yükü sapıncı (elektron m.)
Space charge aberration
uzay yürüyüşü
space walk
uzay zaman süreklisi
continuum
UZAYA AİT
SPATIAL
uzaya ait
spatial
uzaya fırlamak
blast off
uzaya giden ilk insan
the first person to go to space
uzaya giden ilk kişi
the first person to go to space
UZAYABİLİRLİK
EXTENSIBILITY
Uzayabilirlik
Extensibility
uzayağı
network
uzayağı polimeri
network polimer
UZAYAN
EXTENDED
Uzayan; gerilen; esnek
Stretchy
uzaycılık
astronautics
UZAYDA BAŞKA GEMİYE KENETLEMEK
DOCK
UZAYDA KENETLENMEK
DOCK
uzayda yolculuk ilmi
astronautics
uzaydan bilgi gönderen uydu
space probe
uzayıp giden şeylerin kesiştikleri veya birleştikleri yer (akarsu, yol gibi)
crossroad
uzayla ilgili
spatial
uzaysal
spatial
Uzaysal bağdaşım (ışık)
Spatial coherence
Uzaysal çözünüm
Spatial resolution
Uzaysal dirim bilimi
Bioscience
Uzaysal fark yöntemi (görünge ölçümü)
Spatial difference technique
uzaysal frekans
spatial frequency
uzaysal hareket
space motion
Uzaysal sıklık; uzaysal frekans (optik)
Spatial frequency
Uzaysal süzgeç (optik)
Spatial filter
uzaysal süzgeçten geçirme
spatial filtering
uzaysal veriler, konumsal veriler
spatial data
Uzay-zaman
Space-time
Uzay-zaman süremi
Space-time continuum
uzay-zamansal olay tanıma
spatio-temporal event recognition