Meaning of
"Yelken"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
YELKEN
CANVAS
yelken
gaff topsail
YELKEN
SAIL
Yelken
Sail
YELKEN
CLOTH
YELKEN BEZİ
CANVAS
yelken bezi
sailcloth
Yelken bezinden mamul ürünler
Canvas items
YELKEN DİREĞİ
POLE
Yelken direği döner vinçleri
Portal jib cranes
yelken göğüs
flail chest
yelken ipi
brail
yelken ipi
weather sheet
YELKEN SPORU
SAILING
Yelken takımı
Suit of sails
yelken, yelkenli, deniz yolculugu. f. gemi ile yola çikmak, gemi ile gitmek, kullanmak, havada uçurmak, süzülme k
Sail
yelkenci
sailmaker
yelkencilik haritası
sailing chart
YELKENİ SARIP KÜÇÜLTMEK
SHORTEN
YELKENLER
SAIL
Yelkenler
Sails
Yelkenler fora olarak
Under sail
Yelkenler, vapur ve mavna örtüleri, güneşlikler, tenteler, dış storlar, çadırlar ve kamp malzemeleri
Tarpaulins, sails for boats, sailboards or land craft, awnings, sunblinds, tents and camping goods
yelkenleri faça etmek
back the sails
YELKENLERİ SALLANMAK
JIBE
YELKENLERİ SALLANMAK
GYBE
YELKENLERİ SAVURMAK
JIBE
YELKENLERİ SAVURMAK
GYBE
yelkenleri suya indirmek
lower one’s colours
YELKENLİ
SAILBOAT
yelkenli
clipper
yelkenli
clipper ship
YELKENLİ
WINDJAMMER
YELKENLİ GEMİ
BARQUE
YELKENLİ GEMİ
SAIL
YELKENLİ GEMİ
SAILING SHIP
YELKENLİ GEMİ
SAILING VESSEL
yelkenli gemi
sailboat
yelkenli gemi
sailer
yelkenli gemi
sailing boat
yelkenli gemi
sailing ship
yelkenli gemi
sailing vessel
yelkenli gemi
jigger
YELKENLİ GEMİ
WINDJAMMER
yelkenli gemi
windjammer
yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağla
spar
YELKENLİ İLE GİTMEK
SAIL
yelkenli kayık
sailboat
yelkenli kayık
sailing boat
YELKENLİ KENAR PARMAKLIĞI
PULPIT
Yelkenli sandallar
Sailing dinghies
Yelkenli tekneler
Sailing boats
yelkenli teknelerde insan gücü ile döndürülen dümen dolabı
norwegian steam
YELKENLİ UFAK GEMİ
LUGGER