Meaning of
"cılız"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
cılız
undersized
cılız
thin
CILIZ
RICKETY
CILIZ
SICKLY
CILIZ
OF POOR PHYSIQUE
CILIZ
PUNY
CILIZ
SKINNY
CILIZ
FATLESS
CILIZ
FEEBLE
CILIZ
SCRAGGY
cılız
scrawny
CILIZ
WEAK
cılız
weakling
CILIZ
SPINDLING
CILIZ
SPINDLY
cılız
tender
Cılız cevher; düşük nitelikli cevher
Low-grade ore
cılız; zayıf kovan
dink; weakling; weak hive
cılızlama, zayıflama
attenuation
cılızlatıcı, zayıflatıcı
attenuator
cılızlık
meagreness
Cılızlık, az gelişmişlik (tıp)
Ectomorphy