Meaning of
"dinle"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
dinle
hark
dinle
listen
dinle
listen to
DİNLE İLGİSİ OLMAYAN
PROFANE
dinle ve çizgiler çiz
listen and draw lines
Dinle!, Sus!
hark!
DİNLEME
HEARING
DİNLEME
LISTENING
dinleme
sniffing
dinleme
auscultation
DİNLEME
OYER
Dinleme (dinleteç-tıp)
Auscultation
dinleme anteni
monitoring antenna
DİNLEME CİHAZI YERLEŞTİRMEK
BUG
dinleme etkinliği
interception activity
dinleme fişi
listening plug
dinleme kontrolü
audio monitoring
dinleme prizi
listening jack
dinleme servisi
interception service
dinleme yükselteci
monitoring amplifier
dinlemede kalın
stand by
DİNLEMEK
HARK
DİNLEMEK
HARKEN
DİNLEMEK
HEAR
dinlemek
hearken
dinlemek
heed
DİNLEMEK
OBEY
DİNLEMEK
LEND ONE’S EAR
Dinlemek
To listen
DİNLEMEK
LISTEN
DİNLEMEK
LISTEN TO
dinlemek
listen
DİNLEMEK
ATTEND
dinlemek
take
dinlemek
audit
dinlemek
regard
DİNLEMEK
FOLLOW
dinlemek, kulak vermek
hearken
dinlemeye mecbur edilen kimse
captive audience
Dinlence ve eğlence amaçlı ekipmanlar
Leisure equipment
Dinlence, tatil
Holiday
dinlendirici
reposeful
dinlendirici
restful
DİNLENDİRİCİ
CALMING
DİNLENDİRİCİ
QUIET
DİNLENDİRİCİ
SOOTHING
DİNLENDİRİCİ
RECREATIVE
DİNLENDİRİCİ
RELAXING
DİNLENDİRİCİ
BALMY
DİNLENDİRİCİ
BALSAMIC
dinlendirici, rahat, sakin, huzurlu, huzur verici
restful
DİNLENDİRİLMİŞ
RIPE
Dinlendirilmiş (köpürmeyen) maden suyu
Still mineral water
Dinlendirme (camçekmeden fırını sıcak tutma)
Lie bye (Free over)
DİNLENDİRMEK
REPOSE
DİNLENDİRMEK
REST
DİNLENDİRMEK
LET REST
DİNLENDİRMEK
RECREATE
dinlendirmek
refresh
dinlendirmek
regale
DİNLENDİRMEK (ŞARAP)
RESETTLE
Dinlendirmek, terbiye etmek
Season
DİNLENEBİLİR (HUK.)
ADMISSIBLE
dinlenen
recumbent
DİNLENME
REPOSE
DİNLENME
RESPITE
DİNLENME
REST
DİNLENME
RECREATION
DİNLENME
RECUMBENCY
DİNLENME
BREATHING-SPACE
dinlenme
breathing spell
DİNLENME
RELAXATION
dinlenme
relaxation
dinlenme alanları
recreation areas
dinlenme barınak
resort
Dinlenme bariyerleri (dış mekan)
Rest barriers (outdoor)
dinlenme dönemi, kış dönemi
dormant season
dinlenme eğlence
recreation
dinlenme evi
rest home
dinlenme ile ilgili
recreational
Dinlenme ile işleme arası süresi (cam)
Standing-off (Cooling down period)
dinlenme merkezi
recreation centre
Dinlenme noktası
Rest Point
dinlenme odası
rest room
dinlenme odası
recreation room
dinlenme odası
presence chamber
dinlenme pozisyonu
resting position
dinlenme salonu
lounge
dinlenme tomurcuğu, kış tomurcuğu
dormant bud
DİNLENME YERİ
RESORT
DİNLENME YERİ
REST
DİNLENME YERİ
RESTING PLACE
dinlenmeden çalışmak
slave away at
DİNLENMEK
REPOSE
dinlenmek
rest
DİNLENMEK
Rest
DİNLENMEK
SIT BACK
DİNLENMEK
LIE BACK
DİNLENMEK
LIE UP
DİNLENMEK
TAKE A REST
DİNLENMEK
RECREATE ONESELF
dinlenmek
refresh
DİNLENMEK
RELAX
dinlenmek
unbend
dinlenmek için çalışmadan geçirilen süre
holiday
dinlenmek, hiçbir şey yapmamak, boş boş oturmak
sit back
dinlenmek, nefes almak: rahat etmek, istirahat etmek
Rest
dinlenmek, soluk almak
catch one’s breath
DİNLENMEMİŞ
UNHEARD
dinlenmeye devam etmek
remain down
DİNLERE DEĞİL TANRIYA İNANMA
DEISM
dinlere değil tanrıya inanma
deism
dinlere karşı tarafsız olma
laicality
dinlere karşı tarafsız olma
laicity
Dinleteç; göğüs dinleme aygıtı; steteskop (tıp)
Sthetescope
dinleti, konser
concert
dinleyenler var
ears are flapping
dinleyerek saptama
acoustic snooping
dinleyici
hearer
DİNLEYİCİ
LISTENER
dinleyici
listener
dinleyici
audience
dinleyici
Auditors
dinleyici algılama alanı
auditory sensation area
DİNLEYİCİ ÖĞRENCİ
AUDITOR
DİNLEYİCİLER
AUDIENCE
dinleyiciler
audience
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu
panel
dinleyip ona göre hareket etmek
take