Meaning of
"duygusal"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
duygusal
thin skinned
duygusal
drama
DUYGUSAL
ROMANTIC
duygusal
supersensible, supersensual
DUYGUSAL
FEELING
DUYGUSAL
SUSCEPTIBLE
duygusal
soppy
duygusal
tabloid
DUYGUSAL
SOULFUL
duygusal
soup
DUYGUSAL
EMOTIONAL
DUYGUSAL
EMOTIVE
duygusal
emotional
DUYGUSAL
AFFECTIVE
DUYGUSAL
SENSATIONAL
duygusal
sensational
duygusal
sensitive
duygusal
sensual
DUYGUSAL
SENSUOUS
DUYGUSAL
SENTIMENTAL
duygusal
sentient
duygusal
sentimental
duygusal ağırlıklı roman
antinovel
duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki yaşanan arkadaş
friend with benefits
duygusal düzensizlik
affective disorder
duygusal etkileşim aracı
emotional interaction tool
duygusal etmen
emotional agent
duygusal gereksinim
emotional requirement
duygusal girdi
emotional input
duygusal iyi oluş
emotional well-being
duygusal kullanıcı deneyimi
emotional user experience
duygusal modelleme
emotional modeling
duygusal olarak
viscerally
duygusal rahatlama ve boşalma olayı
abreaction
duygusal ve duygu tabanlı tasarım
emotional and affective design
duygusal veya ruhsal çalkantı içinde olmak
churn
duygusal, duygulu
soulful
duygusal, duygulu
emotional
duygusal, duygulu, içli
sentimental
DUYGUSALLAŞTIRMAK
SENTIMENTALIZE
DUYGUSALLIK
ROMANTICISM
DUYGUSALLIK
EMOTIONALITY
DUYGUSALLIK
SENSIBILITY
DUYGUSALLIK
SENSUALITY
DUYGUSALLIK
SENSUOUSNESS
DUYGUSALLIK
SENTIMENT
duygusallık
sentience
duygusallık
sentiency
duygusallık, durgunluk
emotionality