Meaning of
"iki"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
iki
euchre
İKİ
DUAL
iki
bi
İKİ
DYAD
iki
either
iki
di
İKİ
BRACE
İKİ
COUPLE
İKİ
TWAIN
iki
two
iki- (önek)
bi-
İki açılı
Biangular
iki addan oluşan isim
double-barrelled name
iki addan oluşan soyadı
double-barrel surname
iki adım
two step
iki adımda etkinleştirme
two-step activation
İki ağ arasındaki geçit
Gateway
iki ağızlı anahtar
double ended spanner
iki ağızlı anahtar
double ended wrench
İki ağızlı anahtar
End wrench
İKİ AĞIZLI BÜYÜK KILIÇ
CLAYMORE
İki ağızlı kazma
Double pick
İki ağızlı kazmalar
Mattocks
iki ağızlı testere
double cut saw
iki ağızlı, iki anlamlı
two-edged
İki ağızlı, iki tarafı keskin
Two-edged
iki ailelik ev
two-family house
iki akarsuyun karşılaşıp birbirlerine karıştıkları nokta
confluence
iki akıntının/ırmağın karışması, bir arada akma
confluence
İki alçak basınç (depresyon) yada iki anti-siklon arasında kalan semer şeklinde alan.
COL
iki alternatif arasına konan bölme işareti veya taksim işareti
virgule
iki ana alanlı kelime
duoprimed word
iki anlama gelebilen
equivocal
iki anlama gelebilirlik
equivocacy
iki anlama gelecek söz söyle
equivocate
iki anlama gelecek söz söyleme
equivocating
iki anlama gelecek söz söylemek
equivocate
iki anlama gelecek şekilde konuşan
equivocator
iki anlama gelecek şekilde söylenmiş
equivocated
iki anlama gelme, belirsizlik
equivocalness
iki anlama gelmek, kaçamak konuşmak
equivocate
İKİ ANLAMLI
AMBIGUOUS
iki anlamlı
ambiguous
İKİ ANLAMLI
DOUBLE
İKİ ANLAMLI
DELPHIC
İKİ ANLAMLI
BACKHANDED
İKİ ANLAMLI
EQUIVOCAL
iki anlamlı
equivocal
iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle
garden path sentence
iki anlamlı ifade
amphibology
iki anlamlı ifade
amphiboly
iki anlamlı söz
double entendre
İKİ ANLAMLILIK
AMBIGUITY
iki anlamlılık
ambiguity
iki anlamlılık
amphibology
iki anlamlılık
amphiboly
İKİ ANLAMLILIK
EQUIVOCALNESS
iki anlamlılık
equivocacy
iki anlamlılık
equivocalness
iki arada bir derede kalma durumu
double bind
İKİ ARADA BİR DEREDE KALMAK
STRADDLE
İKİ ARADA BİR DEREDE KALMAK
SEESAW BETWEEN TWO OPINIONS
iki arkadaş
couple
iki arkadaşın arasına girmek
come between two friends
iki asitli
diacid
iki aşamalı
two phased
iki aşamalı büyütme/küçültme
two step enlargement/reduction
İki aşamalı kayma
Duplex slip
iki aşamalı kimlik doğrulama
two phase authentication
İki aşamalıkomprasör
Two stage compressor
İki aşamalınitrürleme
Double stage nitriding
İki atardamardan biri
Iliac artery
İki ateş arasında
Between the hammer and the anvil
iki ateş arasında kalmak
be caught between two fires
iki ateş arasında kalmak
be caught in the middle
iki ateş arasında kalmak
be on the razor’s edge
iki ateş arasında kalmak
get caught in the cross-fire
iki ateş arasında kalmak
get caught in the middle
iki ateş arasında kalmak
live on the razor’s edge
İki atomlu
Diatomic
İki atomlu gaz
Diatomic gas
İki atomlu molekül
Diatomic molecule
İki atomlular
Diatoms
iki ay önce
two months ago
iki ayağında içine girdiği tek palet
monofin
iki ayaklı
biped
iki ayaklı
bipedal
iki ayaklı
two footed
iki ayaklı
two-legged
İKİ AYAKLI (HAYV.)
BIPED
İki ayaklı (silah desteği)
Bipod
iki ayaklı hayvan
biped
iki ayaklı robot
bipedal robot
iki ayaklı yaratık
biped
İki ayda bir
Bimonthly
iki ayda bir çıkan dergi
bimonthly
İki aydan az bir zamanda
In under two months
iki aylık
bimonthly
İki ayrı yakıt sistemine sahip taşıt
bi–fueled vehicle
iki azimutlu harita izdüşümü
doubly azimuthal map projection
iki basamaklı eylem
two-step action
iki basamaklı sayılar
two-digit numbers
İKİ BAŞLI
BICEPHALOUS
iki başlı
bicephalous
İKİ BAŞLI KAS
FROG
İKİ BAŞLI KAS
BICEPS
iki başlı kas
biceps
iki başlı kol kası
biceps
iki başlı mücadele
two-horse race
iki başlı yarış
two-horse race
İki bazlı asitler
Dibasic acids
İki bazlı kalsyum fosfat
Dibasic calcium phosphate
iki bebek
two babies
iki beşli
biquinary
iki beşli kod
biquinary code
iki beşli sayı
biquinary number
İki bileşenli dizge
Two-component system
İki bileşenli görüntü işleme
Binary image processing
İki bileşenli yapıştırıcı
Two-component adhesive
iki bilinmezli sorun
dilemma
iki bin beş yüz on bir
two thousand five hundred eleven
iki bir
deuce ace
iki bir (zar)
deuce ace
iki birim kalınlığında tahta
two-by-four
İKİ BOYUTLU
SUPERFICIAL
iki boyutlu
two dimensional
iki boyutlu (2-b) veri
two-dimensional (2-d)data
iki boyutlu çizer
x y recorder
iki boyutlu dizi
two dimensional array
iki boyutlu dizi
two-dimensional array
İki boyutlu elektron dizgesi
Two-dimensional electron system(2-DES)
İki boyutlu elektron gazı
Two-dimensional electron gas (2-DEG)
İki boyutlu esneklik
Two-dimensional elasticity
iki boyutlu model
two dimensional model
iki boyutlu pantograf cihazı
two dimensional pantograph
iki boyutluluk
two dimensionality
İki bölgeli federasyon
Bi-zonal federation
İKİ BÖLMELİ ÇANTA
PORTMANTEAU
İki bölmeli fırın (cam)
Wasp-wasted tank
iki buçuk
two and a half
iki buçukluk
a two-and-a-half lira coin
iki büklüm olmak
double up
İki bütil ftalat
Dibutyl phthalate
iki büyük kart
tenace
iki cadde arasındaki binalar
block
İKİ CADDE ARASINDAKİ BİNALAR (AMER.)
BLOCK
iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek
be in limbo
iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek
be torn between two choices
iki cephe arasındaki sahipsiz toprak
no man’s land
iki cinsiyetinde özelliklerini; taşıyan birey
gynandromorph (bee); (hermaphrodite)