Meaning of
"izleyici"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
İZLEYİCİ
HANGER-ON
İZLEYİCİ
OBSERVER
İZLEYİCİ
ONLOOKER
İZLEYİCİ
VIEWER
izleyici
viewers
izleyici
tracer
İZLEYİCİ
AUDIENCE
izleyici
spectator
İZLEYİCİ
TELEVIEWER
izleyici çekim
follow shot
izleyici element
tracer element
izleyici sadakati
audience loyalty
izleyici şerit dizini
trace off strap pattern
izleyici, seyirci
spectator
İZLEYİCİLER
AUDIENCE
İzleyiciler veya dinleyiciler topluluğu
Audience
izleyicilerinin sadece yüzde onunun/çok azının anlayabileceği espri
ten percenter
izleyicinin telefonla katıldığı televizyon program
phone-in