Meaning of
"kovala"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kovala
chivy
KOVALAMA
PURSUIT
kovalama
pursuit
KOVALAMA
CHASE
kovalama, takip, arama, peşinden koşma
Pursuit
KOVALAMACA
TAG
KOVALAMAK
DRIVE
KOVALAMAK
PURSUE
KOVALAMAK
RUN AFTER
KOVALAMAK
RUN OUT
KOVALAMAK
GIVE CHASE
kovalamak
give chase to
KOVALAMAK
HUNT
kovalamak
chase
KOVALAMAK
TAG
KOVALAMAK
TAG AFTER
kovalamak
follow
KOVALAMAK
FOLLOW UP
kovalamak, pesine düsmek, izlemek, takip etmek. i. kovalama, pesine düsme, izleme, takip
Chase
kovalamak, peşine düşmek, takip etmek
Pursue
kovalamak, peşine düşmek, takip etmek
Pursuing
kovalans, değerdeşlik
covalence
Kovalar
Pails
Kovalar
Buckets
Kovalar (evde kullanılan)
Buckets (household)
Kovalar (oyuncaklar)
Buckets (toys)
Kovalar için saplar
Handles for buckets
Kovalar, kepçeler, kürekler, kıskaçlar ve kancalar (vinç, ekskavatör ve benzerleri için)
Buckets, shovels, grabs and grips for cranes, excavators and the like
KOVALAYAN
CHASER
KOVALAYAN KİMSE
PURSUER