Meaning of
"kuşak"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kuşak
cummerbund
kuşak
collar
KUŞAK
PROGENY
kuşak
tie beam
kuşak
Zone
kuşak
belt
KUŞAK
BINDER
KUŞAK
GENERATION
kuşak
generation
KUŞAK
GIRDLE
Kuşak
Girdle
kuşak
girth
kuşak
cestus
KUŞAK
SWATHE
kuşak
sash
kuşak
sash cord
kuşak
waistcloth
kuşak
brace
KUŞAK
CINCTURE
Kuşak açıklığı, kuşak aralığı(erk)
Band gap
kuşak bağı
sash fastener
kuşak başı
head of a band
kuşak farkı, nesil kopukluğu
generation gap
Kuşak geçili süzgeç
Bandpass filtre
Kuşak geçişi (optik/elektronik süzgeç)
Bandpass
Kuşak genişliği (fiz.)
Bandwidth
KUŞAK İLE SARMAK
GIRDLE
Kuşak izi
Band mark
Kuşak kenarı erki
Band edge energy
KUŞAK KİRİŞİ (İNŞAAT)
CROSSBEAM
Kuşak kuramı
Band theory
Kuşak modeli
Band model
kuşak sarmak, kayışla bağlamak, çevrelemek
gird
Kuşak yapısı
Band structure
kuşak yazıcı
band printer
Kuşak yoğunluğu
Band density
kuşak zamanı
zone time
kuşak, bölge, bölgelere ayırmak
zone
kuşak, kemer, korse
girdle
Kuşak, şerit, bant, kurdele, sargı
Band
Kuşak; kemer
Cummerbund
Kuşakcıklar (örüt kayması)
Microbands
Kuşaklama
Bracing
kuşaklama drenaji
intercepting drainage
kuşaklama dreni
curtain drain
kuşaklama dreni
intercepting drain
kuşaklama dreni
interception drain
kuşaklama kanalı
interception channel
Kuşaklar (erk kuşakları)
Bands (energy bands)
Kuşaklar (iç çamaşır)
Girdles (underwear)
kuşaklararası dayanışma
intergenerational solidarity
kuşaklı
belted
Kuşaklı görünge
Band spectrum
Kuşaklı içyapı(çelik)
Banded microstructure
Kuşaklı kumlama
Belt sanding
Kuşaklı yapı
Banded structure
kuşaktan kuşağa geçen değerli şey
heirloom
kuşaktan kuşağa geçmek
hand down