Meaning of
"kur"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KUR
PASS
kur
establish
Kur
Currency
kur
setup
KUR
WOOING
Kur
Exchange rate
kur
put together
KUR
ADDRESSES
KUR
SUIT
kur
suit
KUR
RUSH
kur
install
KUR
RATE
KUR
ATTENTION
KUR
FLIRT
KUR
FLIRTATION
kur
flirtation
KUR
COURT
KUR
COURTSHIP
kur
courtship
KUR
CLASS
KUR
PAR
Kur değişikliği
Volatility of exchange rate
Kur Değişim Etkileri
Effects Of Changes in Foreign Exchange Rates
kur değişmesi
change of quotation
Kur Farkı
Exchange Difference
Kur Farkı
Translation Difference
kur farkı
difference of exchange
Kur farkından doğan kayıp
Foreign currency loss
kur riski
currency risk
kur riski
exchange risk
Kur riski
Exchange risk rate
Kur riski
Exposure
Kur sabitleme
Currency hedging
Kur sepeti
Exchange basket
kur yap
philander
kur yapan
wooer
kur yapan adam
philanderer
KUR YAPAN KİMSE
WOOER
kur yaparak
wooing
kur yaparak
wooingly
KUR YAPMA
WOOING
KUR YAPMA
SUIT
kur yapma, kur, iltifat
courtship
KUR YAPMAK
PAY COURT TO
KUR YAPMAK
PAY ONE’S ADDRESSES TO
KUR YAPMAK
PAY ONE’S ATTENTION TO SMB.
KUR YAPMAK
PAY ONE’S COURT TO
KUR YAPMAK
WOO
KUR YAPMAK
PHILANDER
KUR YAPMAK
PITCH
KUR YAPMAK
SUE
KUR YAPMAK
SPARK
KUR YAPMAK
FLIRT
KUR YAPMAK
COURT
KUR YAPMAK
MAKE A PASS AT
KUR YAPMAK (AMER.)
RUSH
kur’a
lottery
Kur’an
koran
kur’an-ı kerim
Qurans
KURA
DRAW
kura
lot
KURA ÇEKMEK
DRAW
KURA ÇEKMEK
DRAW LOTS
KURA ÇEKMEK
CAST LOTS
KURA ÇEKMEK
BALLOT
kura ile karara varma
casting lots
kura ile sonucu belirleme
casting lots
kura rağbet edilen şey beraber
draw
Kura yoluyla sekmek
to choose by lot
KURABİYE
SHORTBREAD
KURABİYE
SHORTCAKE
KURABİYE
BISCUIT
KURABİYE
COOKIE
Kurabiye kalıbı
Cookie cutter
Kurabiye kesiciler
Cookie cutters
Kurabiye tepsisi
Cookie sheet
Kurabiyeler
Cookies
KURAK
THIRSTY
kurak
thirsty
KURAK
DROUGHTY
KURAK
DRY
KURAK
ARID
kurak
arid
kurak bölge
dry land
kurak bölge
arid region
Kurak Bölgeler
Arid Region
kurak çorak
arid
kurak iklim
arid climate
Kurak mevsim
Dry season (climate)
KURAK OLARAK
DRILY
kurak yıl
dry year
kurak, susuz
droughty
kurakçıl
xerophilous
kurakçıl bitki
xerophyte
kuraklık
drought
KURAKLIK
DRY
kuraklık
dryness
kuraklık
aridity
kuraklık
aridness
kuraklık yüzünden toz fırtınalarına maruz kalan bö
dust bowl
kuraklık, susuzluk
drought
KURAL
CODE
KURAL
STATUTE
kural
norm
kural
maxim
kural
protocol
KURAL
LAW
kural
rule
kural
order
kural
ordinance
kural
ordonnance
kural
policy
kural
convention
kural
system
kural
precept
KURAL
REGULATION
kural aşımı
transgression
KURAL DIŞI
SOLECISTIC
kural dışı durum
exception
kural dışı durum iletisi
exception message
kural dışı durum işleme
exception handling
kural dışı durum mesajı
exception message
kural düzen intizam
regular
Kural olarak
As a rule
kural olarak
In principle
kural öğrenen
rule learner
kural tabanlı
rule-based
kural tabanlı erişim denetimi
rule set based access control (RSBAC)
kural tabanlı etmen
rule-based agent
kural tabanlı iş usu
rule-based business intelligence
kural tabanlı iş zekâsı
rule-based business intelligence
kural tanımayan
bohemian
kural tanımaz tüm davranışları
one’s all acts of vigilantism
kural usul idare
rule
kural veri birimi
protocol data unit
kural veri birimi standardı
protocol data unit standard
kural yazarı
policy author
Kural, kaide
Rule, provision, principle
kural, kaide, of -in isleyisini/çalismasini düzenleme/regüle etme/ayarlama/denetleme, çog. tüzük
Regulation
kural,konvensiyon
convention
Kural; Yol; Algoritma
Algorithm
Kurala göre
By rule
kurala göre kanunen
by rule
kuralcı
normative
kuralcı
prescriptive
KURALCI
PRIM
kuralcı bakım
prescriptive maintenance
kuralcı çözümleme
prescriptive analytics
kuralcı, kurala dayalı
rule based