Meaning of
"o"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
Onaylar, uygun bulur, tasvip eder
…approves
on sene sonra
10 years later
on yıl sonra
10 years later
okyanusta damla, devede kulak
a drop in the ocean
o kadar çirkin ki sadece annesi sevebilir
a face (that) only a mother could love
Onbeş gün
A fortnight
olaylarla dolu bir hafta
a full week
Oldukça, hayli
A good bit
oldukça çok
a good deal
Oldukça
A good many
oldukça çok, çok sayıda
a great number of
oksijenli ortamda yaşayan organizma
aerobe organism
oksijenli solunum
aerobic respiration
Oda kokuları için aerosol dağıtıcılar
Aerosol dispensers for air freshers
OLAY
AFFAIR
olay
affair
olumlu bir şekilde etkilemek
affect positively
ONAYLAMAK
AFFIRM
ONAY
AFFIRMATION
OLUMLU
AFFIRMATIVE
Olumlu anlamda kullanılan C işaret sancağı.Evet.
AFFIRMATIVE
OLUMLU CEVAP
AFFIRMATIVE
OLUMLU OLARAK
AFFIRMATIVELY
ONAYLAYARAK
AFFIRMATIVELY
ortak bir amaç veya çıkarla bağlanan bir grup insan
affinity group
olumlu
affirmative
olumlu tümce, olumlu cümle
affirmative sentence
Olumlu oy
Affirmative vote
olumlu olarak, doğrulayarak
affirmatively
ormanlaştırmak
afforest
Oturduktan sonra yüzmek,yüzdürülmek
AFLOAT,COME
olup bitmekte, dönmekte
afoot
o kadar şeyden sonra
after all
Ortalık karardıktan sonra
After dark
ondan sonra
after that
ortalık sakinleşip herkes kendine geldikten sonra
after the dust has settled
ortalık yatıştıktan sonra
after the dust has settled
oyun bittikten sonra atılan zar
aftercast
orta veya son bölüm
afternoon
ondan sonra
afterwards
Opalleşmiş akik
Agate opal
otomasyon çağı
age of automation
ortam erişim kontrolu protokol veri ünitesi
aggregated MAC (media Access control) protocol data unit (A-MPDU)
Olgunlaştırma
Aging
of
ah
oh
ah
oh
aha
ORTAYA DÖKMEK
AIR
olumsuzluk takısı, aint, ain’t
Aint
Oda spreyi
Air freshener
Oda spreyi makineleri
Air freshener dispensers
Oda spreyleri (cihazlar hariç)
Air fresheners (except apparatus)
orta doğu’ya özgü ilaç saklamaya yarayan bir tür çömlek
albarello
OYUK
ALCOVE
okuma yeteneği kaybı
alexia
Ondalık sayı dizgesi
Algorism
ortalamak
align center
okuyabilen ancak okumayı sevmeyen
aliterate
o kadar çok, öylesine
all that
ona benden selam söyle
all the best to someone
ona selam söyle
all the best to someone
olanak vermek
allow
OLANAK TANIMAK
ALLOW OF
olmakla beraber
although
ol
am
ondan çok mu farklıyım?
am i so different from him?
ORTAM
AMBIANCE
ORTAM
AMBIENCE
ORTAM
AMBIENT
ORTAM
AMBIT
ortam
ambience
Ortam
Ambient
ortam havası
ambient air
ortam havası, çevre havası
ambient air
ortam havası nemi
ambient air humidity
ortam ışığı
ambient light
ortam basıncı
ambient pressure
ortamdaki ses
ambient sound
ortam sıcaklığı
ambient temperature
ortam sıcaklığı, çevre sıcaklığı
ambient temperature
ortama göre dengelenmiş
ambient-compensated
ORTASINA
AMID
ORTASINDA
AMID
Orta abli.Buna midship guy veya spanner guy da denir
AMIDSHIP GUY
ortasına, ortasında, arasına, arasında
Amid
ortasında
amid
ortasında, arasında
amid
ortasında
Amidst
olmak
amount
Otopark miktarı
amount of parking
oturma miktarı
amount of settling
olmak, etmek, varmak
amount to
ortalamada ol
amount to on average
onur
amour
onur
amour propre
ONUR
AMOUR-PROPRE
Ortalama kabarma alçalma seviyesi ile yüksek veya alçak su seviyeleri arasındaki fark.
AMPLITUDE OF TIDE
Osilasyon genliği
Amplitude of oscillation
odunlaşmış bitk hücreleri; arasında kalan boşluk
ampullaceous sensilla; pit peg; champagne-cork organ
ORGANINI ALMAK
AMPUTATE
ORGANIN ALINMASI
AMPUTATION
ORGANI ALINMIŞ KİMSE
AMPUTEE
OYALAMAK
AMUSE
OYALANMAK
AMUSE ONESELF
OYALANMA
AMUSEMENT
Oyukkaya (yerbilim)
Amygdaloid
oksijensiz yaşayabilen
anaerobic
oksijensiz yaşayabilen bakteri
anaerobic bacteria
oksijensiz yaşayabilen bakteriler
anaerobic bacteria
oksijensiz çalışma
anaerobic exercise
oksijensiz solunum
anaerobic respiration
okuması yazması olmayan
analphabetic
ovma
anatripsis
olmasın diye
anaunters (dialect)
OCAK AYAKLIĞI
ANDIRON
ocağın demir ayaklığı
andiron
Ocak ayaklıkları
Andirons
OLTA İLE BALIK TUTMAK
ANGLE
otomatik hedef izleme (radar)
angle tracking
Olta ile balık tutan adam.
ANGLER
OLTA İLE BALIK TUTAN KİMSE
ANGLER
olta ile balık tutan kimse
angler
olta ile balık tutma
angling
oltayla balık avlama
angling
On-line sayaç
an-line meter
ORTADAN KALDIRMAK
ANNIHILATE
OKUMAK
ANNOUNCE
Oksijen eksikliği (tıp)
Anoxia
oksijenin az olduğu şartlar
anoxic conditions
ogleden evvel, sabah; (kis). AM.
antemeridiem
orta çizgi civarında
anteromedial
orta çizgiye doğru
anteromedial
OLACAĞI ÖNCEDEN İŞARET EDİLEN OLAY
ANTITYPE
otomatik parazit giderici
anticluner gain control
olumsuz özellikleri olan kahraman
antihero
oksit giderici
antioxidant
oksit giderici, pas önleyici
antioxidant
Oksitlenme Önleyici
Antioxidant
oksitönler
antioxidant
Oksidasyon önleyici müstahzarlar ve kauçuk veya plastikler için diğer bileşik stabilizatörleri
Anti-oxidising preparations and other compounds stabilisers for rubber or plastics
olacağı önceden ima edilen olay
antitype
oyuk
antrum
oyuk, antrum
antrum
Ondan başka kim olsa
Anybody but he
orada kimse var mı?
anybody out there?
orada kimse var mı?
anybody there?
Olmasın da ne olursa olsun
Anything but
Oradan başka her yerde
Anywhere but there
Optikde ışık sapması olmadan.
APLANATIC
ORTAYA DÖKME
APOCALYPSE