Translate
"am"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
am
(f). -im.
am
-im, -ım, um, üm
am
ol
am
öğleden önce
AM (12 saatlik zaman biçimi)
ÖÖ (Öğleden Önce)
am afraid so, that
Yazık ki
am at my wit’s end
Ne yapacağımı bilmiyorum
am at my wit’s end
şaşırdım
am at your
Emrinize amadeyim
am built that way
Ben böyleyim
am dead against it
Ben bunun tamamen karşısındayım
am disappointed in him
Beklediğim gibi çıkmadı
am free to confess
Diyebilirim ki
am given to understand that
Haber aldığıma göre
am I boring you?
ben sıkıcı mıyım?
am I boring you?
seni sıkıyor muyum?
am I glad to see you!
seni gördüğüme çok sevindim
am I my brother’s keeper
ben mi onun bekçisiyim
am I my brother’s keeper
ben nereden bileyim
Am I on the right way?
Doğru yolda mıyım?
am I right?
doğru değil mi?
am I right?
haksız mıyım?
am I the first to know this?
bunu bilen ilk kişi ben miyim?
am i boring you
ben sıkıcı mıyım
am i handsome
yakışıklı mıyım
am i idle?
boşta mıyım?
am i my brother’s keeper
bana ne
am i right?
haksız mıyım?
am i so different from him?
ondan çok mu farklıyım?
am i wrong in ....(thinking / saying etc) ?
haksız mıyım yani ?
am in pocket
Kardayım
am led to the conclusion that
Şu sonuca vardım ki
am not unaware that
Bilmez değilim
am on my legs all day
bana dur durak yok
am on my legs all day
bütün gün
am on my legs all day
Bütün gün ayaktayım
am satisfied that
kanaatindeyim
am satisfied that
Kanısındayım
am strange to the work
Bu işe alışık değilim
am strange to the work
bu işin acemisiyim
am temped to
Şeytan diyor ki
am under the impression that
Bana öyle geliyor ki
am up to the eyes in work
işten başımı kaşıyacak vaktim yok
am with you
Anlaştık
am with you
Seninle hemfıkirim
am, ma
(kis). Artium Magister, Master of Arts. AM (kis). Anno Mundi, dunya yaratildigi seneden. am (kis). ante meridiem, ogleden evvel. Am, (kis). America, American.
ama
inci toplamak veya avlanmak gibi amaçlarla dalan japon dalgıç
amadou
(i). kav, mantar kavi.
amadou
kav
amah
(i). Uzak Dogu’da cocuk dadisi.
AMAIN
Çabuk ve süratli.
AMAIN
ŞİDDETLE
AMAIN
TÜM GÜCÜYLE
AMAIN
VAR GÜCÜYLE
amain
(z). siddetle, tam kuvvetle.
amain
1. şiddetle, var kuvvetiyle, 2. tam kuvvetle
amain
tüm gücüyle
amain
var gücüyle
amalgam
(i). malgama, civa ile baska bir madenin karisimi; karisim, mahlut; iki seyin birbirine karismasi.
amalgam
1.civa bileşiği, amalgam, 2.metal karışımı
amalgam
amalgam
amalgam
cıvalaşım
AMALGAM
CIVALI ALAŞIM
Amalgam
Civa alaşımı; Amalgam
AMALGAM
Civanın bir maden ile birleşmesi.
AMALGAM
KARIŞIM
AMALGAM
MALGAMA
amalgamate
1.birleşmek, katılmak, 2.birleştirmek, katmak
amalgamate
alaşım
AMALGAMATE
BİRLEŞTİRMEK
amalgamate
cıva ile karıştır
AMALGAMATE
CIVA İLE KARIŞTIRMAK
amalgamate
firma
amalgamate
halita
amalgamate
karışım
amalgamate
karışma
AMALGAMATE
KARIŞMAK
AMALGAMATE
KARIŞTIRMAK
amalgamate
karıştırmak bileştirmek
amalgamate
millet
amalgamated
v.cıvayla karıştır:adj.cıvayla karıştırılmış
AMALGAMATED TROUGH
Civalı,yapma ufuk kabı.
AMALGAMATION
ALAŞIM
AMALGAMATION
CIVA İLE BİR BAŞKA MADENİ KARIŞTIRMA
AMALGAMATION
KARIŞIM
amalgamation
1. karışma, 2. karışım, alaşım, 3. katılma
amalgamation
alaşım
amalgamation
cıva ile bir başka madeni karıştırma
amalgamation
cıvayla karıştırma
Amalgamation
Civalı alaşımlama
Amaniting
Mantar zehiricamı Amaranth
AMANUENSIS
KÂTİP
AMANUENSIS
YAZMAN
amanuensis
(i). katip, yazici, sekreter.
amanuensis
1. kâtip, yazman, 2. yazıcı
amanuensis
kâtip
amanuensis
sekreter
amanuensis
yazıcı
amaracus
(i). mercankosk otu, (bot) Majorana hortensis.
amaracus
mercanköşk otu
amaranth
(i)., siir hayali bir solmaz cicek; horozibigi cicegi, yabani kadife cicegi, (bot). Amaranthus tricolor.
AMARANTH
EFLÂTUN
amaranth
horozibiği
amaranth
horozibiği çiçeği
AMARANTH
MOR
AMARANTH
SOLMAYAN ÇİÇEK (ŞİİR)
amaranth family
horozibiği çiçeği familyası
AMARANTHINE
EBEDİ
AMARANTHINE
MOR
AMARANTHINE
SOLMAZ
amaranthine
(s). horozibigine ait; solmaz, olmez, ebedi; rengi mora calan.
amaranthine
1. mor, 2. solmaz, ebedi
amaranthine
ebedi
amaranthine
mor
amaranthine
ölmez
amaranthine
solmaz
amarantite
amarantit
Amaretto
Acıbadem veya kayısı çekirdeği aromalı İtalyan likörü
AMARYLLIS
GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ
AMARYLLIS
NERGİS ZAMBAĞI
amaryllis
(i). renkli nergis zambagi.
amaryllis
nergiszambağı
amaryllis
renkli nergis zambağı
amass
(f). yigmak, toplamak, biriktirmek.
amass
1.biraraya getirmek, toplamak, yığmak, biriktirmek, 2.bir araya gelmek
amass
biriktir
AMASS
BİRİKTİRMEK
amass
top olmak
AMASS
TOPLAMAK
amass
yığ
AMASS
YIĞMAK
amass
yığmak toplamak
amastia
amasti
amateur
(i). amator, merakli, hevesli kimse; spor amator sporcu. amateur’ish (s). acemi veya amator isi gibi.
amateur
amatör
amateur
amatör, deneyimsiz kimse, beceriksiz
amateur
bir şeyle laf olsun diye ilgilenen kimse
AMATEUR
MERAKLI
amateur frequency band
amatör frekans bandı
amateur frequency band
amatör radyo bandı
amateur movie camera
amatör film kamerası
amateur radio
amatör telsiz
amateur service
amatör hizmet
amateur station
amatör istasyonu
AMATEURISH
AMATÖRCE
AMATEURISM
AMATÖRLÜK
amateurish
amatörce
amateurish
amatörce, beceriksiz, kalitesiz
AMATIVE
AŞK DOLU
amative
(s). aska egilimli; askla ilgili. amativeness (i). ask egilimi.