Meaning of
"paralel"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
PARALEL
COLLATERAL
paralel
even
paralel
analogous
paralel
analogy
PARALEL
LATITUDE
paralel
shunt
paralel
parallel
paralel / seri yazıcı
parallel ø serial printer
paralel ağ serileri
series parallel network
Paralel akışlı eşanjör
Parallel flow heat exchanger
paralel akortlama
coincidence tuning
paralel aktarım
parallel transfer
Paralel Aktiviteler
Parallel Activities
paralel anlama
parallel understanding
paralel anten
shunt antenna
paralel arayüz
parallel interface
paralel bağlama
connection in parallel
PARALEL BAĞLAMAK (ELEK.)
SHUNT
Paralel bağlanmış
Connected in parallel
paralel bağlantı
parallel connection
Paralel bağlantı , paralel devre
Parallel connection
Paralel bağlantı , şönt
Shunt
Paralel barlar (spor)
Horizontal bars (sports)
paralel beslemeli
shunt fed
Paralel cetvel.
PARALLEL
Paralel cetvel.
PARALLEL RULER
Paralel Çalışma
Fast Tracking
paralel çalışma
parallel operation
paralel çalıştırım
parallel run
paralel çınlamalı devre
parallel resonant circuit
PARALEL ÇİZGİ
PARALLEL
paralel çizgi
parallel line
paralel damarlı
parallel-nerved
paralel derecesi
degree of latitude
PARALEL DEVRE
SHUNT
paralel devre
electrical shunt
Paralel devre
Parallel circuit
paralel devre kaçağı
crosstalk
paralel dönüşüm
parallel conversion
paralel dünya
parallel universe
paralel dünya
parallel world
paralel erişim
parallel access
paralel geçiş, paralel yürütme
parallel run
paralel harita
map parallel
paralel ILS yaklaşması
parallel ILS approach
paralel iletim
parallel transmission
paralel iletişim
parallel communication
paralel iletşim
parallel communication
paralel işlem
parallel processing
paralel işleme
parallel processing
Paralel kama
Parallel key
paralel kapı
parallel port
paralel kapı kipi
parallel port mode
PARALEL KENARLI
RHOMBOID
PARALEL KENARLI
RHOMBOIDAL
paralel kutuplaşma
parallel polarization
paralel küre
parallel sphere
paralel levhalı kondansatör
parallel-plate capacitor
paralel levhalı mercek
parallel plate lens
paralel mimari
parallel architecture
paralel olarak
in parallel
PARALEL OLARAK DİZMEK
ECHELON
PARALEL OLMAK
PARALLEL
paralel olmayan
antiparallel
paralel operasyon
parallel operation
paralel pistler
parallel runways
Paralel Plaka Viskometresi
Parallel Plate Viscometer
paralel rezonans, koşut çınlanım
parallel resonance
paralel sanal dosya dizgesi
parallel virtual file system
paralel sanal makine
parallel virtual machine
Paralel sargı oluğu, paralel sargı yivi
Parallel winding slot
Paralel sarılı
Parallel wound
paralel sığaç
parallel capacitor
paralel sistem
parallel system
paralel sunucu
parallel server
Paralel sürgülü vana
Parallel slide valve
paralel sütunlar
parallel columns
paralel toplayıcı
parallel adder
paralel veri iletimi
parallel data transmission
paralel veri tabanı
parallel database
paralel yapma
collimate
PARALEL YAPMAK
PARALLEL
paralel yayı
arc of parallel
Paralel yol kenarı otopark
parallel on-street parking
paralel yüzlü, koşutyüzlü
parallelepiped
Paralel yüzlü; Koşut yüzlü
Parallelepiped
Paralelden açılı yol kenarı otoparklar
from parallel to angled on-street parking
Paralele girme değerleri toleransı, senkronizasyon toleransı
Parallelism tolerance
paralele yakın pistler
near-parallel runways
paralelkenar
rhomboid
Paralelkenar
Parallelogram
PARALELKENAR ŞEKLİNDE
RHOMBOIDAL
paralelleştirici (ışığı)
collimator
paralelleştirilmiş ışık
colimated light
PARALELLİK
PARALLELISM
paralellik
parallelism
Paralelogram
Parallelogram
paralelogramın köşelerinden birini içeren benzer bir paralelogramın çıkarılmasından sonra kalan kısmı
gnomon