Meaning of
"sigorta"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
SİGORTA
INSURABILE
Sigorta
Insurance
sigorta
memorial
sigorta
fuse
SİGORTA
FUZE
sigorta
insurance
sigorta
insurance, coverage
SİGORTA
ASSURANCE
sigorta acentası
insurance agent
Sigorta acenteliği
Insurance agency
sigorta acentesi
credit agent
Sigorta Acentesi Komisyonları
Insurance Agency Commisions
sigorta alarmı
fuse alarm
Sigorta atma noktası
The fuse breakpoint
sigorta atmak, tepesi atmak
blow a fuse
sigorta bedeli, sigorta tazminatı
insurance money
Sigorta blokları
Fuse blocks
Sigorta Borcu
Insurance Liability
sigorta değeri
insurance value
sigorta duyu
fuse socket
Sigorta edilebilir her türlü husus.
INSURABLE INTEREST
Sigorta Edilebilir Menfaat (Çıkar)
Insurable Interest
Sigorta edilen
ASSURED
sigorta edilmemiş riskler için işletme tarafından ayrılan karşılıklar
insurance reserve
Sigorta edilmiş
INSURED
Sigorta edilmiş belirli risklerin,bir kısmının yada tamamının başka bir sigortacı tarafından alınması,reasurans.Mükerrer sigorta.
REINSURANCE
sigorta eksperi
insurance expert
sigorta et
insure
SİGORTA ETMEK
INSURE
Sigorta etmek
INSURE,TO
Sigorta etmek
To insure, to assure
sigorta etmek
insure
SİGORTA ETMEK
ENSURE
Sigorta etmek,teminat.
ASSURE
Sigorta etmek.
UNDERWRITE
SİGORTA ETTİRMEK
INSURE
SİGORTA ETTİRMEK
BUY INSURANCE
SİGORTA ETTİRMEK
INDEMNIFY
Sigorta hamilinin bir ziyanın tamamını yada bir kısmını ödemesi yada ödeme mükellefiyeti,zorunluluğu.
CONTRIBUTION
Sigorta hizmetleri
Insurance services
Sigorta hukuku
Insurance law
Sigorta ile küver edilmesine teminat altına alınmasına olanak olmayan,poliçe dışı koşul.
EXCLUSION
sigorta kelepçesi
fuse clip
sigorta kontratı
insurance contract
Sigorta kumpanyasının sahte yazılmış evrakı kanıtlayıncaya,ispat edinceye kadar belirli bir süre için verdiği bono,teminat.
FORGERY BOND
Sigorta kuruluşu
Insurance company
Sigorta Kuruluşu
Insurance Enterprise
Sigorta kutuları
Fuse boxes
sigorta kutusu
fuse box
Sigorta mandalları
Fuse clips
Sigorta markasına kadar yüklenmiş
MARKS,DOWN TO HER
sigorta mukavelenamesi, poliçe
Policy
Sigorta Murakabe Kanunu
Law regarding Supervision of Insurance
Sigorta panosu
Fuse board
Sigorta poliçelerinde kabul edilen muafiyet,bağışıklık klozu.
FRANCHISE
Sigorta poliçelerinde riziko hududu.
BORDER LINE RISK
Sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile yükün gemide bulunduğu zaman sigortalı olduğu anlamını taşır.
WATER BORNE CLAUSE
Sigorta Poliçesi
Insurance Contract
Sigorta poliçesi
Insurance policy
sigorta poliçesi
insurance policy
Sigorta poliçesi yapılırken tarafların azami derecede iyi niyetle hareket edecekleri koşulu.
GOOD FAITH
Sigorta poliçesinde kullanılan bu deyim ile ’’poliçe müddeti içinde geminin tam ziya olmaması şartı’’ ifade edilir.’return clause’ için gerekli olan bir koşuldur.
AND ARRIVAL
Sigorta poliçesine,su etkisi nedeni ile madeni kaplamaya olan hasarın hariç tutulacağı hususunda konulan kloz.Poliçeye konulan bu kloz ile sigortacının geminin sefer esnasında uğrayacağı normal aşınma ve eskimeden sorumlu olmayacağı belirtilir.
METALLING CLAUSE
sigorta poliçesini düzenleyen ve riski yüklenen taraf
insurance carrier
Sigorta poliçesinin cirosu.
ASSIGNMENT
Sigorta primi
Insurance premium
sigorta primi
insurance premium
Sigorta Riski
Insurance Risk
sigorta simsarı, sigorta tellalı
insurance broker
Sigorta slip’i.Sigorta brokeri veya sigortalının sigortacıya,sigorta edilecek risk hakkında verdiği döküman.
INSURANCE SLIP
sigorta sözleşmesi
contract of insurance
Sigorta sözleşmesi, akdi
Insurance contract
Sigorta sözleşmesi, sigorta akdi
Insurance contract
sigorta sözleşmesi, sigorta mukavelesi
insurance contract
Sigorta şalteri devre ayırıcıları
Fuse switch disconnector
Sigorta Şirketi
Insurance Company
sigorta şirketi
insurance company
sigorta talebi
insurance demand
Sigorta Tazminat Seçeneği
Surrender Option
Sigorta Tazminat Tutarı
Surrender Values
sigorta teli
fuse wire
Sigorta telleri
Fuse wires
Sigorta terminalleri (elektrik)
Fuse terminals (electricity)
Sigorta tutucular
Fuse holders
Sigorta Varlıkları
Insurance Assets
Sigorta yaparken gemiyi kısım kısım değerlendirme.Büyük değerlerde franchise’in etkisini azaltmak için deniz sigorta poliçelerinde yapılan uygulama.
MULTIPLE VALUATIONS
sigorta yuvası, sigorta tutucu
fuse holder
Sigorta Yükümlülükleri
Insurance Obligations
sigorta zeyilnamesi
covering note
sigorta, sigorta etme, sigorta parası
Insurance
Sigorta, sigortacılık
Insurance
Sigorta,teminat.
ASSURANCE
Sigorta.Assurance.İleride doğacak hasarların,karşılaması için ödenen prim karşılığında elde edilen teminat.T.T.K.1263
INSURANCE
sigorta/hesap uzmanı
actuary
sigorta; madenin sıcaklık dolayısıyla sıvı haline gelmesi; kaynayıp birleşme
fuse
SİGORTACI
INSURANCE AGENT
SİGORTACI
INSURANCE BROKER
Sigortacı
Insurer
SİGORTACI
UNDERWRITER
sigortacı
underwriter
sigortacı
insurance broker
sigortacı
insurer
SİGORTACI
ASSURER
Sigortacı tarafından yapılacak ödemede yapılacak alışılmış indirim.Örneğin eski yeni farkı gibi.
CUSTOMARY DEDUCTION
Sigortacı.
UNDERWRITER
Sigortacılar Derneği
Underwriter Association
Sigortacılık Genel Müdürlüğü
General Directorate of Insurance
Sigortacının belirtilmiş rizikolar sonucu oluşan hasardan sorumlu olmayacağı hususunda kesin ifade.
WARRENTED FREE OF
sigortalama, güvence
Ensuring
SİGORTALAMAK
INSURE
SİGORTALAMAK
ASSURE
SİGORTALAMAK
SECURE
sigortalanabilir
insurable
sigortalanamaz
uninsurable
Sigortalanan sigortacı
Cedant
Sigortalanmış Olay
Insured Event
Sigortalar
Fuses
Sigortalar (elektrik)
Fuses (electricity)
Sigortalar, voltaj ≤ 1000 V ve akım ≤ 10 A için olanlar
Fuses for a voltage ≤ 1 kV and for a current ≤ 10 A
Sigortalar, voltaj ≤1000 V için olanlar
Fuses, for a voltage ≤ 1 000 V
sigortalayan taraf
party insuring
Sigortalı
Insured
sigortalı
insurance holder
SİGORTALI
ASSURED
Sigortalı
POLICY HOLDER
Sigortalı adayı
Insurance applicant
sigortalı anahtar
switch fuse
sigortalı ayırıcı
disconnector fuse
sigortalı işe giriş bildirgesi
insurance holder employment report
Sigortalı katılım fonu
Insured contribution fund
sigortalı kimse
insured person
SİGORTALI KİMSE
ASSURED
Sigortalı mevduat
Insured deposit
sigortalı nüfus oranı
rate of insured population
sigortalı olmak
carry insurance
sigortalı sayılanlar
individuals deemed to be insurance holders
Sigortalı yatırım fonu
Insured investment fund
Sigortalı yükler tam ziyadan kurtarıldığında ve varış yerlerine gönderileceğine satılırlarsa,satış değeri ile sigortalı arasındaki farka salvage loss denir.
SALVAGE LOSS
sigortalı, garantili
insured
sigortalılığın başlangıcı
the beginning of insured status
sigortalılığın sona ermesi
termination of the insurance
sigortalılık
insurance status
sigortalılık hallerinin birleştirilmesi
joining of insurance statuses
sigortalılık süresi
insurance period insurance term
Sigortalının kendi kontrolleri altında makul süratle hareket edeceği belirtilir.
REASONABLE DISPATCH CLAUSE
Sigortalının taşıyan yada bir başka emanetçiye karşı rücu için gerekli tedbirleri almayı taahhüt edeceğini şart koşan kloz.
BAILEE CLAUSE
Sigortanın başladığı ve poliçenin yapıldığı anda geminin bir limanda ve denize elverişli olduğunun beyanı.Salimen limanda.
SAFE IN PORT
Sigortanın iptali
Cancellation
sigortanın kuvertürü
insurance cover
Sigortanın otomatik bitmesi,sona ermesi koşulu.
AUTOMATIC TERMINATION CLAUSE