Translate
"AMP"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
amp
amper
amp
amper, amplifikatör, amfi
AMP
AMPLİFİKATÖR
ampelite
ampelit
amperage
(i). elektrik akiminin amperle olculen kuvveti; amper miktari.
amperage
1. amperaj, 2. amper miktarı
amperage
amperaj
ampere
(i). elektrik akiminin kuvvet birimi, amper.
ampere
amper
Ampere
Amper (elektrik akım şiddeti birimi)
ampere hour
amper saat
ampere hour capacity
amper saat kapasitesi
ampere hour efficiency
amper saat verimi
ampere hour meter
amper saat metre
ampere minute
amper dakika
ampere second
amper saniye
Ampere- second
Amper-saniye
ampere turn
amper sarım
ampere turn amplification
amper sarım kuvvetlendirmesi
ampere turn gain
amper sarım kazancı
Ampere’s Law
Amper yasası
ampere’s rule
ampere kuralı
Ampere-hour
Amper-saat
ampere-hourmeter
amper-saat-ölçer
amperemeter
ampermetre
ampermeter
akım ölçer
Amperometer
Ampermetre
Amperometric Titration
Amperometrik Titrasyon
Amperometry
Amperometri
ampersand
ampersan
ampersand
ve imi
AMPHETAMINE
AMFETAMİN
amphetamine
(i). amfetamin.
amphetamine
amfetamin
amphetamine sulphate
amfetamin sülfat
AMPHIBIA
Hem denizde hem karada yaşayan hayvanlar.
AMPHIBIAN
AMFİBİ
AMPHIBIAN
AMFİBİ HAYVAN
AMPHIBIAN
SUDA VE KARADA YAŞAYABİLEN
AMPHIBIAN
YÜZERGEZER
AMPHIBIOUS
AMFİBİ
AMPHIBIOUS
Hem karada hem denizde kullanılan.
AMPHIBIOUS
YÜZERGEZER
AMPHIDROMIC POINT
Cotidal Lines ların kesiştiği yerler olup buralarda Range of Tide yoktur.
AMPHITHEATRE
AMFİ
AMPHITHEATRE
AMFİTEATR
AMPHITHEATRE
AMFİTİYATRO
amphibia
hem karada hem suda yaşayan canlılar
amphibian
(i)., (s). hem suda hem karada yasayan hayvan; hem suya hem karaya inip kalkabilen ucak; (s). boyle hayvanlarla ilgili.
amphibian
1.hem suda hem karada yaşayabilen hayvan, ikiyaşayışlı, 2.hem karada hem suda gidebilen araç, yüzer gezer araç
amphibian
amfibi
amphibian
iki yaşayışlı hayvan
amphibian
ikiyaşayışlı
amphibian helicopter
amfibi hellkopter
amphibian tank
amfibi tank
amphibian vehicle
amfibi vasıta
Amphibian vehicles
Amfibik araçlar
amphibious
(s). hem suda hem karada yasayabilir, iki yasayisli; hem su hem kara ile iliskisi olan; iki tabiatli, iki sinifa mensup.
amphibious
1.ikiyaşayışlı, 2.amfibi, yüzergezer
amphibious
amfibi
amphibious
ikiyaşayışlı
amphibious aircraft
amfibi uçak
amphibious assault
amfibi saldırısı
amphibious assault landing mode
amfibi hücum çıkartma modeli
Amphibious crafts and ships
Amfibi araç ve gemiler
amphibious demonstration
amfibi gösterisi
amphibious operation
amfibi operasyonu
amphibole
(i)., (min). amfibol kimya ve fizik bakimindan piroksenlerden farkli olan bir silikat familyasi.
amphibole
amfibol
Amphibole
Türlütaş; Amfibol
amphibolic
amfibolik
Amphibolite
Amfibolit
amphibology
(i). bir cumlenin iki anlama gelmesi; belirsiz anlam, belirsizlik.
amphibology
belirsizlik
amphibology
çiftanlamlı söz
amphibology
iki anlamlı ifade
amphibology
iki anlamlılık
amphiboly
çok anlamlılık
amphiboly
iki anlamlı ifade
amphiboly
iki anlamlılık
Amphichromatic
İki renkli
amphidromic point
amfidromik nokta
amphidromic region
amfidromik alan
Amphigene
Amfijen,
amphiphibolite
amfibolit
amphiphilic
amfifil
amphiprotic
amfiprotik
amphitheater
(-ing). -tre (i). amfiteatr, amfiteatr Seklinde herhangi bir sey; spor sahasi, arena.
amphitheater
amfiteatr
amphitheater
arena
amphitheatre
amfiteatr
amphitheatre
amfitiyatro
ampholyte
amfolit
ampholytoid
amfolitoit
amphora
(i). iki kulplu eski bir cins kup, amfor.
amphora
amfor
AMPHORA
AMFORA
amphora
amfora testi
amphora
amfora, iki kulplu eski bir tür testi
Amphora
İki kulplu küp
amphoric
amforik
Amphoter
Amfoter
Amphoter
Hem asit hem baz özellikli nesne, asitli-bazlı
amphoteric
(s). her iki cinsten; her iki yonden etkili.
amphoteric
amfoterik
Amphoteric
Çift etkili; Amfoterik; Asitli bazlı etken
Amphoteric Electrolyte
Amfoterik Elektrolit
amphoteric oxide
amfoter oksit
Amphotheric behavior
Çift etkili davranım; Asitli bazlı davranım
Ampiciline
Ampisilin
ampicillin
ampisilin
ample
(s). genis, buyuk; bol, mebzul; kafi, cok; etrafli, mufassal. ampleness (i). bolluk, genislik.
ample
1.gerektiğinden çok, bol, yeterli, 2.geniş, büyük
ample
bol
ample
bol bol yetecek kadar
AMPLE
BÜYÜK
AMPLE
ÇOK
ample
etraflı
ample
geniş
ample
geniş bol
ample
genişlik
AMPLE
HEYBETLİ
AMPLE
İRİ
AMPLE
KÂFİ
ample
mebzul
AMPLE
YETERLİ
ample time
bol zaman
ample time
çok zaman
AMPLENESS
BOLLUK
ampleness
bolluk, genişlik
AMPLENESS
BÜYÜKLÜK
AMPLENESS
ÇOKLUK
ampleness
genişlik
AMPLIFICATION
AMPLİFİKASYON
AMPLIFICATION
AYRINTILARI İLE AÇIKLAMA
AMPLIFICATION
BÜYÜTME
AMPLIFICATION
GENİŞLETME
AMPLIFIER
AMPLİFİKATÖR
AMPLIFIER
HOPÂRLÖR
AMPLIFIER
YÜKSELTİCİ
AMPLIFY
ARTIRMAK
AMPLIFY
BÜYÜTMEK
AMPLIFY
GENİŞLETMEK
AMPLIFY
YÜKSELTMEK (SES)
AMPLITUDE
1)Genlik. 2)Değişen yıldızlarda,en fazla parlaklık ile en sönük durum arasındaki fark. 3)Sia.Bir gök cisminin merkezi tam ufuk üzerinde bulunduğu sırada,doğuşta yada batışta,gök cisminin merkezi ile,doğu (090) yada batı (270) noktası arasında kalan ufuk
AMPLITUDE
BOLLUK
AMPLITUDE
ÇOKLUK
AMPLITUDE
GENİŞLİK
AMPLITUDE OF TIDE
Ortalama kabarma alçalma seviyesi ile yüksek veya alçak su seviyeleri arasındaki fark.
amplidude modulation
genlik düzenleme