Translate
"Alarm"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
alarm
(f). tehlikeyi haber vermek; birdenbire korkutmak. alarmist (i). etrafi telasa veren kimse. alarmingly (z). korku verecek surette.
Alarm
(n) 1 korku, dehşet, 2 tehlike işareti, (v) tehlikeyi haber vermek, 2 korkutmak
Alarm
1) Tehlike işareti; Alarm; 2) Ürkme
alarm
1.korku, dehşet, 2.tehlike işareti, alarm, 3.alarm aygıtı, 4.korkutmak, dehşete düşürmek, 5.tehlikeden haberdar etmek
alarm
alarm
ALARM
ALÂRM
ALARM
ALÂRM VERMEK
ALARM
ALÂRMA GEÇİRMEK
ALARM
AYAĞA KALDIRMAK
ALARM
DEHŞET
Alarm
İkaz lambaları
ALARM
KORKU
ALARM
KORKUTMAK
ALARM
TEHLİKE İŞARETİ
ALARM
TELAŞ
alarm
telaşa vermek
ALARM
TELAŞLANDIRMAK
alarm
uyarı
alarm
v.uyar:n.alarm
Alarm annunciation system
Alarm ihbar sistemi
alarm bell
alarm çanı
alarm bell
alarm zili
Alarm bell
Tehlike zili
alarm circuit
alarm devresi
alarm clock
alarmlı saat
alarm clock
çalar saat
Alarm clock
Çalarsaat
Alarm clocks
Alarm saatleri
Alarm clocks
Çalar saatler
Alarm device
Alarm cihazı
Alarm horn
Alarm sireni
alarm indication signal
alarm bildirme işareti
alarm odor; alarm pheromone
Alarm koku; alarm feromon
alarm relay
alarm rölesi
alarm signal
alarm işareti
Alarm signal register
Alarm sinyal kaydedicisi
Alarm Siren
Alarm düdüğü
Alarm switch
Alarm şalteri
alarm system
alarm sistemi
alarm system
Alarm tertibatı
Alarm systems
Alarm sistemleri
Alarm watches
Alarm saatleri
alarmed
v.alarma geçir:adj.alarm verilmiş
ALARMING
KORKUTUCU
ALARMING
PANİK YARATAN
ALARMING
TELAŞLANDIRAN
ALARMIST
PANİK YARATAN
ALARMIST
PANİK YARATAN KİMSE
alarming
n.korku veren:v.alarm ver:prep.alarm vererek
alarmingly
korku vererek
Alarmingly
korku vererek, alarm vererek
alarmingly
korkunç derecede
alarmist
etrafı telaşa veren kişi
alarmist
yaygaracı
Alarms indicating water shortage in boilers
Kazanlardaki su azalmasını gösteren alarmlar