Translate
"BAND"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
band
(i)., (f). serit, bant, kordele; sargi; kemer; kayis; cizgi; (f). cizgilerle suslemek.
band
(i)., f, takim, zumre; bando; dans muzigi calan orkestra; (f).toplamak, bir kamp v.b.’nde bir araya gelmek, birlesmek; baglamak, bir araya toplamak. beat the band (argo) mukemmel olmak; sasirtici olmak.
Band
1.BANT (şerit) 2.BANDO
band
1.şerit, kayış, bant, kuşak, 2.renk şeridi, 3.grup, 4.grup, topluluk, 5.(together ile) birleşmek, birlik olmak
BAND
BAĞLAMAK
band
bando
band
bant
band
bant, şerit
BAND
BANTLAMAK
band
birleşmek
Band
Çete
band
çizgi
BAND
FREKANS BANDI
BAND
GRUP
BAND
KAYIŞ
BAND
KEMER
Band
Kuşak, şerit, bant, kurdele, sargı
BAND
MIZIKA
BAND
ORKESTRA
BAND
SARGI
BAND
ŞERİT
BAND
ŞERİT YAPMAK
BAND
TAKIM
band
toplamak
band
v.bantla:n.bant
band
zümre
band brake
çemberli fren
band clutch
bantlı debriyaj
band conveyor
bantlı konveyör
Band density
Kuşak yoğunluğu
band edge
bant kenarı
band edge energy
bant kenarı enerjisi
Band edge energy
Kuşak kenarı erki
band elimination
bant bastırma
band elimination filter
bant söndüren filtre
band expansion factor
bant genleşme faktörü
Band gap
Kuşak açıklığı, kuşak aralığı(erk)
band ignitor tube
bant ateşleyici tüp
band interleaved by line
satırla ayrılmış bant
Band mark
Kuşak izi
band merit
bant kalitesi
Band model
Kuşak modeli
band of all times
tüm zamanların en iyi (müzik) grubu
band pass
bant geçiren
band pass
bant geçirimi
band pass filter
band geçirgen filtre
band pass filter
bant geçiren filtre
band pass filter
bant geçiren süzgeç
band pass tuning
bant geçiren akort
band printer
kuşak yazıcı
band rejection
bant bastırma
band rejection filter
bant durduran süzgeç
band saw
mak. serit testere.
band saw
şerit testere
Band saw blades
Şerit halinde testere ağızları
band sawing machine
şerit testere
Band saws
Şerit testereler
band seeding
şeritvari ekim
band selector
bant seçici
band sequential
ardışık bant
band shell
acik havada calan muzik topluluklarini koruyan yarim kure seklindeki onu acik duvar.
band spectrum
bant spektrumu
Band spectrum
Kuşaklı görünge
band stop filter
bant söndüren süzgeç
Band structure
Kuşak yapısı
band switch
bant anahtarı
band switching
bant değiştirme
Band theory
Kuşak kuramı
Band thickness
Şerit kalınlığı
BAND TOGETHER
BİR ARAYA GETİRMEK
band together
biraraya getir
band together
birleşmek, birlik olmak
BAND TOGETHER
TOPLANMAK
Band width
1) Kuşak genişliği; 2) Şerit eni
Band width
Bant aralığı, bant genişliği
band width
bant genişliği
band width
bant genişliği, kuşak genişliği
banda
sazdan yapılan orta afrika evi
Bandage
1) Sargı; 2) Koruyucu çember, bandaj
bandage
1.sargı, 2.sarmak, bağlamak
BANDAGE
BAĞ
BANDAGE
BAĞLAMAK
bandage
bandaj
BANDAGE
BANDAJLAMAK
bandage
i, f sargi, bag; f sarmak, baglamak (yara veya goz).
bandage
pansuman
bandage
sargı
BANDAGE
SARGI BEZİ
BANDAGE
SARMAK
bandage
v.sar:n.sargı
Bandages
Bandajlar
bandaging
n.sarma:v.sar:prep.bandajlayarak
BAND-AID
EĞRETİ
BAND-AID
GEÇİCİ
BAND-AID
PLASTER
BAND-AID
YARA BANDI
BAND-AID
YARDIMCI
BANDANA
BANDANA
bandana
büyük mendil
bandanna
(i). cogunlukla kirmizi veya mavi zemin uzerine beyaz benek veya desenleri olan buyuk mendil; herhangi bir buyuk mendil.
Bandanna
Bandana
bandanna
büyük mendil
bandanna
desenli büyük mendil
bandbox
(i). sapka muhafaza etmede kullanilan mukavva veya ince tahtadan yapilmis kutu.
bandbox
kutu gibi yapı
bandbox
mukavva kutu
Bandbox
Şapka kutusu
Band-Dryers
Bantlı Kurutucular
bandeau
(i). (cog. -deaux) sac bagi veya seridi, sac filesi.
bandeau
saç bağı
Bandeau
Saç bağı, saç filesi
Banded
1) Kuşaklı; 2) Damarlı (yerbilimi)3) Çizgili, yollu
BANDED
BAĞLI
banded
çizgili
Banded iron formation
Damarlı demir oluşumu (yerbilimi)
Banded microstructure
Kuşaklı içyapı(çelik)
Banded ore
Damarlı cevher
Banded peat
Damarlı turba (maden)
banded rates
bileşik oran
Banded structure
Kuşaklı yapı
BANDEROL
BANDROL
BANDEROL
FLANDRA
banderole
(i). ince ve uzun bayrak; bandrol; den. flandira; (mim). uzerine kitabe yazilan kordele seklindeki tezyinat.
banderole
1. bandrol, 2. flandıra
BANDEROLE
BANDROL
BANDEROLE
FLANDRA
Band-filing machine
Şerit zımparalımakine
BANDIT
EŞKIYA
BANDIT
HAYDUT
BANDIT
SİLÂHLI SOYGUNCU
BANDITRY
HAYDUTLUK
BANDITRY
SOYGUNCULUK
bandicoot
(i). Hindistan’da bulunan bir cins buyuk fare.
Banding
1) Kuşaklanma (çelik);2) Kuşaklama (cam); 3) Süslü kenar şeridi
Banding
Bandajlama
banding
n.sarma:v.sar:prep.sararak
Banding wire
Bandaj teli
bandit
(i). haydut, esklya, yol kesen kimse. banditry (i). haydutluk. bandits, banditti (i)., (cog). esklya takimi, haydut cetesi.
bandit
haydut
bandit mobile
yasaklanmış mobil telefonu
banditry
haydutluk
band-limited
bant-sınırlı
bandmaster
(i)., (muz). bando sefi.
BANDMASTER
BANDO ŞEFİ
BANDOG
BEKÇİ KÖPEĞİ
bandoleer
fişeklik, palaska
bandoleer
palaska
BANDOLIER
FİŞEKLİK
BANDOLIER
PALASKA
bandolier
palaska