Translate
"BLEED"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
bleed
1.kanamak, 2.(for ile) yüreği kan ağlamak, içi sızlamak, acımak, 3.(parasını) yemek, yolmak, söğüşlemek, 4.âdet görmek, kanaması olmak
bleed
akmak
BLEED
AKMAK (BOYASI)
Bleed
Boya salmak, boya kusmak, boyası akmak
bleed
f.kan kaybetmek, kanamak, kani akmak; akmak, solmak (boya); su bosaltmak; matb. sayfanin kenarina kadar basmak; bitkilerin ozu gibi akmak; kan aglamak, cok kederli olmak; k.dili para cekmek, sizdirmak. bleeder i. tib. hemofili hastaligi olan kimse .
BLEED
KAN AĞLAMAK
BLEED
KAN ALMAK
bleed
kan gelmek
BLEED
KAN KAYBETMEK
bleed
kana
bleed
kanamak
BLEED
KANINI EMMEK
BLEED
PARA SIZDIRMAK
Bleed feedwater heating
Ara buharla besleme suyu ön ısıtması
bleed for
yüreği kan ağlamak, içi sızlamak
bleed for (something)
(bir şeyi) ne pahasına olursa olsun desteklemek
bleed off
basınç boşalmak
bleed off
gaz boşalmak
Bleed reservoir
Dengeleme tankı
bleed sb white
birini soyup soğana çevirmek
BLEED SMB.
PARA SIZDIRMAK
Bleed stage
Ara buhar kademesi
Bleed, to-
Ara buhar almak, tahliye etmek, kaçırmak, sızdırmak
bleeder
1. hemofili hastası, 2. şantajcı, 3. havalandırma deliği
bleeder
akan kanı kolay dinmeyen kimse
BLEEDER
HEMOFİLİ HASTASI
bleeder
hemofilili
BLEEDER
PARA SIZDIRAN
bleeder
ringde kolayca kan içinde kalan dövüşçü
BLEEDER
ŞANTAJCI
Bleeder (Bleeder valve )
Boşaltma vanası; Güvenlik vanası
Bleeder outlet
Ara buhar çıkışı, tahliye çıkışı
bleeder pipe
boşaltma borusu, tahliye borusu
bleeder resistance
önyükleme direnci
Bleeder resistor
Gerilim düzen direnci(elekt.)
bleeder resistor
kaçak direnci
Bleeder turbine
Ara buhar türbini
Bleeder valve
Ara buhar valfi, tahliye valfi
Bleeder valve
Boşaltma vanası; Güvenlik vanası (y. fırın)
BLEEDER(S)
Boşaltma (drain) tapası.
bleeder’s disease
akan kanın kolay dinmemesi hastalığı
bleeders disease
akan kanın kolay dinmemesi hastalığı
BLEEDING
ADET
BLEEDING
ALLAH’IN CEZASI
BLEEDING
Çuvalı delip yükü ambara akıtmak
BLEEDING
HAVASINI ALMA
BLEEDING
KANAMA
BLEEDING OF THE NOSE
BURUN KANAMASI
Bleeding
1) Kanama (tıp) 2) Kanama(sürekli döküm makinası)
Bleeding
Ara buhar alma, kaçırma, sızdırma
bleeding
beton suyunun yüzeye çıkması (kusma)
bleeding
kanama
bleeding
kanama, kanatma
bleeding
kusma
bleeding
n.kanama:v.kana:prep.kanayarak
bleeding
taşma
bleeding edge (jcs)
taşan kenar
bleeding heart
kalp seklinde pembe ve sarkik cicek kumeleri olan bitki, kiz kalbi, bot. Dicentra; sari sebboy, bot. Cheiranthus cheiri.
bleeding heart
şebboy
Bleeding hose
Hava alma hortumu
Bleeding taps for heating radiators
Isıtma radyatörleri için tahliye muslukları
bleeding tooth
diş kanaması
bleeding-edge technology
yeni teknoloji