Translate
"BOO"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
boo
1.yuh, 2.yuhalamak
BOO
ISLIKLAMAK
boo
unlem Booo !
BOO
YUHALAMA
BOO
YUHALAMAK
boo boo
hata
boo hoo
ağlama efekti (işim gücüm yok buna mı üzüleceğim anlamında)
boob
1.gaf, aptalca hata, 2.enayi, budala, 3.aptalca hata yapmak, gaf yapmak, 4.çuvallamak
BOOB
AHMAK
BOOB
APTALCA HATA
BOOB
APTALLIK YAPMAK
boob
çok büyük hata yap
BOOB
DANGALAK
boob
i., A.B.D., (argo) aptal kimse, budala kimse. boob tube k.dili televizyon.
BOOB TUBE
TELEVİZYON
booboo
hata
booboo
i., (argo) gaf, hata.
BOO-BOO
APTALCA HATA
boobs
memeler
booby
1.salak, aptal, enayi
BOOBY
ALIK
BOOBY
APTAL
booby
en kötü oyuncu
BOOBY
GÖĞÜS
BOOBY
MEME
booby
sersem
BOOBY
SÜMSÜK KUŞU
booby hatch
akıl hastanesi
BOOBY HATCH
TIMARHANE
booby prize
en kötü oyuncuya verilen ödül
booby prize
en kötü yarışmacıya verilen ödül
Booby trap
1) Tuzak bomba; 2) Gizlituzak
booby trap
1. bubi tuzağı, 2. şaka, sürpriz
BOODLE
CEMAAT
boodle
i., A.B.D., (argo) para; rusvet, gorevini kotuye kullanarak kazanilan para.
BOODLE
PARA
BOODLE
RÜŞVET
boogie woogie
caz müziği
boogie-woogie
i. dans muzigi olarak bir piyano calma tarzi.
boohoo
f., i. hungur hungur aglamak; i. hickirarak aglama sesi.
BOOHOO
HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAMAK
BOOHOO
ZIRLAMAK
book
1.kitap, 2.defter, 3.deste, paket, 4.kayıt, 5.telefon rehberi, 6.(yer) ayırtmak, 7.deftere geçirmek, 8.(in ile) varışını/geldiğini bildirmek, 9.(up ile) ayırmak, tutmak, rezerve etmek
BOOK
AYIRMAK
BOOK
AYIRTMAK
book
bap
book
basılmış ancak kesilip katlanmamış kitap sayfaları
book
cilt
Book
Defter
BOOK
DEFTERE İŞLEMEK
book
f. deftere gecirmek, kaydetmek; yer ayirtmak, rezervasyon yapmak; tutmak, angaje etmek ; ismini kaydetmek, karakolda suclu olarak kaydetmek.
book
fasıl
book
gerçek hayattan değil kitaplardan öğrenilen bilgiye ait
book
gerçek hayattan değil kitaplardan öğrenilen bilgiyle ilgili
book
güvenilir kabul edilen bir kitaba göre doğru veya tavsiye edilebilir
BOOK
KAYDETMEK
Book
Kitap
BOOK
LİBRETTO
BOOK
LİSTE
BOOK
OPERA METNİ
book
rezervasyon yapmak
BOOK
SENARYO
BOOK
TUTMAK
book
v.rezerve et:n.kitap
BOOK
YER AYIRMAK
book
yer ayırtmak
book bag
çanta
book binding
mücellitlik
Book covers
Kitap kapakları
book credit
açık kredi
book debts
defterlerin arz ettiği alacaklar
book digitization
kitap sayısallaştırma
book digitizer
kitap sayısallaştırırıcı
Book ends
Kitap destekleri
book entries
defter kayıtları
book fair
kitap fuarı
book in
geldiğini bildirmek
book inventory
muhasebe içi envanter
Book jacket
Kitap gömleği
Book jackets
Kitap kılıfları
Book markers
Kitap ayraçları
book of account
muhasebe defteri
book of authorized signature
imza sirküleri
Book Of Contracts
Poliçeler Bütünü
book of final entry
son giriş kayıtları defteri
Book of income
Gelir defteri
book of maps
atlas
book of original entry
ilk giriş kayıtları defteri
Book rack
1) Rahle, altlık; 2) Kitap rafı
Book rests
Kitap rahleleri
book review
kitap eleştirisi
book seller
kitapçı
book something up
tüm yerleri rezerve etmek/ayırmak
book stack
tavana kadar kitaplık
book surplus
defter fazlalığı
book up
ayırmak, tutmak, rezerve etmek
book value
1. defter değeri, muhasebe değeri, 2. maliyet
Book Value
Defter Değeri
book week
kitap haftası
bookable
(yer, vb.) ayırtılabilir
bookbinder
ciltçi, mücellit
bookbinder
çiltçi
bookbinder
i. mucellit, ciltci. bookbinding i. mucellitlik, ciltcilik. bookbindery i. mucellithane, ciltevi.
bookbindery
1.ciltçilik, 2.ciltevi
bookbindery
çiltçilik
bookbinding
ciltçilik
Bookbinding
Ciltleme, ciltcilik
Bookbinding and finishing of books and similar articles (folding, assembling, stitching, glue, cutting, cover laying)
Kitapların ve benzeri ürünlerin ciltlenmesi ve tamamlanması (katlanması, birleştirilmesi, dikilmesi, yapıştırılması, kesilmesi, kapak takılması dahil)
Bookbinding machinery
Cilt makineleri
Book-binding machinery, including book-sewing machines
Kitap ciltleme makineleri, kitap dikim makineleri dahil
Bookbinding machines
Kitap ciltleme makineleri
bookcase
i. kitaplik, kitap rafi.
bookcase
kitap dolabı
bookcase
kitaplık
BOOKCASE
KÜTÜPHANE
Bookcases
Kitaplıklar
BOOKED
AYIRTILMIŞ
BOOKED
AYRILMIŞ
BOOKED
REZERVE EDİLMİŞ
booked
s. yeri ayrilmis; temsil icin anlasmis; defterde kayitli. booked-up s. baglanmis; ing. butun yerleri satilmis. bookend kitap destegi, kitaplarin devrilmemesi icin iki yana konan destek.
booked
v.ayırt:adj.ayırtılmış
booked
yeri ayrılmış, defterde kayıtlı
bookend
(bir şeyi) aynı veya benzer bir şeyle başlatıp bitirmek
bookend
(bir şeyin veya olayın) ilk ve sonu olmak
bookend
kitap dayağı, kitap desteği
bookend
kitap desteği
booker
bir sanatçıyı belli bir gösteri için kiralayan kişi
BOOKIE
MÜŞTEREK BAHİSÇİ
BOOKING
1)Deftere kaydetme. 2)Bilet almak.Yer ayırtmak. 3)Ön bağlantı.
BOOKING
REZERVASYON
BOOKING
YER AYIRTMA
BOOKING NOTE
Ön bağlantı.Berth note.Gemi kiralamalarında,yüklemelerinde ana anlaşmaya esas olan ön anlaşma.Anlaşma taslağı.Taşıma şartlarını içeren bağlantı.İmzalanınca booking note olur.
BOOKISH
KİTAPLARLA İLGİLİ
BOOKISH
KİTAPSEVER
BOOKISH
OKUMAYI SEVEN KİMSE
BOOKISHNESS
KİTAP MERAKI
bookie
bahis defteri tutan adam
bookie
bkz. bookmaker
bookie
i., A.B.D., k.dili, bak. bookmaker.
booking
1.rezervasyon, yer ayırtma, 2.kaydetme
booking
i. temsil veya konser icin anlasma; yer ayirma; bilet alma; deftere kaydetme. booking-office i., ing. bilet gisesi.
booking
n.rezarvasyon:v.ayırt:prep.ayırtarak
booking
rezervasyon
booking
yer ayırma
booking clerk
biletçi
booking clerk
gişe memuru
booking office
gişe, bilet gişesi
Booking office, registration office
Kayıt ofisi
booking records
muhasebe kayıtları
booking-office
bilet gişesi