Translate
"BUY"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
buy
(birine bir şey) ısmarlamak
buy
1.satın almak, 2.inanmak, yutmak, kabul etmek
buy
alış
BUY
ALMAK
BUY
İNANMAK
BUY
KİRALAMAK
BUY
PAHASINA ELDE ETMEK
BUY
RÜŞVETLE ELDE ETMEK
BUY
SATIN ALMA
BUY
SATIN ALMAK
buy
savuşturmak
buy
v.satın al:n.satış
BUY
YUTMAK
buy a pig in a poke
gözü kapalı satın almak
buy and sell goods and services
alım satım yapmak
buy at first hand
birinci elden satın almak
buy back
geri satın al
buy back
geri satın almak
buy estate
gayrimenkul satın almak
buy for account
vadeli satın almak
buy for cash
peşin almak
buy for cash
peşin satın almak
buy for ready money
peşin satın almak
buy forward
önceden satın almak, stok yapmak
BUY INSURANCE
SİGORTA ETTİRMEK
BUY IT
BAŞARISIZLIĞA UĞRAMAK
buy in
ortak olmak, hisse almak
buy in bulk
toptan satın almak
buy into
alışveriş yapmak, müşterisi olmak
buy now
şimdi (satın) al
buy off
1. rüşvetle elde etmek, 2. işini almak
buy off
rüşvet vererek elde et
BUY OFF
RÜŞVETLE ELDE ETMEK
buy on credit
veresiye satın almak
buy on hire purchase
taksitle satın almak
buy on instalments
taksitle satın almak
buy on margin
yalnız ihtiyat akçesi yatırarak satın almak
buy on the never
taksitle satın almak, veresiye almak
buy oneself in
hisse almak
buy out
1. hissesini satın almak, 2. işini satın almak
buy out
bütün malını satın al
buy out
tüm yasal haklarını satın almak
buy out
yasal hakları satın almak
buy over
rüşvetle (birini) satın almak
BUY OVER
RÜŞVETLE ELDE ETMEK
buy retail
perakende satın almak
buy sb off
rüşvetle elde etmek, para vererek kurtulmak
buy something between themselves
bir şeyi ortaklaşa satın almak
buy something on hire purchase (installment plan)
taksitle almak
buy something sight unseen
bir şeyi hiç görmeden satın almak
buy sth in
stok tutmak
buy time
vakit geçirmek, geciktirmek
buy up
çok miktarda al
buy up
çok miktarda almak
BUY UP
KAPATMAK
BUY UP
STOKLAMAK
buy up
tümünü satın almak
buy something up
piyasadaki tüm malı satın almak
buyer
alan
BUYER
ALICI
buyer
alıcı, müşteri
buyer
alici
buyer
müşteri
BUYER
SATIN ALMACI
Buyer, recipient
Alıcı
buyer’s credit
alıcı kredisi
buyer’s market
alıcı piyasası
Buyer’s option
Alıcıya tanınan mehil
Buyer-Conducted Performance Reviews
Alıcı Tarafından Yürütülen Performans Gözden Geçirmeleri
buyers’ market
alıcı piyasası
BUYING
ALIŞ
BUYING
SATIN ALMA
BUYING AND SELLING
ALIŞVERİŞ
buying
n.satın alış:v.satın al:prep.satın alarak
buying
satın alma
buying power
satın alma gücü
buying price
satın alma fiyatı
buying rate
alış kuru
Buying Segment
Satın Alan Bölüm İş Dalı
buying the goods before the begin building
İhzarat
buyout
bütün malını satın alma
BUYS BALLOT LAW
Basınç dağılımı ile rüzgar yönündeki ilişkiyi gösteren bir tablodur.Arkası rüzgara dönük olan bir kişinin sol eli yönündeki basınç sağ tarafındakinden daha düşüktür.Kuzey yarım küresinde böyle olan kural güney yarımküresinde tersinedir.
buys ballot’s law
buys ballot yasası