Translate
"BY"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
by
(i). asil gayeden uzak ifade veya fikir; ilave edilen veya ikinci derecede onemli olan sey.
by
(z). yakin; bir kenara. go by gecip gitmek. Iay by biriktirmek, yigmak. put by ilerisi icin saklamak. by and by cok gecmeden. by and large genellikle. Can you dropby tonight? Bu gece bize ugrar misin?
by
1. geçerek, geçip, 2. yakında, 3. (edat) yanında, yakınında, 4. tarafından, 5. yoluyla
BY
BAŞINDA
BY
GEÇECEK BİÇİMDE
BY
GEÇİŞLİ BİÇİMDE
BY
GÖRE
by
hakkında
by
ikincil öneme sahip şey
BY
İLE
by
kadar
BY
KADAR (SÜRE)
BY
KENARINDA
by
milyar yıl
by
n.yoluyla-t. e kadar-p. in yanında
by
nezdinde
by
tarafından
BY
VASITASIYLA
BY
YAKIN
BY
YAKININDA
BY
YAKININDAN
BY
YANINDA
By
YANINDA, SIRASINDA, TARAFINDAN, ..E KADAR
BY
YANINDAN
BY
YOLUNDAN
BY
YOLUYLA
By 1900’s
1900’lü yıllarda
by a hair’s breadth
kıl payı
BY A MAJORITY
ÇOĞUNLUKLA
by a mechanism
mekanizmayla
By a narrow majority
Az bir çoğunlukla
By a narrow margin
Az bir farkla
by a pledge
anlaşma ile
By a stretch of imagination
Hayal gücünü kullanarak
BY ACCIDENT
KAZARA
BY ACCIDENT
TESADÜFEN
By accident
kazara
by accident
kazara, tesadüfen
By accident
Tesadüfen
By accident or design
Kazaen veya kasten
By act of law
Kanun hükmü ile
by age group
yaş grubuna göre
By air
Hava yolu ile
By air
havadan
by air
uçakla, havayoluyla
by air mail
hava yolu ile
by all accounts
eldeki tüm verilere göre
By all accounts
Herkesin dediğine göre
by all accounts
tüm anlatılanlara bakılırsa
by all accounts
tüm göstergeler doğrultusunda
by all accounts
tüm veriler ışığında
By all manner of means
her halde
By all manner of means
Muhakkak
By all means
aşikar olarak
by all means
elbette
By all means
hay hay
By all means
muhakkak
By all means
şüphesiz
BY AN OVERSIGHT
DİKKATSİZLİK SONUCU
BY AN OVERSIGHT
YANLIŞLIKLA
By an oversight
Dikkalsizlikle
by analogy
analoji yaparak
by and by
1. birazdan, az sonra, 2. ileride
by and by
birazdan
By and by
İlerde
by and by
öbür dünya
by and by
öteki dünya
By and by
yavaş yavaş
By and large
genel olarak
by and large
genel olarak, genelde
By and large
Genellikle
BY ANY CHANCE
BİR İHTİMAL
by any means
her ne şekilde olursa olsun
By any means
Herhangi bir suretle, her veçhile; ne şekilde olursa olsun; hiç
BY ANY MEANS
HİÇ
by any means
ne pahasına olursa olsun
by any means
ne sebeple olursa
by any means
ne şekilde olursa olsun
by any means
ne yapıp yapıp
by any means
öyle ya da böyle
by appointment
1. randevu ile, 2. anlaşma gereğince
by attorney
vekaleten
by auction
açık artırma ile
By birth
Doğuştan
By brutal force
Salt güce dayanarak
By brutal force
zorbalıkla
by brute force
zorla
by bus
otobüsle
by car
arabayla
By cash
Peşin para ile , peşinen
BY CHANCE
GELİŞİGÜZEL
BY CHANCE
KAZARA
BY CHANCE
RASGELE
By chance
raslantısal olarak
by chance
tesadüfen
by chance
tesadüfen, şans eseri
By charter flight
Charter uçuşla
BY CHOICE
TERCİHEN
By coach bus
Otobüsle
BY COINCIDENCE
TESADÜFEN
By command of
emriyle
By command of
in emri ile
By common accord
Ortak rızayla, ortak mutabakatla
By common consent
herkesin kabul ettiği üzere
By common consent
Herkesin onayıyla
By common consent
herkesin rızası ile
By comparison
Kıyasla
BY CONTRAST WITH
AKSİNE
By cooption
Seçim yoluyla
By course
Sıra ile
By courtesy
Nezaketen
By courtesy of
lütfü ile
By courtesy of
müsaadesi ile
By courtesy of
Sayesinde
by covering the costs
bedeli kendi karşılayarak
By credit shipment
Kredi yoluyla
By day
Gündüz, gündüzün
By day as well as night
Hem gece hem gündüz
By daylight
Gündüz
By daylight
gündüzün
by default
varsayılan
by default
varsayılan, olağan
by default
varsayım olarak
by default, default
varsayılan
By degrees
derece derece
By degrees
gittikçe
By degrees
tedricen
By degrees
Yavaş yavaş
BY DESIGN
BİLE BİLE
BY DESIGN
KASTEN
BY DESIGN
MAHSUS
By design
Bile bile
By design
kasten
By desire of
Emriyle
BY DEVIOUS MEANS
EL ALTINDAN
BY DEVIOUS MEANS
GİZLİCE
By dint of
aracılığıyla
By dint of
Gücüyle
By dint of
kuvvetiyle
By dint of working
Çalışa çalışa
by doing so
böyle yaparak
by doing so
bu şekilde yaparak
by doing so
bunu yaparak
By doing that
Bunu yapmak suretiyle
By dribs and drabs
Kısım kısım
By easy stages
Derece derece
by election
ara seçim
by electricity
elektrikle
By error
Yanlışlıkla
by experimentation
deneyle