Translate
"Bend"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
bend
(kural) amacına göre yorumlamak
BEND
1)Bağlamak,iki halatın birbirine bağlanması 2)Gemi hasarlarında eğilmek,bükülmek. 3)Dönemeç (nehirlerde).
bend
1.eğmek, bükmek, 2.eğilmek, bükülmek, 3.yöneltmek, çevirmek, 4.eğme, bükme, 5.dönemeç, viraj
BEND
BAĞLAMAK (YELKEN)
BEND
BOYUN EĞMEK
Bend
Büklüm, kıvrım
BEND
BÜKME
bend
bükmek
BEND
BÜKÜLMEK
BEND
ÇÖKMEK (DİZ)
BEND
DİRSEK
BEND
DÖNEMEÇ
bend
düğüm
bend
edilmek
bend
eğilmek
BEND
EĞMEK
Bend
EĞMEK, EĞİLMEK
BEND
ESNETMEK
bend
f. kivlrmak, bukmek, egmek; yola getirmek (birisini), razi etmek; den. baglamak; kivrilmak, bukulmek, edilmek; kuvvetini bir tarafa yoneltmek bend to veya towards akli yatmak (bir seye).on bended knee yalvararak, diz cokmus durumda. bendable s. egilir, eg
Bend
fiil eğmek, bükmek, kıvırmak
bend
i. kivtilma, kivrilis, kivrim; dirsek; kavis; inhina; donemec, viraj; den. bag, dugum.
bend
inhina
BEND
İŞİ E GELDİĞİ GİBİ DEĞİŞTİRMEK
Bend
Katlamak
bend
kavis
bend
kavis viraj bükmek eğmek
BEND
KIVIRMA
BEND
KIVIRMAK
bend
kıvrılış
BEND
KIVRILMAK
BEND
KIVRIM
BEND
OYNAMA YAPMAK
bend
v.bük:n.büküm
bend
v.bük:n.kıvrım
bend
viraj
BEND
YÖNELMEK
Bend angle
Eğme açısı
Bend core
Dirsek maçası (döküm)
Bend forward
Başınızı eğin
Bend line
Kıvrım çizgisi
bend loss
lifteki eğiklik kaybı
bend over
diğer tarafa yaslanmak
bend over, here it comes again
daha dur, arkası var
bend over, here it comes again
dahası da var
bend over, here it comes again
dahası var
Bend radius
Bükme yarıçapı
bend sb’s ear
birinin kulağını bükmek
Bend test
Eğme deneyi; Bükme deneyi
BEND THE KNEE
BOYUN EĞMEK
BEND THE KNEE
DİZ ÇÖKMEK
bend to
aklı yatmak
bend towards
aklı yatmak
Bendability
Bükülebilirlik, eğilebilirlik
bendability
bükülürlük
Bendable
Bükülebilir, eğilebilir
bendable
bükülür
BENDED
BÜKÜLMÜŞ
BENDER
ALEM
bender
âlem, cümbüş
BENDER
CÜMBÜŞ
bender
i. kerpeten gibi egme ve bukme islerinde kullanilan arac; A.B.D. (argo) icki alemi; ing, (argo) alti penilik para.
bender
iğici
BENDING
BÜKME
BENDING
EĞİLME
BENDING
EĞME
BENDING
ESNEME
BENDING
KIVIRMA
BENDING MOMENT
Bükmek için gerekli olan kuvvet.
BENDING ROLLS
Saç kıvırma tezgahı.
BENDING STRENGHT
Eğilme mukavemeti.
Bending
Bükme
bending
bükme, eğme
Bending
Bükme, eğme; Bombe yapma(cam)
bending
eğilme
bending
eğme
bending
eğme, bükme
bending
i. egme, bukme, kivirma, inhina, meyil. bending claw kiskac. bending iron egme demiri. bending machine egme makinas.
bending
inhina
bending
kıvırma
bending
Kıvrım, bükme
bending
n.bükücü:v.bük:prep.bükerek
bending
n.iğme:v.bük:prep.bükerek
Bending angle
Eğme açısı
Bending apparatus
Eğme aygıtı
Bending arm
Eğme kolu; Bükme kolu
Bending brake
Caka tezgahı
Bending brakes
Caka tezgahları
bending claw
kıskaç
Bending cylinder
Eğme tamburu
Bending die
Kıvırma kalıbı
bending iron
eğme demiri
bending load
eğilme yükü
bending machine
eğme makinası
Bending machine
Eğme makinesi;Bükme makinesi
Bending machines
Bükme makineleri
bending moment
eğilme momenti
Bending moment
Eğme döngüsü; Bükme momenti; Bükme döngüsü
Bending radius
Bükme yarıçapı, eğme yarıçapı
bending radius
kıvrılma yarıçapı
Bending roll
Yön değiştirici merdane, eğme merdanesi
bending roller
bükme merdanesi
Bending roller
Eğme rolesi
bending strength
eğilme mukavemeti
Bending strength
Eğme dayancı
bending stress
eğilme gerilmesi
Bending stress
Eğme gerilimi
bending test
Bükme testi
bending test
eğilme deneyi
Bending test
Eğme deneyi
Bending unit (upper roller apron unit)
Eğici birim (Üst role yolluğu birimi)
bending vibratlon
bükülüm titreşimi
Bending, folding, straightening or flattening machines
Bükme, katlama, düzeltme veya yassılaştırma amaçlı tezgahlar
bendix gear
bendiks dişlisi
bendix spring
bendiks yayı
Bends
Dirsekler
bends
i., cog., k.dili the ile dalglclann su yuzune fazla suratle cikmalanndan ileri gelen tehlikeli bir hastalik.
bends
vurgun
Bends, tees and pipe fittings
Dirsekler, T’ler ve boru bağlantı