Translate
"Buoy"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
buoy
1.şamandıra, 2.cankurtaran simidi, 3.su yüzünde tutmak, yüzdürmek, 4.desteklemek, güçlendirmek
BUOY
DESTEKLEMEK
buoy
i., f., den. samandira; cankurtaran simidi veya yelegi; f. suyun yuzunde tutmak, yuzdurmek, samandira ile isaret koymak veya etmek; su yuzune cikmak, yuzmek.
BUOY
SU ÜZERİNDE TUTMAK
Buoy
Şamandıra
BUOY
ŞAMANDIRA İLE İŞARET KOYMAK
buoy
v.yüksel:n.şamandıra
BUOY
YÜZDÜRMEK
buoy
yüzmek
buoy rope
şamandıra halatı
buoy up
moral vermek, neşelendirmek
buoy up
v.yüzdür:n.yüzen
BUOY WATCHING
Batmayan şamandıra.
buoyancy
1.su yüzünde durabilme, yüzme özelliği, batmama, 2.(sıvının) kaldırma gücü, 3.kendini hemen toparlama, moral kazanma, neşelenme
buoyancy
batmazlık
BUOYANCY
CANLILIK
buoyancy
i. su uzerinde durabilme, yuzme hassasi; nese, canlilik.
BUOYANCY
NEŞE
BUOYANCY
SUYA BATMAMA
BUOYANCY
Yüzdürücülük,yüzücülük,sephiye.Batan yada kısmen batan bir cismin ağırlığı ile içinde buşunduğu sıvının yukarı itişi arasındaki farktır.Eğer cismin ağırlığı itici kuvvetten küçükse yüzücülük pozitiftir.
Buoyancy
Yüzebilirlik, kaldırma gücü
Buoyancy compensators
Yüzdürme kompansatörler
BUOYANCY TANK
Can filikalarında bulunan yüzdürücülük tankı.Filikanın taşıyabileceği insanlar için yüzdürücülük temin eder.Pirinç,bakır veya sarı dan yapılır.
BUOYANCY,CENTER OF
Sephiye merkezi.Yüzen cismin su altında kalan kısmının geometrik merkezi.
BUOYANCY,RESERVE
Yedek yüzücülük.Geminin su geçmez güvertesini yeterince yük hattı üzerinde tutabilen yedek,ihtiyat yüzücülük.Bkz:Freeboard.
buoyant
1.batmaz, yüzen, 2.neşeli, kaygısız
BUOYANT
BATMAZ
buoyant
batmaz yüzer
BUOYANT
KAYGISIZ
BUOYANT
NEŞELİ
buoyant
s. yuzen (cisim); batmaz; neseli, umitsizlige kapilmayan.
Buoyant
Yüzebilir, su yüzeyinde kalabilir
buoyant
yüzen
BUOYANT
Yüzen,batmaz
Buoyant force
Kaldırma kuvveti-sıvı (fiz.)
BUOYED UP
NEŞELİ