Translate
"Burr"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
burr
hale
burr
i. bazi meyva tohumlarinin dikenli kabugu; kozak, kozalak; sirnasik adam; capak, puruz; ayla, hale; disci. frez, ufak daire testeresi; kalem puruzu; cig ipekten kalan iplik; r harfinin titrek olarak soylenmesi; bir cesit sert degirmen tasi.
burr
kozak
burr
kozalak
BURR
KÜÇÜK DAİRE TESTERESİ
BURR
PÜRÜZ
BURR
PÜRÜZ VE ÇAPAKLARI GİDERMEK
burr
v.çapak al:n.çapak
BURR
VIRLAMA
Burr
1) Çapak, pürüz; 2) Perçin rondelası, zımbalı levha
burr
1. çapak, kenar pürüzü, 2. kozalak
burr
ayla
burr
çapak
burr
çapak almak
Burr
Çapak, pürüz
burr
çizik, kazıntı, torna taleminin bıraktığı iz, çapak
Burr remover
Çapak giderici
Burr removing machine
Çapak temizleme makinesi
BURR-DRILL
DELGİ
BURR-DRILL
MATKAP
Burr-free
Çapaksız
Burr-free slitting
Çapaksız dilme
burried cable
toprağa gömülü kablo
Burring (deburring)
Çapak alma; Çapak giderme
burro
eşek
burro
i. esek merkep.
burroughs data link control
burroughs veri hattı denetimi
burrow
1.tavşan çukuru, oyuk, çukur, yuva, in, 2.(çukur) kazmak, 3.kazarak ilerlemek, 4.yaslanmak, 5.yaslamak
BURROW
BARINAK
burrow
i., f. oyuk, in, yuva; barinak, sigmak; f. tunel kazmak, yuva yapmak, oyuk acmak; bir oyuk veya yuvada gizlenmek.
BURROW
İN
BURROW
OYUK
BURROW
OYUK AÇMAK
BURROW
SAKLANMAK
BURROW
SIĞINAK
burrow
sığmak
BURROW
TÜNEL KAZMAK
burrow
v.yuva yap:n.yuva
BURROW
YUVA
burrow through
kazarak ilerle
Burrs
Çapak