Translate
"CLEAR"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
clear
(s). acik, aydinlik vazih; parlak, berrak; seffaf, saydam; net; kati, kesin; masum, temiz; sakin; acik (arazi vb); hudutsuz; takintisiz. clear conscience vicdan rahatllgi. clear-cut (s). keskin; acik ve secik. clear evidence acik ve kesin ispatlayici deli
clear
(z). acikca, acik olarak; tamamen, butunuyle.
Clear
1.AÇIK, BERRAK, ANLAŞILAN 2.(ortalığı) TOPLAMAK
CLEAR
AÇIK
CLEAR
AÇIKÇA
CLEAR
AÇIKLAMAK
CLEAR
AÇMAK
CLEAR
AKLAMAK
CLEAR
ANLAŞILIR
CLEAR
AŞİKÂR
CLEAR
AŞMAK
CLEAR
AYDINLATMAK
CLEAR
AYDINLIK
clear
belirgin
CLEAR
BELİRLİ
CLEAR
BELLİ
clear
berrak
Clear
Berrak/Temiz
clear
1.açık, parlak, berrak, 2.açık, anlaşılır, net, belirgin, 3.anlayışlı, kolayca kavrayan, 4.emin, kararlı, 5.suçsuz, belasız, 6.açık, engelsiz, tehlikesiz, boş, 7.masum, temiz, 8.arı, saf, lekesiz, 9.açık, belirgin, ortada, aşikâr, 10.açıkça net bir şekild
CLEAR
BERRAKLAŞMAK
CLEAR
BİLGİ VERMEK
CLEAR
BOŞALTMAK
CLEAR
BOŞLUK
CLEAR
BULUTSUZ
CLEAR
BÜTÜN
CLEAR
BÜTÜNÜYLE
CLEAR
DAĞILMAK
clear
defolmak
Clear
Duru; Berrak
CLEAR
ELDE ETMEK
CLEAR
EMİN
CLEAR
ENGELSİZ
CLEAR
GEÇMEK
CLEAR
GİDERMEK
clear
hudutsuz
CLEAR
KALDIRMAK
CLEAR
KAPATMAK
CLEAR
KATIŞIKSIZ
CLEAR
KAZANMAK
clear
kesin
CLEAR
KURTARMAK
CLEAR
MASUM
clear
net
CLEAR
ÖDEMEK
CLEAR
PARLAK
CLEAR
SAF
clear
sakin
CLEAR
SAYDAM
CLEAR
SIYIRIP GEÇMEK
clear
şeffaf
CLEAR
TAHLİYE ETMEK
CLEAR
TAM
CLEAR
TAMAMEN
CLEAR
TEMİZ
clear
temiz, temizlemek
CLEAR
TEMİZE ÇIKARMAK
clear
temizlemek
clear
temizlenmek
CLEAR
TÜM
CLEAR
UZAĞA
CLEAR
UZAKTA
clear
v.açık hale getir:adj.açık
clear
v.temizle:adj.açık
CLEAR
ZEKİ
clear (v)
temizlemek
CLEAR A SHIP
Gelen yada giden bir geminin gümrük işlemi.
clear air turbulance
açık hava türbülansı
CLEAR ANCHOR
Demirin neta olarak görünüp gelmesi.
Clear and conclusive evidence
Açık ve kesin delil
Clear and solid evidence
Açık ve yeterli kanıt
CLEAR AS MUD
ANLAŞILMAZ
clear away
1. temizlemek, toplamak, 2. kaldırıp götürmek
CLEAR AWAY
AÇMAK
CLEAR AWAY
DAĞILMAK
CLEAR AWAY
KALDIRMAK
CLEAR AWAY
KAYBOLMAK
CLEAR AWAY
ORTADAN KALDIRMAK
clear away
toparla
CLEAR AWAY
TOPLAMAK
clear away
yok olmak
CLEAR AWAY THE ANCHOR
Demiri fundoya hazırla kumandası.
clear band
temiz bant
CLEAR BERTH
Demirleyen bir geminin demir üzerine salması ile bir tehlikeye girmiyeceği veya başka bir gemi ile çatışmayacağı neta demir yeri.
Clear ceramic glaze
Berrak seramik sır
clear channel
boş kanal, boşaltma kanalı, temiz kanal
clear channel
şifresiz kanal
Clear chill depth
Kesin çil derinliği
clear data
şifresiz veri
CLEAR DAYS
Neta günler.Yükleme limanında umulan hazır olma tarihin ihbarında,bildirilmesinde,ilk ve son günlerin saptanmış zamana eklenmiyeceği koşulu.
clear enough
yeterince açık
clear error
temiz hata
Clear etching (-Bright etching)
Parlakdağlama
clear eyed
zeki
CLEAR FOR RUNNING
Halat rodasını akması için düzgün bulundurmak.
clear forward signal
temiz ileri yön (aktarma) işareti
Clear frit
Berrak cam hamuru
Clear glass
Saydam cam
Clear glaze
Berrak sır
CLEAR HAWSE
1)Birbiri üzerine binen veya çapariz alan halat veya demir zincirlerinin açılması,neta edilmesi. 2)Zincirlerin birbirine çapariz vermemesi.
clear headed
anlayışlı
clear ice
cam buz
clear key
silme tuşu
clear lumber
kusursuz kereste
clear of
arındır
clear off
1. çekip gitmek, kaçmak, sıvışmak, 2. borç ödemek
clear off
aç
clear off
almak
CLEAR OFF
BİTİRMEK
CLEAR OFF
ÇEKİP GİTMEK
CLEAR OFF
DEFOLMAK
CLEAR OFF
ORTADAN KALDIRMAK
CLEAR OFF
ORTADAN KAYBOLMAK
clear off
yok etmek
Clear oil
Temiz yağ
clear opening
serbest açıklık
clear out
1. sıvışmak, tüymek, 2. tertemiz etmek, 3. çekilip gitmek
clear out
boşalt
CLEAR OUT
BOŞALTMAK
CLEAR OUT
ÇEKİP GİTMEK
CLEAR OUT
DEFOLMAK
CLEAR OUT
ORTADAN KAYBOLMAK
CLEAR OUT
TAHLİYE ETMEK
clear photo
belirgin fotoğraf
Clear rice soup
Pirinç çorbası
clear series
dizi temizle
clear session
güvenli oturum
clear session
şifresiz oturum
clear session
şifresiz veri iletimi
clear sighted
aydın
clear sighted
keskin gözlü
Clear soup
Et suyu çorbası
clear span
serbest açıklık
Clear straps
Şeffaf askı
clear syrup
beyaz şurup
clear text
şifresiz metin
clear the air
sürtüşmeyi gidermek, gerginliği gidermek
CLEAR THE DECK
Güverteyi neta etmek
CLEAR THE LAND
Sahilden neta geçmek
clear the line
telefonu meşgul etmemek, hattı açık tutmak
CLEAR THE VIEW
Görüşü neta etmek
clear to send signal
işaret göndermeye müsait
clear understanding
tam olarak anlama
clear up
1. (hava) açılmak, 2. çözümlemek, 3. halletmek
CLEAR UP
AÇIKLAMAK
CLEAR UP
AÇMAK
CLEAR UP
AYDINLANMAK
clear up
aydınlat
CLEAR UP
AYDINLATMAK
CLEAR UP
BİLGİ VERMEK
CLEAR UP
BULMAK