Translate
"CO"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
co
(kis). company, county.
co
(önek) birlikte, müşterek, ortak
CO
BİRLİKTE
Co
ortak, müşterek
CO alarm system
CO uyarı tertibatı
co altitude
açısal yükseklik
co branding
birlikte markalama
co champion
ikinci şampiyon
co channel interference
kanal karışması
co current
eşyönlü akım
co current contact
eşyönlü akım değmesi
CO LATITUDE
Enlem değerinin 90 dereceden farkı (90 - enlem).
co operation
ortaklık
co ordination
düzenleme
co ordinator
koordinatör
co pilot
yardımcı pilot
co resident
birlikte yerleşik
co trimoxazole
kotrimoksazol
co worker
yardımcı işçi
co_partner
ortak
CO2-cylinder
Karbondioksit tüpü
coacervate
koaservat
coach
(i). fayton; cift kapili otomobil; yolcu otobusu; (d.y). yolcu vagonu.
coach
(i)., (f)., spor antrenor; ozel ogretmen; (f). yetistirmek, antrenorluk etmek, ozel ders vermek.
Coach
1.ANTRENÖR 2.YOLCU VAGONU 3.ŞEHİRLERARASI OTOBÜS
coach
1.at arabası, fayton, 2.yolcu otobüsü, 3.yolcu vagonu, 4.özel öğretmen, 5.antrenör, koç, çalıştırıcı, 6.çalıştırmak, yetiştirmek
COACH
ANTRENMAN YAPTIRMAK
COACH
ANTRENÖR
COACH
ARABA İLE GEZMEK
COACH
AT ARABASI
COACH
ÇALIŞTIRICI
coach
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı
COACH
EĞİTMEK
COACH
EKONOMİ KLAS
COACH
FAYTON
COACH
HAZIRLAMAK
Coach
koç, spor antrenör, çalistirici, özel ögretmen, ing. otobüs, yolcu otobüsü, ing., d.y. yolcu vagonu
COACH
LİMUZİN
COACH
OTOBÜS
coach
Otobüs; şehirler arası yolcu taşıyan otobüs
COACH
ÖZEL DERS VERMEK
COACH
ÖZEL HOCA
COACH
POSTA ARABASI
COACH
UCUZ TARİFELİ BÖLME
coach
v.özel ders ver:n.yolcu arabası
COACH
YETİŞTİRMEK
coach
yolcu otobüsü
COACH
YOLCU VAGONU
coach bolt
büyük vida
Coach bolts and screws
Kare başlı civata ve vidalar
coach dog
siyah benekli beyaz köpek
coach horse
araba atı
coach horse
fayton atı
coach house
arabalık
coach house
hangar, garaj
COACH WHIPPING
Aşınmaya karşı yada süs için façuna yapmak.
Coachbuilders’ chisels
Karoser keskileri
Coaches
Şehirlerarası yolcu otobüsleri
Coaches
Yolcu otobüsleri
coaching
1. araba ile gezme, 2. özel ders
coaching
araba ile gezme
coachman
(i). (cog -men) arabaci; balik avinda kullanilan bir cesit yapma sinek.
coachman
arabacı
coachwhip
arabacı kamçısı
coachwork
karoser
coachwork
karoseri
COACTION
BASKI
COACTION
ETKİLEME
COACTION
ETKİLEŞİM
COACTION
ZORLAMA
coaction
(i). zorlama, mecbur tutma; engelleme; birbirini etkileme.
coaction
1. birbirini etkileme, 2. baskı, zorlama
coaction
cebir
coaction
engelleme
coaction
zorlama
coadjutor
(i). yardimci (piskopos).
COADJUTOR
ASİSTAN
COADJUTOR
YARDIMCI
coadunate
(s)., (zool)., (bot). birlesmis.
coagulable
pıhtılaşabilir
coagulable
pıhtılaşır, pıhtılaşabilir
Coagulant
1) Pıhtılaştıran; Pıhtılaştırıcı?kan? 2) Curuf toplayıcı; Dışık toplayıcı
coagulant
koagülan
coagulant
pıhtılaştırıcı madde
coagulase
koagülaz
coagulate
(f). pihtilastirmak; pihtilasmak .coag’ulant (s). pihtilastiran. coagula-tion (i). pihtilasma. coag’ulator (i) pihtilastiran madde.
coagulate
1.koyulaşmak, pıhtılaşmak, 2.pıhtılaştırmak
COAGULATE
KOYULAŞMAK
COAGULATE
KOYULAŞTIRMAK
coagulate
pıhtılaş
COAGULATE
PIHTILAŞMAK
COAGULATE
PIHTILAŞTIRMAK
Coagulated
Pıhtılaşmış;Pıhtılaşık
coagulated
v.pıhtılaş:adj.pıhtılaşmış
COAGULATION
PIHTILAŞMA
Coagulating
Pıhtılaştıran; Pıhtılaşan
Coagulation
Isıtılmaktan dolayı karışımın katılaşması
coagulation
koagülasyon
Coagulation
Koagülasyon, pıhtılaşma
Coagulation
Koagülasyon/Pıhtılaşma
coagulation
pıhtılaşma
Coagulation Factor
Koagülasyon/Pıhtılaşma faktörü
coagulation liquid
pıhtılaştırma sıvısı
Coagulative
Pıhtılaştırgan
coagulator
pıhtılaştırıcı madde
coagulopathy
koagülopati
coagulum
(i). (cog -1a) pihti.
coagulum
pıhtı
coal
(.f) komur haline gelinceye kadar yakmak; (den). komur vermek, komur almak. coaling station komur ikmal limanl veya iskelesi.
COAL
BİR YAKIMLIK KÖMÜR
COAL
İ.F:42/48.Maden kömürü.Isınarak yanmaya elverişlidir.Devamlı olarak sıcaklığı kontrol edilmelidir.Çıkardığı gaz (Marsh gas) patlamaya neden olabilir.
coal
kömür
Coal
kömür haline gelinceye kadar yakmak
COAL
KÖMÜR VERMEK
Coal
Kömürler
COAL
MADEN KÖMÜRÜ
coal
v.kömür al:n.kömür
Coal analysis
Kömür çözümlemesi
Coal and coal-based fuels
Kömür ve kömür esaslı yakacaklar
coal ash
kömür külü
Coal bag
Kömür çuvalı
Coal barrow
Kömür el arabası
Coal bed
Kömür yatağı
Coal bed thickness
Kömür tabaka kalınlığı (ızgaralı kazanlarda)
Coal bin
Kömür teknesi
coal bin
kömürlük
Coal bins
Kömür siloları
coal black
kömür karası
Coal black
Kömür karası,kapkara
Coal blends
Kömür harmanları
Coal breaker
Kömür kırıcı
Coal briquettes
Kömür briketleri
Coal bunker
Kömür bunkeri
coal bunker
kömürlük
Coal bunker
Kömürlük, Kömür bunkeri; Kömür silosu
Coal car unloading
Kömür arabasıdevirme
Coal carbonization
Kömür karbonlaşması
Coal charging
Kömür yükleme
Coal chemicals
Kömür kimyasalları; Kömür yan ürünleri
coal chute
kömür kaydırma oluğu
Coal chute
Kömür şutu
Coal classifier
Kömür ayırıcısı, kömür eleği (değirmen çıkışında)
Coal cleaning
Kömür temizleme
coal consumption per kwh
kwh başına kömür tüketimi
Coal conveyor
Kömür taşıyıcı; Kömür konveyörü
Coal deposit
Kömür yatakları
coal depot
kömür stok sahası
coal district
kömür havzası
coal district
kömür havzası, kömür bölgesi
Coal drawing
Kömür çıkarma