Translate
"CORRECT"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
correct
(s). dogru yanlissiz, tam; durust; uygun, munasip, layik. correctly (z). tam tamina, dogru olarak. correctness (i). durustIuk, dogruluk; uygunluk.
correct
1.düzeltmek, 2.doğru, yanlışsız, 3.kurala uygun
Correct
1.HATASIZ 2.DÜZELTMEK
correct
ayarlamak
correct
cezalandırma
CORRECT
CEZALANDIRMAK
correct
DOĞRU
correct
doğru-
CORRECT
DOĞRULAMAK
correct
doğruluk
correct
dürüst
correct
düzeltme
correct
düzeltmek
correct
giderme
CORRECT
HADDİNİ BİLDİRMEK
CORRECT
HATASIZ
correct
ıslah
correct
ihtar
CORRECT
KUSURSUZ
correct
münasip
correct
nasihat
CORRECT
TAM
correct
uygun
correct
uygunluk
correct
v.düzelt:adj.doğru
correct data
doğru veri
CORRECT HEAT
TAV
Correct manner
Zanaat kuralları
correct translation
doğru çeviri
correct translation
doğru tercüme
correctable
düzeltilebilir
Corrected
düzeltilmiş
corrected
v.düzelt:adj.düzeltilmiş
corrected altitude
gerçek yükseklik
corrected error
düzeltilmiş hata
corrected establishment
düzeltilmiş tespit
corrected result
düzeltilmiş sonuç
CORRECTIBLE
DÜZELTİLEBİLİR
CORRECTING
DÜZELTME
CORRECTION
CEZA
CORRECTION
CEZALANDIRMA
CORRECTION
DOĞRULAMA
CORRECTION
DÜZELTME
CORRECTION
TASHİH
CORRECTIONAL
DÜZELTİCİ
CORRECTITUDE
DOĞRULUK
CORRECTITUDE
DÜRÜSTLÜK
CORRECTITUDE
UYGUNLUK
CORRECTIVE
DÜZELTİCİ
CORRECTIVE
DÜZELTİCİ ŞEY
CORRECTIVE
ISLAH EDİCİ
CORRECTIVE
YATIŞTIRICI
correcting
1. düzeltme, tashih etme, 2. cezalandırma
correcting
n.düzeltme:v.düzelt:prep.düzelterek
correcting unit
düzeltici birim
correction
1.düzeltme, 2.ceza, cezalandırma
Correction
Düzeltim; Düzeltme
correction
düzeltme
correction
düzeltmesi
Correction amount
Düzeltici tutar
correction code
düzeltme kodu
Correction collar
Düzeltim halkası(mikroskop)
Correction factor
Düzeltme çarpanı
correction factor
düzeltme faktörü
Correction film or tape
Yazı düzeltici şerit veya bantlar
Correction fluid
Sıvı yazı düzelticiler
correction for datum
datum düzeltmesi
correction for inclination of the horizontal axis
yatay eksen eğikliği düzeltmesi
correction for run of micrometer
mikrometre sürüklenme hatası düzeltmesi
correction line
düzeltme çizgisi
Correction media
Düzeltme araçları
correction notices
düzeltme notları
correction of age
yaş tashihi
correction overlay
düzeltme altlığı
Correction pen refills
Yazı düzeltici kalem yedekleri
Correction pens
Yazı düzeltici kalemler
correction range
düzeltme erimi
correction signal
düzeltme sinyali
Correction time
Cevap süresi
Correctional measures
Islah tedbirleri
corrective
(s)., (i). duzeltici islah edici, giderici; (i). care, islah eden veya duzelten sey.
corrective
çare
corrective
düzeltici
corrective
düzeltici şey
corrective
giderici
corrective
ıslah edici
Corrective Action
Düzeltici etki
Corrective Action
Düzeltici Eylem
Corrective and Preventive Actions
Düzeltici ve önleyici faaliyetler
Corrective lenses
Düzeltici lensler
Corrective maintenance
Düzeltici bakım
corrective maintenance
onarıcı bakım
corrective maintenance
onarım
Corrective measures
Düzeltici önlemler
corrective network
düzeltici şebeke
correctly
1. doğru olarak, 2. uygun biçimde, 3. tam tamına
correctly
doğru olarak
correctness
1. doğruluk, 2. dürüstlük, uygunluk
correctness
doğruluk
CORRECTNESS
DÜRÜSTLÜK
CORRECTNESS
UYGUNLUK
correctness verification
uygunluk doğrulama
corrector
(i). duzeltici; (ing). tashih eden kimse, musahhih.
CORRECTOR
DÜZELTEN KİMSE
CORRECTOR
DÜZELTİCİ
CORRECTOR
ELEŞTİRMEN
corrector
musahhih
CORRECTOR MAGNETS
Pusuladaki deviation ve meyil hatalarını düzeltmek için pusulada kullanılan mıknatıs çubukları.
CORRECTOR OF THE PRESS
DÜZELTMEN
Correctors
Yazı düzelticiler