Translate
"COUNTER"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
counter
(f). karsi koymak, mukavemet etmek; mukabil harekette bulunmak, mukabele etmek.
counter
(i). tezgah; fis, marka; sayac, sayici.
counter
(i)., (s)., (z). karsit sey; karsilik; karsilikli vurus; (s). ters, zit, aksi; karsi, mukabil: (z). aksi yolda; tersine, aksine. go counter to, run counter to aykiri dusmek, uymamak; zit gitmek.
Counter
1) Sayaç 2) Tezgâh
COUNTER
1)Çene hattı ile su hattı arasında kalan kısım.Kıç kıvrımı,kuruz,kepçe. 2)Sayaç.Devir sayısı (torna) göstergesi.
counter
1.tezgâh, 2.marka, fiş, 3.sayıcı, sayaç, 4.karşı çıkmak, karşısında olmak, muhalefet etmek, 5.karşılamak, karşı koymak, karşılık vermek, 6.karşı
COUNTER
AKSİ
counter
çene altı ile omuz arası
COUNTER
FİŞ
COUNTER
GİŞE
COUNTER
KARŞI
COUNTER
KARŞI ATAK YAPMAK
counter
karşı gelmek
COUNTER
KARŞI KOYMAK
COUNTER
KARŞI ŞEY
COUNTER
KARŞILIK
COUNTER
KARŞILIK VERMEK
counter
karşıt şey
counter
marka
counter
sayaç
counter
sayıcı
COUNTER
TERS
Counter
Ters, karşı
counter
tersine
Counter
Tezgah
COUNTER
TEZGÂH
Counter
tezgâh, karşılık, zıt, karşıt şey, sayı fışi, aksi, marka, karşı, abaküs, aykırı, kontra yumruk, aksi yolda, gişe, atın boyun aralığı, kontra
counter
v.karşı gel:n.sayaç
COUNTER
ZIT
counter argument
karşı tartışma
counter attacks
karşı saldırı
counter balanced
denk
Counter blow
Karşı üfleme, persaj havası(cam)
counter boring
düz havşa açma
counter claim
karşı dava
Counter claim
Karşı iddia
counter clock wise
saat yönü tersi
counter clock wise angle
saat istikameti tersi açısı
counter clockwise
saat yönünün tersi
counter clockwise
saat yönünün tersi yönde
counter clockwise
saatyönünde
counter currency
sahte para
Counter current
1) Ters akıntı 2) Ters akım
counter decoder
sayaçlı kodçözücü
counter demonstration
karşı gösteri
counter efficiency
sayaç verimi
counter electromotive force
zıt elektromotor kuvvet
Counter evidence
Karşı delil
Counter evidence
Mukabil kanıt
counter example
karşı örnek
Counter excitation
Karşı ikaz, ters ikaz
counter forensics
adli bilişimde delil karartma
counter gear
şanzıman ara mili dişlisi
counter gear cluster
şanzıman grup dişlisi
Counter guarantee
Mukabil garanti
counter input
sayaç girdisi
counter input
sayaç girişi
counter ion
karşı iyon
counter jumper
tezgâhtar
counter manoeuvre
başkasının hamlesine karşı yapılan hamle
counter manoeuvre
karşı hamle
counter measure
karşı önlem
counter measure
karşı tedbir
counter motion
karşı öneri
counter motion
karşı öneri, karşı teklif
counter offer
karşı teklif
Counter party
Karşı taraf
Counter plaintiff
Karşı davacı
COUNTER PLEA
Davada karşı cevap.Savunma.
COUNTER POISON
Panzehir.
counter proposal
karşı teklif
counter pulse
sayaç darbesi
counter ratemeter
sayma hızı ölçü aleti
counter reformation
onaltinci yuzyilda Protestan reformu basladiktan sonra Katolik kilisesinde meydana gelen reform hareketi.
counter revolution
karşı devrim
counter sabotage
karşı sabotaj
COUNTER SEA
Esen rüzgara karşı olan denizler.Ters denizler.
counter security
ikinci kefalet
COUNTER SHAFT
Ana şaft ile ana makine arasındaki şaft.
COUNTER SIGNATURE
Tasdik,onay imzası.
counter sinking
konik havşa açma
Counter stain
Karşıt Boya
counter strike
karşı saldırı
Counter to
Aksine
Counter to
e karşı
counter to
önlemek karşılamak
Counter to
rağmen
Counter to
tersine
counter urbanization
kentten uzaklaşma
counter word
anlamini yitirmis herhangi bir yaygin kelime.
counteract
(f). karsi koymak, onlemek, tesirsiz hale getirmek. counteraction (i). karsi hareket. counteractive (s). karsi harekette bulunan , aksi tesir meydana getiren.
counteract
1.karşılık vermek, mukabele etmek, 2.(etkisini) yok etmek, gidermek
counteract
etkisini yok etmek
COUNTERACT
ETKİSİZ HALE GETİRMEK
COUNTERACT
ETKİSİZLEŞTİRMEK
COUNTERACT
KARŞI KOYMAK
counteract
karşı savaşmak
counteract
karşılık ver
counteract
önle
counteract
önlemek
COUNTERACTION
ETKİSİNİ YOK ETME
COUNTERACTION
KARŞI KOYMA
counteracting
n.önleme:v.önle:prep.önleyerek
counteraction
1. karşı hareket, 2. karşı koyma
counteraction
etkisini yok etme
counteraction
karşı hareket
counteraction
karşı koyma
counteractive
etkisini bozan
counteratraction
karşı çekim
counterattack
(i). mukabil hucum.
counterattack
1.karşı saldırı, kontratak, 2.karşı saldırı yapmak, kontratak yapmak
counterattack
karşı akın
counterattack
karşı atak
counterattack
karşı hücum
COUNTERATTACK
KARŞI SALDIRI
COUNTERATTACK
KARŞI SALDIRIDA BULUNMAK
counterattack
v.karşı hücuma geç:n.karşı hücum
counterattack
v.karşı saldırı yap:n.karşı saldırı
Counter-attack
karşı saldırı, karşı hücüm
counterbalance
(f)., (i). esit kuvvetle karsi koymak; telafi etmek; denklestirmek; (i). karsilik, es agirlik.
counterbalance
1.eş ağırlık, karşılık, 2.denkleştirmek, denk ağırlıkla karşılamak
counterbalance
denkleştirmek
COUNTERBALANCE
EŞ AĞIRLIK
counterbalance
karşı denge
COUNTERBALANCE
KARŞILAMAK
counterbalance
karşılık
counterbalance
v.denkleştir:n.denk
counterbalance
v.denkleştir:n.karşı denge
counterbalanced
v.denkleştir:adj.denk
counterbid
karşı teklif
counterblast
(i). siddetli cevap.
COUNTERBLAST
TERS CEVAP
Counterblow
Ters akış
Counterblow condenser
Ters akışlı kondenser
Counterblow hammer
Karşılama çekici
Counterblow machine
Zit yönlü-çift tahrikli kapali kalipla dövme presi
Counterblow preheater
Ters akışlı ön ısıtıcı
counterbombardment
karşı bombardıman
counterbore
1. havşa, 2. havşa açmak
Counterbore
Kör delik, havşa
Counterbore boring heads
Havşa delme kafaları
Counterboring
Havşa açma
counterbrace
çapraz gergi
countercharge
(i). karsi suclama.
countercharge
karşı saldırı
countercharge
karşı suçlama
countercheck
(f)., (i). karsi koymak; bir daha kontrol etmek; (i). engel; tekrar kontrol etme. counter check bankadaki hesaptan para cekmek icin duzenlenip musterilere imzalattirilan zimmet fisi.
COUNTERCHECK
ENGEL
COUNTERCHECK
REAKSİYON
COUNTERCHECK
TEPKİ