Translate
"CROSS"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
cross
(s). darilmis, ofkeli; huysuz, ters, titiz; aksi, zit; capraz; aykiri; melez; karsiya gecen. cross action. (huk). mukabil dava. cross section kesit, profil. cross street ara sokak.
cross
(i). capraz isareti; hac, put, carmih, salip, istavroz; isa’nin oIumunun sembolu olarak kullanilan hac sekli; keder, gam, elem, cefa, dert, musibet; dortyol agzi; melez. bear one’s cross eziyete sabirla tahammul etmek, dertli olmak. Red Cross Kizilhac.
cross
1.çarpı/artı işareti, 2.çarmıh, 3.haç, 4.üzüntü, gam, elem, 5.çapraz, 6.geçmek, öbür tarafına geçmek, 7.kesişmek, 8.(kol, bacak) kavuşturmak, üst üste atmak, 9.karşı koymak, engellemek, 10.melezlemek, 11.kızgın, sinirli, ters, aksi, huysuz
Cross
1.KARŞIDAN KARŞIYA GEÇMEK,ÇAPRAZLAMA GİTMEK 2.HAÇ
CROSS
AKSİ
CROSS
ARTI İŞARETİ
cross
atlatmak
cross
aykırı
CROSS
BOZMAK
cross
cefa
Cross
Çapraz
CROSS
ÇAPRAZ ÇİZGİLER ÇİZMEK
cross
çapraz, kesişme
CROSS
ÇAPRAZLAMA
cross
çaprazlamak
CROSS
ÇAPRAZLAŞTIRMAK
cross
çarmıh
CROSS
DARGIN
CROSS
DARILMAK
CROSS
DERT
CROSS
DÜZENBAZ
cross
elem
CROSS
ENGELLEMEK
cross
gam
cross
geçirmek
CROSS
GEÇMEK
CROSS
Gemi çiftelediğinde,180 derece dönerse zincirleri birbiri üzerine binmesi,dolaşması.Çapariz olması.
cross
geminin veya uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar)
cross
haç
CROSS
HAÇ İŞARETİ YAPMAK
CROSS
HİLE
CROSS
HİLEKÂR
cross
huysuz
cross
istavroz
CROSS
KARŞILAŞMAK
CROSS
KARŞIT
cross
keder
CROSS
KESİŞEN
CROSS
KIZGIN
CROSS
MELEZ
CROSS
MELEZLEMEK
cross
musibet
cross
öfkeli
cross
put
cross
salip
cross
ters
cross
titiz
CROSS
ÜST ÜSTE ATMAK
cross
v. geç:n.çarpı
cross
v.geç:adj.çapraz
cross
zıt
Cross - Linked
Çapraz bağlı
Cross - Over
Çaprazlamalı/Çapraz geçişli
Cross - Section
Kesit
cross a bridge when one comes to it
sorunlarla ancak ortaya çıktığında uğraşmak
cross abridge when you come to it
sorunlarla ancak ortaya çıktığında uğraşmak
cross action
karşılıklı dava
Cross action, counter claim
Karşı dava
cross arm
çapraz kol
cross assembler
çapraz çevirici
cross axle
dirsekli dingil
cross axle landing gear
ara akslı iniş takımı
cross axle undercarriage
ara akslı iniş takımı
Cross bar (rest bar)
1) Taban demiri2) Çapraz çubuk
Cross Beam electron microscope
Çaprazışınlı elektron mikroskobu
cross bombardment
çapraz bombardıman
Cross bonding
Çapraz bağlama
Cross border activities
Sınır ötesi faaliyetler
cross border area
sınır geçiş sahası
Cross border cooperation
Sınır ötesi işbirliği
Cross border flow
Sınır ötesi akış
Cross border satellite broadcasting
Sınır ötesi uydu yayınları
Cross break
Enine çatlama (cam levha)
Cross breaks (Coil breaks)
Çapraz kırışıklar; Sac kırışığı; Şerit kırışığı
cross bred
melez
cross breed
melez
cross breeding
birbirinden farklı iki hayvan türünü çiftleştirme
cross brushing machine
çapraz fırça makinesi
cross check
çapraz kontrol
cross check
çizgili çek
cross compiler
çapraz derleyici
Cross compliance
Çapraz uygunluk
cross connect
çapraz bağlantı
Cross Contamination
Çapraz bulaşma
Cross correlation
Çapraz ilişki (görüntü)
cross correlation
çapraz korelasyon
cross country
araziden geçen
cross country lorry
arazi kamyonu
Cross country mill
Çapraz hadde; Yanyana dizili hadde
cross country movement study
yollardışı harekat belgesi
cross country race
kır koşusu
Cross country train
Çapraz hadde dizisi
cross country truck
arazi kamyonu
cross- country truck
Arazi kamyonu
cross country tyre
arazi lastiği
cross coupling
karşılıklı bağlaşım, çapraz bağlaşım
Cross Current
Çapraz Akım
Cross current
Ters akıntı
CROSS CURVES
Çapraz eğriler.Deplasmana ve doğrultucu momente dayanan ve herhangi bir depasmanda dengeyi gösteren diagramatik eğriler.
Cross default
Çapraz temerrüt
cross demand
karşı dava
Cross direction
Çapraz yön; Enine yön
Cross displacement
Çapraz kayma
cross domain
etki alanları arası
CROSS EACH OTHER
KARŞILAŞMAK
cross elasticity
çapraz esneklik
cross examination
sorgu
cross examine
sorguya çek
cross examiner
sorgucu
Cross Exchange rate
Çapraz kur
CROSS EYE
Kuruz kasa.
cross eye
şaşılık
cross eyed
şaşı
cross fading
çapraz sönümleme
cross fertilization
ayrı cins çiçekleri çiftleştirme
CROSS FIRE
YAYLIM ATEŞİ
Cross fired furnace
Çapraz ateşli ocak
cross flight photography
çapraz uçuş fotoğrafçılığı
Cross forging
Çapraz dövme
Cross gate
Çapraz yolluk
cross grained
huysuz
CROSS GRIP
Birbirleri ile kesişen iki çelik tel yada bitkisel halatı bağlamak için kullanılan çelik kelepçe.Kerye.
cross hairs
çapraz kıllar
Cross hammer mill
Çapraz çekiçli değirmen
cross heart
vallahi billahi demek
cross heck
çapraz sağlama
Cross laminate
Çapraz laminat
cross legged
bacak bacak üstüne atmış
Cross link
Çapraz bağ; atkı bağ
cross link
çapraz bağlantı
cross linkage
çapraz bağlantı
Cross linked
Çapraz bağlı
Cross linked polymer
Çapraz bağlıçoğuz; Çapraz bağlı polimer
Cross linked rubber
Çapraz bağlı kauçuk
Cross linking
Atkılama; Çapraz bağlama
cross mark
çarpı işareti
cross member
travers
cross modulation
çapraz modülasyon
cross neutralization
çapraz nötrleştirme
cross of
çizmek silmek
cross of lorraine
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
cross off
üstünü çizip çıkarmak
cross office check
çapraz ofis denetimi
cross one’s fingers
iyi şans dilemek
cross one’s heart and hope to die
vallahi billahi demek
cross one’s legs
ayak ayak üstüne atmak
cross one’s mind
aklından geçmek
cross one’s mind
hatırına gelmek
CROSS ONE’S T’S
ÖZEN GÖSTERMEK
cross oneself
haç çıkar