Translate
"Can"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
can
(f). (could) (-ebil-)., yapmak imkani (nda) olmak: Can you do thiswork ? Bu isi yapabilir misin? I couldn’t find my tie. Kravatimi bulamadim. (Can fiilinin gelecek zamam yoktur; yerine will be able to kullanilir); (k).dili izinli olmak: Can I go ? Gideyim
can
(i)., (f). (ed,-ning) konserve kutusu, teneke kutu; cop tenekesi; ABD, argo hapishane; argo yuznumara; argo kaba et; (f). konserve yapmak; kutulara doldurmak; ABD, argo kovmak, isine son vermek, slang sepetlemek; argo filime veya teybe almak. Can it I Yet
can
(kis). Canada, Canadian.
Can
1) Teneke; 2? Konserve kutusu;Konserve tenekesi; 3? Nükleer yakıt kabı Canal
can
1.-ebilmek, -abilmek, 2.kap, kutu., 3.teneke kutu, konserve kutusu, 4.konserve, 5.kodes, 6.konserve yapmak, konservelemek, 7.(müzik) kaydetmek
CAN
EDEBİLMEK
CAN
HAPİSHANE
CAN
HELA
CAN
KASEDE KAYDETMEK
CAN
KAYIT YAPMAK (SES YA DA GÖRÜNTÜ)
CAN
KIÇ
CAN
KODES
CAN
KONSERVE KUTUSU
can
konserve yapmak
CAN
KONSERVELEMEK
CAN
KONSERVESİNİ YAPMAK
CAN
KOVMAK
CAN
KUTU
Can
Kutu konserve
CAN
OLABİLMEK
CAN
POPO
CAN
TENEKE KUTU
CAN
TENEKE KUTUDAKİ İÇECEK
CAN
Teneke,çamçak,maşraba.
CAN
UZAKLAŞTIRMAK (OKUL)
CAN
YAPABİLMEK
Can be regrinded at
Rektifiye olabilir
CAN BE SEEN
GÖRÜLEBİLİR
can buoy
koni biciminde samandira.
can buoy
şamandıra
can but
artık sadece (bir şey) yapmak/yapabilmek
can but
yalnızca/ancak/sadece (bir şey) (yapabilmek/yapmak)
can but
yapacağı yalnızca/sadece/ancak (bir şey) (olmak/kalmak)
can can
kan kan dansı
CAN communication
CAN iletişim hattı
can he come home with us today?
bugün bizimle eve gelebilir mi?
can I ask you something?
sana bir şey sorabilir miyim?
can I be excused?
(izninizle) gidebilir miyim/kalkabilir miyim?
can I be excused?
izninizi isteyebilir miyim?
can I be excused?
müsaadenizle gidebilir miyim/kalkabilir miyim?
can I be excused?
müsadenizi isteyebilir miyim?
Can I get a visa here
Vizemi buradan alabilirmiyim
can I have (one) call you?
(birisi) sizi arasın mı?
can I have (one) call you?
(sonra) sizi arasa olur mu?
can I have (one) call you?
(sonra) sizi arayabilir mi?
can I have (one) call you?
sizi aratayım mı?
can I have a sip of that?
bir fırt çekebilir miyim?
Can I help me?
Bana yardım edebilirmisiniz?
Can I help you
Yardım edebilir miyim
Can I help you?
Nasıl yardımcı olabilirim ?
Can I help you?
Size yardım edebilir miyim ?
can I help you?
size yardım edebilir miyim?
Can I help you?
Yardım edebilir miyim ?
can I kiss you?
seni öpebilir miyim?
can I leave a message?
not/mesaj bırakabilir miyim
Can I pay cash ?
Nakit ödeyebilir miyim ?
can I play?
ben de oynayabilir miyim?
can I see u?
sizi görebilir miyim?
can I see you again?
seni tekrar görebilir miyim?
can I see you in my office?
sizi ofisimde görebilir miyim?
can I see you?
sizi görebilir miyim?
can I speak to someone?
(telefonda) -ile görüşebilir miyim?
can I take a message?
bir notunuz varsa alabilir miyim?
can I take a message?
notunuzu alabilir miyim?
can I take your order?
siparişinizi alabilir miyim?
Can I telephone my embassy?
Konsolosluğumuza telefon edebilir miyim?
Can I use your phone?
Telefonunuzu kullanabilir miyim?
can I use your powder room?
tuvaletinizi kullanabilir miyim?
can i ask you a couple of questions
sana birkaç soru sorabilir miyim
can i ask you a few questions
sana birkaç soru sorabilir miyim
can i ask you a question?
sana bir soru sorabilir miyim?
can i ask you something?
size bir şey sorabilir miyim?
can i borrow this?
bunu ödünç alabilir miyim?
can i borrow your pen?
kalemini alabilir miyim?
can i buy you a drink?
bir içki ısmarlayabilir miyim sana?
can i buy you lunch?
sana öğle yemeği ısmarlayabilir miyim?
can i call you back?
seni daha sonra arayabilir miyim?
can i come in?
girebilir miyim?
can i come too
ben de gelebilir miyim?
can i get out?
dışarı çıkabilir miyim?
can i get some?
biraz alabilir miyim?
can i go
gidebilir miyim
can i go now?
artık gidebilir miyim?
can i go out?
dışarı çıkabilir miyim?
can i have a hug?
sana sarılabilir miyim?
can i have a word with you?
seninle biraz konuşabilir miyim?
can i have another go?
bir kere daha deneyebilir miyim?
can i have another go?
bir kez daha deneyebilir miyim?
can i have your order?
siparişinizi alabilir miyim?
can i help you?
size yardım edebilir miyim?
can i help you?
yardım edebilir miyim?
can i help you?
yardımcı olabilir miyim?
can i play?
ben de oynayabilir miyim?
can i read it to you?
sana okuyabilir miyim?
can i read something from my diary?
günlüğümden bir şey okuyabilir miyim?
can i see her?
onu görebilir miyim?
can i see him?
onu görebilir miyim?
can i see some id?
kimlik görebilir miyim?
can i see the manager?
müdürü görebilir miyim?
can i see the manager?
müdürünüzle görüşebilir miyim?
can i see you
seni görebilir miyim
can i see you
sizi görebilir miyim
can i see you in my office?
seni ofisimde görebilir miyim?
can i see your face
yüzünü görebilir miyim
can i see your id?
kimliğinizi görebilir miyim?
can i take you for a drink?
seni bir şeyler içmeye götürebilir miyim?
can i take your order?
siparişinizi alabilir miyim?
can i talk to you for a second?
sizinle bir saniye konuşabilir miyim?
can i talk to you for a second?
sizinle bir saniyeliğine konuşabilir miyim?
can i talk to you?
seninle konuşabilir miyim?
can i trust you?
sana güvenebilir miyim?
can i use your powder room?
tuvaletinizi kullanabilir miyim?
can kiss (something) goodbye
(bir şeye) elveda demek
can kiss (something) goodbye
(bir şeye) güle güle demek
can opener
bir bacağı göğse doğru çekip diğer bacağı uzatıp bedeni hafifçe geriye yaslayarak yapılan bir su atlayışı
can opener
konserve açacağı
Can openers
Konserve açacakları
can see you in my office?
seni ofisimde görebilir miyim?
can see you in my office?
sizi ofisimde görebilir miyim?
Can the doctor come and see me here ?
Doktor buraya gelip beni görebilir mi ?
can we be alone
yalnız kalabilir miyiz
can we be friends
arkadaş olabilir miyiz
can we be friends?
arkadaş olabilir miyiz?
Can we find cheap accommodation around here?
Buralarda ucuza kalabileceğimiz bir yer var mı?
Can we pay by credit card?
Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
can we sit here
buraya oturabilir miyiz
Can we walk there?
Yürüyerek gidebilir miyiz?
can you answer my question
soruma cevap verir misin
can you beat it/that?
inanılır gibi değil
can you beat it/that?
kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi
can you beat it/that?
olur şey değil
can you beat it/that?
şaşırtıcı/ilginç değil mi?
can you believe that?
buna inanabiliyor musun?
can you believe that?
buna inanabiliyor musunuz?
can you believe that?
inanabiliyor musun?
Can you bring me
getirir misin?
can you come here and get me?
buraya gelip beni alır mısın?
Can you do it now?
Hemen yapabilir misiniz ?
can you do me a favor
bana bir iyilik yapar mısın
can you drop by tonight?
bu gece bize uğrar mısın?
Can you find the missing numbers?
Eksik sayıları bulabilir misin?
Can you fix this flat tyre ?
Bu patlak lastiği tamir eder misiniz ?
Can you give me a booklet?
Lütfen bir broşür verir misiniz?
Can you give me a little gas?
Bana biraz benzin verebilir misiniz?
can you hear me
beni duyabiliyor musun
can you hear me?
beni duyabiliyor musun?
can you hear me?
beni duyabiliyor musunuz?
Can you help me, lost?
Yardım eder misiniz kayboldum?
Can you help me?
Bana yardım edebilirmisiniz?
can you help me?
bana yardım eder misiniz?