Translate
"Circular"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
circular
(s)., (i). daireye ait, daire seklinde, yuvarlak; bir daire icinde hareket eden; dolayli, dolambacli; belirli bir muhit ile ilgili; (i). sirkuler tamim genelge. circuIarly (z). dairevi olarak. circular measure daire olcusu. circular saw daire testere.
circular
1.dairesel, 2.dolambaçlı, 3.genelge
circular
dairesel
Circular
dairesel, yuvarlak, dolayli, dolambaçli. i. genelge, tamim
circular
dolambaçlı
circular
dolaylı
Circular
Genelge
circular
sirküler
circular
yuvarlak
Circular
YUVARLAK, ÇEMBERSEL, SİRKÜLER (imza v.b)
circular antenna
dairesel anten
circular arch
daire kemer
circular arch
dairesel kemer
Circular blade
Döner bıçak
circular chart
değirmi çizenek
Circular chart recorder
Dairesel yazıcı
circular cone
dairesel koni
circular cylindrical coordinates
dairesel silindirik koordinatlar
circular dependency
döngüsel bağımlılık
circular diffusion battery
yuvarlak difüzyon bataryası
circular electric wave
dairesel elektrostatik güç hatlı dalga
circular error
döngüsel hata
circular error probability
döngüsel hata olasılığı
circular error probable
olası döngüsel hata
Circular field
Çembersel alan; Dairesel alan
Circular file
Dairesel eğe
circular firing squad
ortak düşmana karşı birleşen ama düşmandan çok bileşenlerine zarar veren grup, parti
circular form
dairesel biçim
circular function
dairesel fonksiyon
Circular kiln
Dairesel kesitli tünel fırın
circular knitting machine
yuvarlak örgü makinesi
Circular knitting machines
Dairesel örgü yapan makineler
circular letter
sirküler, genelge
circular letter of credit
kredi mektubu
circular level
dairevi,küresel düzeç
circular lever
küresel düzeç
circular magnetization
dairesel mıknatıslanma
circular map accuracy standart
sirküler
circular measure
dairesel ölçü
Circular measure
Yaysal ölçü
Circular mil
Dairesel mil (tel çapı ölçü birimi)
circular motion
dairesel hareket
circular note
1. tamim, sirküler nota, 2. sirküler mektubu
circular orbit
dairesel yörünge
circular permutation
dairesel permütasyon
Circular pit
Çember Kuyu
circular pit
dairesel kuyu
Circular pit furnace
Çember kuyu fırın
circular pitch
dairesel dış açıklığı
circular pitch
dairesel hatve
circular plane
dairesel düzlem
circular plane
yuvarlak rende
Circular plate
Çember kesimli levha
circular plate
dairesel plaka
circular polarisation
dairesel polarizasyon
circular polarization
çembersel polarizasyon
circular polarized wave
dairesel polarize dalga
circular radiation
dairesel ışıma
circular reference
çevrimsel gönderme
circular reference
dairesel referans
circular reference
döngüsel bağımlı
circular ring
dairevi halka
circular saw
daire testere
circular saw
dairesel testere
Circular saw
Döner testere
Circular saw
Testere
circular saw
yuvarlak testere
Circular saw blades with non-steel working parts (including slitting or slotting saw blades, parts)
Dairesel testere ağızları, iş gören kısımları çelik olmayanlar (dar ve uzun yiv açmak için kullanılan testere ağızları dahil)
Circular saw blades with steel working parts (including slotting or slitting saw blades)
Dairesel testere ağızları, iş gören kısımları çelikten olanlar (dar ve uzun yiv açmak için kullanılan testere ağızları dahil)
circular sawing machine
dairesel testere tezgahı, diskli testere makinası
Circular saws
Dairesel testereler
Circular saws (machines)
Dairesel testereler (makineler)
circular service dependency
döngüsel hizmet bağımlılığı
circular shift
dairesel kaydırma
Circular slide valve
Dairesel sürgülü valf
Circular stage
Döner tabla (mikroskop)
circular stair
dairesel merdiven
circular surface
dairesel yüzey
Circular tandem fine-wire machine
Çember dizili ince tel makinası
circular time base
dairesel zaman tabanı
Circular triangle
Yaysal üçgen(geo)
circular variable
döngüsel değişken
circular vault
dairevi kemer
circular waveguide
dairesel dalga kılavuzu
circular window
daire biçimli pencere
circularity
döngüsellik
circularity
yuvarlaklık
circularization
daireselleştirme
circularization
tamim etme
circularize
(f). sirkuler yollamak: sirkuler halinde kaleme almak. circulariza’tion (i). sirkuler yollama. circularizer (i). sirkuler yollayan kimse.
circularize
1. tamim etmek, 2. sirküler yollamak
circularly disposed antenna arrays (CDAA)
dairesel dağıtılmış anten dizisi
Circularly polarized light
Çevresel ucaylanmış ışık
circularly polarized wave
dairesel ucaylanmış dalga