Translate
"Club"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
club
(f). sopa ile vurmak, dovmek; bir araya toplamak; parasini ortak bir masrafa veya ise yatirmak. club together bir araya gelmek, toplanmak; bir dernek meydana getirmek.
Club
1.KLÜP 2.(kağıt oyunlarında) SİNEK
club
1.kulüp, dernek, 2.sopa, 3.golf sopası, 4.sinek, 5.sopa ile vurmak/dövmek
CLUB
ÇOMAK
CLUB
DERNEK
CLUB
DİPÇİKLEMEK
CLUB
DÖVMEK
CLUB
KATILMAK
club
klüp
club
kulüp
CLUB
LOBUT
CLUB
ORTAK OLMAK
CLUB
ORTAKÇA YATIRMAK
CLUB
SOPA
CLUB
SOPALAMAK
CLUB
TOPLAMAK
CLUB
TOPLANMAK
club car
büfeli vagon
club class
uçakların iş yolcularına ayrılan kısmı için en yaygın kullanılan isim
club fee
kulüp aidatı
club foot
yumru ayak
club member
klüp üyesi
club moss
kurtayağı
club of the rich nations
zenginler kulübü
club together
1. masrafı paylaşmak, 2. bir araya gelmek
CLUB TOGETHER
KATILMAK
CLUB TOGETHER
ORTAK OLMAK
CLUB TOGETHER
TOPLANMAK
CLUBABLE
GİRİŞKEN
CLUBABLE
SOSYAL
CLUBBABLE
GİRİŞKEN
CLUBBABLE
KULÜP İLE İLGİLİ
CLUBBABLE
KULÜP ÜYELİĞİNE LÂYIK
CLUBBABLE
SOSYAL
clubbable, clubable
(s). bir kulup uyeligine layik; girgin, toplum hayatina uyabilen.
clubbable, clubable
girgin
CLUBBING
Akıntı ve kabarma alçalmaya karşı demirleyerek gemiyi dümenle döndürmek.
CLUBBY
GİRİŞKEN
clubby
girişken, girgin
CLUBBY
SOSYAL
clubfoot
(i). yumru ayak.
clubfoot
yumru ayak
clubfooted
yumru ayaklı
clubhaul
(f)., (den). tehlike zamaninda gecici olarak demir atmak.
CLUBHAUL
1)Tehlike zamanında gemiyi iyi idare edebilmek veya saldırmak için geçici olarak demir atmak. 2)Gemiyi demir üzerinde saldırmak.
clubhouse
(i). kulup binasi.
clubhouse
(spor, vb.) kulüp binası
clubhouse
klüp binası
CLUBHOUSE
KULÜP BİNASI
clubman
kulüp üyesi
Clubs
Kulüpler