Translate
"DAB"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
dab
(f). hafifce vurmak, dokunmak.
dab
(i). dokunma, hafif vurus; yumusak veya islak bir seyin bir parcasi.
dab
(i). pisibaligina benzer bir balik.
dab
(i)., (k).dili uzman.
dab
1.dokunma, hafif vuruş, 2.hafifçe dokunmak, hafifçe vurmak, 3.uzman, usta
dab
az miktar
dab
az porsiyon
DAB
Dil balığı.
dab
dokunma
dab
dokunmak
DAB
ERBAP
DAB
HAFİF HAFİF VURMAK
DAB
HAFİF KOMPRES
DAB
HAFİF VURUŞ
DAB
HAFİFÇE DOKUNMAK
DAB
HAFİFÇE SÜRMEK
dab
hafifçe vurmak
DAB
KLİŞE YAPMAK
DAB
KURULAMAK
DAB
PARMAK İZİ
DAB
USTA
DAB
UZMAN
dab
v.dokun:n.dokunma
dabber
yüzeye mürekkep vurma aracı
Dabbing Applicator
Temas aplikatörü
dabble
(at/in ile) bir işle amatörce uğraşmak, takılmak
dabble
(f). su serpmek, hafifce Islatmak; amator olarak bir sanat veya isle ugrasmak. dabbler (i). sathi calisan kimse, eglence kabilinden bir isle ugrasan kimse.
DABBLE
SERPMEK
DABBLE
SIÇRATMAK
dabble at
ilgilen
dabble in
ilgilen
dabble with
ilgilen
DABBLER
AMATÖR
dabbler
amatör, meraklı
DABBLER
BAŞTANSAVMACI
dabbler
laf olsun diye ilgilenen kimse
DABBLER
LÂF OLSUN DİYE İLGİLENEN KİMSE
DABBLER
ŞARLATAN
dabchick
(i)., (zool). yumurta pici gibi bir dalgic kusu.
daboia
büyük ve çok zehirli bir asya katıryılanı
DABSTER
ACEMİ
dabster
acemi çaylak
DABSTER
USTA
DABSTER
UZMAN