Translate
"DUN"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
dun
(borçluyu)sıkıştırmak
dun
(i)., (f). (ned, ning) sikistiran alacakli; alacaklinin parasini istemesi, alacak talebi; (f). alacagini istemek, borcluyu sikistirmak.
dun
(s).,(i).esmer, kul rengine calan kahve rengi, boz sican tuyu renkli; (i). boz renk; boz at. dun diver ordek.
dun
1. boz renk, sıkıştıran alacaklı, 2. alacağını istemek, borcunu ödemeye zorlamak
DUN
BOZ
DUN
BOZ RENK
dun
esmer
DUN
KARANLIK
DUN
SIKIŞTIRMAK
DUN
ZORLA ALACAĞINI İSTEMEK
Duncan’s Multiple Test
Duncan Çoklu Aralık Testi
dunce
(i). ahmak veya kalin kafali kimse. dunce cap eski devirlerde okulda tembel ogrencilerin ceza olarak baslarina giydikleri kagit kulah.
dunce
1.kolay öğrenemeyen kimse, 2.aptal
dunce
ahmak
DUNCE
APTAL
DUNCE
MANKAFA
Dunce’s cap
Mankafa şapkası
dunderhead
ahmak
dunderhead
ahmak, kalın kafalı kimse, aptal
DUNDERHEAD
MANKAFA
dunderhead,dunderpate
(i). ahmak veya kalin kafali kimse.
DUNDERHEADED
AHMAK
dune
(i). ruzgarin yigdigi kum tepecigi .
DUNE
Alçak kum tepe.
DUNE
KUM TEPECİĞİ
dune
kum tepesi, kumul
dune
kumul
Dune
Kumul, kum tepeciği
dune buggy
Kumda gitmek üzere ayarlanmış taşıt, plaj aracı
dung
(i)., (f). pislik, hayvan tersi, gubre; (f). gubrelemek. dung beetle zool Scara baeidae familyasindan bokbocegi, pabuc tartan bocegi .dung fork gubre catali .dung heap, dunghill (i). gubre yigini, fiskilik.
DUNG
BOK
Dung
Fışkı, hayvan tersi, gübre
dung
fışkılık
DUNG
GÜBRE
dung
gübre(lemek)
DUNG
GÜBRELEMEK
dung
hayvan gübresi
dung
pislik
dung beetle
bok böceği
dung beetle
bokböceği
Dung fork
Gübre çatalı
dung heap
gübre yığını
dung hill
gübre yığını
dung; mud; clays; lime
gübre, çamur; killer; kireç
dungaree
(i). Hindistan’a mahsus bir cesit kaba pamuklu kumas; (cog.) bu kumastan yapilmis isci tulumu.
dungaree
Hindistan’a özgü bir çeşit kaba pamuklu kumaş
dungaree
iş tulumu
dungaree
kaba pamuk kumaş
Dungaree
Pamuklu kaba kumaş
Dungarees
Bahçıvan pantolon
dungarees
kalın işçi tulumu
DUNGAREES
Mavi işbaşı elbisesi.Blucin.
dungeon
(i) zindan.
DUNGEON
BURÇ
DUNGEON
KULE
dungeon
zindan
Dungeons
zindan
dungheap
fışkılık
dunghill
gübre yığını, mezbele
DUNGY
PİS
dunite
dünit
dunk
(çaya, kahveye, vb.) batırmak, banmak
dunk
(f). bir siviya batirmak; kurabiyeyi kahve veya caya batirarak yemek.
DUNK
BANDIRMAK
DUNK
BANMAK
DUNK
DALDIRMAK
dunlin
(i). sirti kirmizi bir cesit kum cullugu, (zool.) Erolia alpina.
dunlin
kum çulluğu
dunlin
sırtı kırmızı bir çeşit kum çulluğu
dunnage
(i)., (den.) ambardaki esya islanmasin diye altina ve yanina konulan saman ve tahtalar; tayfalarin ozel esyasi .
DUNNAGE
1)İstif gereçleri. 2)Gemicinin kişisel eşyaları.
dunnage
1. yük koruma tahtası, 2. tayfaların özel eşyası
DUNNING LETTER
İHTARNAME
Dunting
Çatlama