Translate
"ELBOW"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
elbow
1.dirsek, 2.dirseklemek, dirsek atmak, dirsekle dürtmek
elbow
dirsek
elbow
dirsek (dalga kılavuzu)
Elbow
Dirsek, açı
ELBOW
Dirsek.
ELBOW
DİRSEKLE DÜRTMEK
ELBOW
DİRSEKLEMEK
ELBOW
DÖNEMEÇ
elbow
f. dirsekle itmek veya vurmak; ite kaka yol acmak.
elbow
i. dirsek; dirsek sekli. elbow grease k.dili alin teri, emek. at his elbow yani basinda, elinin altinda. out at the elbows fakir, kiliksiz, pejmurde, perisan. rub elbows with (taninmis kimselerle) vakit gecirmek. up to the elbows cok mesgul, isi basindan
ELBOW
İTELEMEK
elbow
kılıksız
elbow
pejmürde
elbow grease
alın teri
elbow grease
emek
ELBOW GREASE
İNCE İŞ
Elbow hose
Dirsek borusu
Elbow joint
Dirsek eklemi
ELBOW OUT
ATMAK
ELBOW OUT
KOVMAK
Elbow protectors for sports
Sporlar için dirsek koruyucular
Elbow rests for vehicle seats
Araç koltukları için kol dayanakları
ELBOW SMB. OUT
ATMAK
ELBOW SMB. OUT
KOVMAK
Elbow union
Dirsekli rakor
ELBOWROOM
HAREKET ALANI
elbowroom
i. rahatca hareket edilebilecek yer, genis yer.
elbowroom
rahatça hareket edilebilecek yer, geniş yer
Elbows
Dirsekler (boru)
Elbows, bends, couplings and sleeves and other socket welding tube or pipe fittings, of steel (excluding cast fittings)
Dirsek ve benzerleri, manşon, rakor ve diğer soket kaynaklı tüp ve boru bağlantı parçaları, çelikten (dökme bağlantı parçaları hariç)
Elbows, bends, couplings, sleeves and other threaded tube or pipe fittings, of steel (excluding cast fittings)
Dirsek ve benzerleri, manşon, rakor ve diğer yivli tüp ve boru bağlantı parçaları, çelikten (dökme bağlantı parçaları hariç)