Translate
"EXACT"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
exact
(f.) cebren almak; mecbur tutmak, icbar etmek; talep etmek; huk (birisini) mahkemeye celbetmek. exacting (s.) titiz, cok kuvvet ve enerji sarfettiren; her seyin harfiyen yapilmasini isteyen.
exact
(s.) tam, dogru, tamam; kati, kesin; tamamen dogru; pek ince. exactscience matematik gibi kesin sonuclar elde edilebilen bilim, pozitif ilim.
exact
1.istemek ve zorla almak, tehditle almak, zorla elde etmek, 2.tam, kesin, doğru, kati, 3.titiz, dikkatli
EXACT
DAKİK
EXACT
DAYATMAK
EXACT
DOĞRU
EXACT
GERÇEK
EXACT
GERÇEKÇİ
EXACT
GEREKTİRMEK
EXACT
ISRARLA İSTEMEK
EXACT
İSTEMEK
EXACT
KATİ
EXACT
KESİN
EXACT
SERT
exact
tam
exact
tam doğru gerektirmek talep e
Exact
Tam, doğru, kesin
exact
tamam
EXACT
TAMI TAMINA
exact
tehditle almak
EXACT
TİTİZ
exact
v.mecbur et:adj.tam
EXACT
ZORLA ALMAK
EXACT
ZORLAMAK
exact copy of the original
aslının aynı
exact customer
titiz müşteri
exact differantial
tam diferansiyel
exact time
kesin zaman
exact translation
hatasız çeviri
exact translation
hatasız tercüme
EXACTING
DETAYLI
EXACTING
HOŞGÖRÜSÜZ
EXACTING
MÜŞKÜLPESENT
EXACTING
SERT
EXACTING
TİTİZ
EXACTING
ZAHMETLİ
EXACTING
ZOR
EXACTING
ZOR BEĞENEN
EXACTION
HARAÇ KESME
EXACTION
ISRARLA İSTEME
EXACTION
ZORLA ALINAN ŞEY
EXACTION
ZORLA ALMA
EXACTITUDE
DOĞRULUK
EXACTITUDE
KESİNLİK
EXACTITUDE
TAMLIK
exacting
çok emek ve sabır isteyen, güç, yorucu
exacting
işin titizlikle yapılmasını isteyen (kimse)
exacting
n.titizlik isteyen:v.zorla al:prep.zorla
exaction
(i.) cebren alma; cebren ifa ve icra ettirme; cebren alinan para veya yaptirilan is.
exaction
1. talep etme, ısrarla isteme, 2. zorla alma
exaction
mecburiyet
exaction
zorla alınan şey
exactitude
(i.) tam ve dogru olma, her isi yolunda, vaktinde ve dogru olarak yapma, hatasizlik, kusursuzluk.
exactitude
kusursuzluk
exactitude
tam ve doğru olma, her işi yolunda, kusursuzluk
exactly
(z.) tam, tamam, tamamen, aynen, kesin olarak.
exactly
1.tam, tamamen, tam anlamıyla, tam olarak, 2.aynen
EXACTLY
AYNEN
EXACTLY
KESİN OLARAK
EXACTLY
TAM
exactly
tam olarak
Exactly
tam, tamam, tamamen, aynen, kesin olarak
EXACTLY
TAMAM
EXACTLY
TAMAMEN
EXACTLY
TAMI TAMINA
exactness
(i.) dogruluk, sihhat, hatasizlik, kusursuzluk.
exactness
doğruluk
exactness
doğruluk, kesinlik
EXACTNESS
KESİNLİK
exactness
kusursuzluk
exactness
sıhhat
EXACTNESS
TAMLIK
exactor
vergi tahsildarı