Translate
"EXCESS"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
excess
1.aşırı, fazla, katma, ek, 2.aşırılık, fazlalık, ölçüsüzlük, 3.çok fazla, çok, haddinden fazla, ölçüsüz, aşırı
excess
artık
Excess
Aşırı, fazla
EXCESS
AŞIRILIK
EXCESS
AŞIRIYA KAÇMA
excess
fazla
Excess
Fazla, aşırı
EXCESS
FAZLALIK
excess
ifrat
excess
ifrat aşırılık
EXCESS
İLAVE
EXCESS
ÖLÇÜSÜZLÜK
EXCESS
TAŞKINLIK
excess
ziyade
excess
ziyadesiyle
Excess air
Fazla hava, fazla yanma havası
Excess air
Hava fazlalığı (kazanlarda)
Excess air burner
Fazla hava beki
Excess air coefficient
Hava fazlalık katsayısı
excess baggage
fazla bagaj
excess capacity
aşırı kapasite
EXCESS CLAUSE
Tekne kıymetinin muhtemel artışlarına karşı sigortalı tarafından yapılır.
EXCESS COST
EK ÖDEME
excess cost
ek ödeme, ek fiyat
Excess current
Fazla akım, aşırı akım
excess demand
aşırı talep, fazla talep
Excess energy
Fazla erke
Excess enthalpy
Fazla yığıntı, Fazla entalpi
Excess entropy
Fazla dağıntı, Fazla entropi
excess fare
1. mevki farkı, 2. bilet ücret farkı
Excess fund
Fon fazlası
Excess heat
Fazla ısı
excess load
aşırı yük, fazla yük
Excess load
Fazla yük
excess luggage
fazla bagaj
excess of expenditure
masraf fazlalığı
excess of exports
ihraç fazlası mal
EXCESS OF HATCHWAYS
Tonaj hesaplamasında nazarı dikkate alınan ambar ağzı fazlalığı.
excess of power
yetkiyi aşma
Excess oxygen
Fazla oksijen, yanma artığıoksijen
Excess power
Salahiyet tecavüzü
excess profit
aşırı kâr
excess profits tax
fazla kazanç vergisi
Excess quantity
Fazla miktar
Excess Reactant
Fazla Tepken, Artan Tepken
excess reserve
olası zararlar için bulundurulan yedek
Excess revenue
Gelir fazlası
Excess share
Fazla hisse
excess supply
arz fazlası
EXCESS VALUE
Artan değer.Sigorta priminden ekonomi sağlamak amacı ile gemi değerinin tam gösterilmemesi sonucu bazı rizikolara karşı açıkta kalan değer.Bu değer yalnız tam kayba karşı sigorta ettirilebilir.
excess weight
aşırı kilo
excess work
fazla iş
excess zeros
fazla sıfırlar
EXCESSIVE
AŞIRI
EXCESSIVE
AZGIN
EXCESSIVE
FAHİŞ
EXCESSIVE
FAZLA
EXCESSIVE
HADDİNDEN FAZLA
EXCESSIVE
LÜZUMSUZ
EXCESSIVE
ÖLÇÜSÜZ
EXCESSIVE
TAŞKIN
EXCESSIVE SEXUAL DESIRE
ŞEHVET DÜŞKÜNLÜĞÜ
EXCESSIVELY
AŞIRI
EXCESSIVELY
ÇOK FAZLA
EXCESSIVELY
FAZLACA
excessive
aşırı
excessive
aşırı, çok fazla, haddinden fazla
excessive
çok fazla
excessive
fazla
excessive crying
aşırı ağlama
Excessive drainage
Aşırı Drenaj
excessive parking congestion
Aşırı otopark sıkışıklığı
excessive parking supply
Aşırı otopark arzı
excessive speed
aşırı hız
excessive sugar feeder
aşırı şeker besleyici
excessive weight gain in pregnancy
gebelikte aşırı kilo alınması
Excessive, unconscionable
Fahiş
excessively
aşırı olarak
excessiveness
fazlalık