Translate
"Entail"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
entail
f. icap ettirmek; huk. belirli bir veraset usulune gore vermek; mesruten vakfetmek. entailment i. icap ettirme; mesruten vakfetme; bu suretle vakfedilen mulk.
entail
gerektir
Entail
gerektirmek, ingiltere’de bir mülkün vâris tarafından ferağ veya satışını meneden miras usulu.
entail
gerektirmek, zorunlu kılmak, istemek
entail
i., huk. ingiltere’de bir mulkun varis tarafindan ferag veya satisini meneden miras usulu; miras yoluyla intikal eden ve satilmasi yasak olan gayri menkuller, mesruta.
entail
meşruta
entailed
belirli bir veraset usulüne göre verilmiş
entailed estate
satılamaz mülk, devredilemez mülk
entailed interests
menkul veya gayrimenkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama
entailed property
devir ve ferağ edilemeyen mülk
entailer
belirli bir veraset usulüne göre veren
entailing
belirli bir veraset usulüne göre verme
entailment
gereklilik