Translate
"Entrance"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
entrance
1.giriş yeri, kapı, antre, 2.girme, giriş, 3.giriş hakkı, 4.kendinden geçirmek, büyülemek, esritmek
ENTRANCE
ANTRE
ENTRANCE
ATILMA
ENTRANCE
BÜYÜLEMEK
entrance
duhuliye
entrance
f. vecit haline koymak, kendinden gecirmek; buyulemek, teshir etmek. entrancement i. vecit hali.
Entrance
Giriş
ENTRANCE
GİRME
ENTRANCE
HAYRAN BIRAKMAK
entrance
i. giris, girme; giris yeri, giris kapisi, methal; giris musaadesi; giris ucreti, duhuliye.
ENTRANCE
KAPI
ENTRANCE
KENDİNDEN GEÇİRMEK
ENTRANCE
MEST ETMEK
entrance
methal
ENTRANCE
SAHNEYE ÇIKMA
entrance
v.ilgi uyandır:n.giriş
Entrance
vecit haline koymak, kendinden geçirmek
entrance (of hive)
kovan girişi
Entrance angle
Giriş açısı
entrance board
giriş kurulu
Entrance cards
Giriş kartları
entrance control system
Giriş kontrol sistemleri
entrance door
giriş kapısı
entrance examination
giriş sınavı
entrance fee
giriş ücreti, duhuliye
entrance lath
giriş çıta
Entrance loss
Giriş kaybı
entrance notification
giriş bildirgesi
entrance reducer
giriş redüktör
Entrance Requirements for Freshmen
İlk Kayıt İçin Giriş Koşulları
Entrance Requirements for Graduate Programs
Lisansüstü Programlar İçin Giriş Koşulları
Entrance Requirements for Undergraduate
Yatay Geçiş öğrencileri için kabul koşulları
entrance slit
giriş yarığı
Entrance telephones
Diyafon üniteleri
entrance window
giriş penceresi
entrance, adjustable
ayarlanabilir giriş
entrance, bottom
alt giriş
entrance, middle; median
orta giriş
entrance, top; entrance, upper
üst giriş
ENTRANCED
KENDİNDEN GEÇMİŞ
ENTRANCED
MEST OLMUŞ
entrancement
1. mest olma, büyülenme, 2. hayranlık
entrancement
büyüleme
ENTRANCEMENT
BÜYÜLENME
ENTRANCEMENT
MEST OLMA