Translate
"FORMAL"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Formal
. resmi, biçimsel
formal
1.resmi, 2.biçimsel
formal
biçimsel
FORMAL
DÜZGÜN
FORMAL
GECE ELBİSESİ
FORMAL
GELENEKLERE GÖRE
FORMAL
KANUNA GÖRE
FORMAL
MUNTAZAM
formal
resmen
formal
resmi
formal
şekli
FORMAL
TUVALET
formal call
resmi ziyaret
formal conceptual model
biçimsel kavramsal model
Formal contract
Şekle bağlı akit
formal education
yaygın öğretim
formal fallacy
biçimsel yanlışlık
formal grammar
biçimsel dilbilgisi
formal language
biçimsel dil
formal language
biçimsel dil, simgesel dil
formal logic
biçimsel mantık
formal logic
genel mantık
formal logic
yapısal mantık
formal method
biçimsel yöntem
formal methods for security and trust
güvenlik ve güven için biçimsel yöntem
formal notation
biçimsel gösterim
formal parameter
biçimsel parametre
Formal procedure
Merasim
formal programming theory
biçimsel programlama kuramı
formal property verification
biçimsel özellik doğrulaması
formal security method
biçimsel güvenlik yöntemi
formal security policy model
biçimsel güvenlik politikası modeli
formal software verification
biçimsel yazılım doğrulama
formal specification
biçimsel belirtim
formal specification language
biçimsel belirtme dili
formal spescification
kurallı belirtim
formal testing
resmi sınama
formal top-level specification
en üst düzey kurallı belirtim
formal variable
biçimsel değişken
Formal Verbal Communication
Resmi Sözlü İletişim
formal verification
biçimsel doğrulama
formal verification technique
biçimsel doğrulama tekniği
Formal Written Communication
Resmi Yazılı İletişim
Formal,official consolidation of legislation
Mevzuatın resmî bütünleştirilmesi
Formal/official consolidation of legislation
Mevzuatın resmi bütünleştirilmesi
formaldehyde
(i)., (kim). formaldehit, formol.
formaldehyde
formaldehit
formaldehyde
formol
Formaldehyde polymerization
Formaldehit çoğuzlanması
FORMALISM
ŞEKİLCİLİK
FORMALIST
FORMALİTECİ
FORMALIST
ŞEKİLCİ
FORMALITY
FORMALİTE
FORMALITY
RESMİYET
FORMALITY
TÖREN
FORMALITY
USUL
FORMALIZE
BİÇİMLEMEK
FORMALIZE
ŞEKİLLENDİRMEK
Formalin (Formol)
Formalin (yüzde 40 formaldehit çözeltisi)
formalism
(i). bicimselcilik, sekilcilik, dis gorunuse ve davranislara onem verme.
formalism
1. biçimcilik, 2. şekilcilik
formalism
biçimcilik
formalism
şekilcilik
formalist
(i). bicimci kimse; resmiyet taraftari.
formalist
formalist, şekilci
formality
(i). resmi olma, resmiyet; bicimcilik; formalite, usul, adet.
formality
1.resmiyet, 2.formalite
formality
âdet
formality
biçimcilik
formality
formalite
formality
resmiyet
formality
usul
formalization
biçimlendirme
formalization
biçimleştirme
formalization
biçimselleştirme
formalize
(f). resmilestirmek; sekil vermek; resmi olmak, teklifli olmak.
formalize
1. biçimlemek, 2. resmileştirmek, resmi olmak
formalize
biçimlendir
formalized
v.biçimlendir:adj.biçimlendirilmiş
formally
1. resmen, 2. biçimsel olarak
formally
resmen
FORMALLY
ŞEKLEN
FORMALLY
USULEN
formalness
resmiyet