Translate
"Flare"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
FLARE
1)Göğüs.Gemi bodoslamasının yukarı doğru genişleyen kısmı.Dışa volta.Bu kısım öne doğru uzatılırsa raked olur. 2)İşaret fişeği.
flare
1.titrek parlak ışık ya da alev, 2.işaret fişeği, 3.parlak ve titrek bir alevle yanmak, 4.birden alev almak, patlak vermek
FLARE
ALEVLENMEK
flare
alevlenmek hiddetlenmek
FLARE
ÇAN ETEK
FLARE
ÇAN GİBİ GENİŞLEMEK
FLARE
DENİZ FENERİ
FLARE
GENİŞLEMEK (GİYSİ)
flare
gösterişli
FLARE
IŞIK SAÇMAK
FLARE
IŞIMAK
Flare
İspanyol paça
FLARE
İŞARET IŞIĞI
FLARE
KÜPLERE BİNMEK
FLARE
ÖFKE
FLARE
PARLAMA
FLARE
SİNİRLENMEK
FLARE
TİTREK IŞIK
FLARE
TİTREK IŞIK VERMEK
flare
v.parlak bir alevle yan:n.alev
flare antenna
boynuz anten
flare out
alevlen
FLARE OUT
KÜPLERE BİNMEK
FLARE OUT
SİNİRLENMEK
flare star
parıltılı yıldız
Flare test
Bollaştırma deneyi (boru)
Flare tip removal equipment
Konik tip kaldırma ekipmanı
flare triangulation
yayılmış nivelman
Flare type burner
Konik yakıcı
FLARE UP
ALEVLENMEK
flare up
birden alevlen
flare up
birden alevlenmek, parlamak, öfkelenmek
FLARE UP
PARLAMAK
FLARE UP LIGHT
Maytap ışığı.
Flare-back
Alev tepmesi
flared
(etek, pantolon) alt kısmı geniş
Flared end
Genişletilmiş ağız, genişletilmiş uç
Flares
. parlamak, alevlenmek, parlamak, isik saçmak, , kabarmak
flare-up
ani öfke, parlama, hiddet
Flare-up
birden alevlenlenmek
FLARE-UP
ÖFKE
FLARE-UP
PARLAMA